Lisede okuduğumuz yıllardı...

Çok değil, İmam Hatip Liselerinin dolup taştığı, kalitenin üst seviyede olduğu zamanlardan bahsediyorum. Türkiye’nin normalleşmesini tamamladığını düşündüğümüz, Rahmetli Özal’ın hayatta olduğu 90’lı yıllardan...

İşte o yıllarda en az Matematik kadar zevk aldığımız, problem çözer gibi kafa yorduğumuz, araştırma yaptığımız ve okumaktan keyif duyduğumuz Fıkıh, Hitabet, Kur’an-ı Kerim  gibi derslerimiz vardı. O gün tam farkında değildik ama; o derslerle, geriye kalan hayatımızda hangi işi yaparsak yapalım hayat boyu lazım olacak en temel bilgileri almışız meğer.

Hukuk Fakültesinde öğrenci iken de, mezuniyetten sonra iş kurup evlenerek farklı bir sosyal yaşama girdiğimizde de, İlmihal okumuş olmamın farklı olay ve durumlar karşısında nasıl davranmam gerektiği hakkında bana bir çok faydasının olduğunu gördüm, hala da görüyorum. Kendimize faydası olduğu gibi konu komşuya, akrabaya, eşe dosta da faydası oluyor bildiklerimizin. İlmihal okumanın yalnızca Namazın farzlarını, sünnetlerini, Orucun mekruhlarını öğretmediğini, insan yaşamına dair topyekün bir mantık ve düşünce sistemi oluşturduğunu, bizzat müşahade ediyorum.

90’lı yılların sonunda film koptu adeta. Keşke o güzel dönemler sekteye uğramasaydı. İmam Hatiplerin orta bölümlerinin kapatılması, dahası tümüyle tasfiye edilmek istenmesi neticesinde, oluşmuş onca bilgi birikimi ve emek hiçe sayıldı. O günün yöneticileri, kullandıkları inisiyatifin, ruhen sağlıklı nesillerin yetişmesine engel olduğunun, dolaylı yoldan terörü beslediklerinin farkına varamadılar maalesef.

İmam Hatip Liselerine vurulan darbe, içimizi acıttı. Ama daha acısı, yeri doldurulamayan o Okullarda bizim gibi İlmihal okuyacak yüzbinlerce vatan evladı; ilimden, irfandan yoksun kaldılar. Kırılanı onarmak zordur ancak zararın neresinden dönerseniz kardır. Bu itibarla, mağduriyetleri gidermek adına yeni yeni atılan güzel adımlar, gelecek nesiller adına bizleri umutlandırıyor.

Okullarda Siyer ve Kur’an-ı Kerim gibi derslerin seçmeli olarak müfredata girmesi, İmam Hatip Okullarının yeniden ayağa kaldırılmasına dönük çalışmalar; bedenen ve ruhen daha sağlıklı nesillerin yetişmesine katkı sağlayacaktır inşaallah. Hükümetimizce yapılan iyileştirmelere paralel olarak bazı sivil toplum kuruluşlarınca da gençlerin yetişmesini teşvik etmek adına güzel çalışmalar yapılıyor.  

Sizinde dikkatinizi çekti mi bilmem ama bugünlerde basında, belediye otobüslerinde, bilbourtlarda ve sosyal paylaşım sitelerinde bolca tanıtımı yapılan bir yarışma benim dikkatimi fazlasıyla çekiyor. İstanbul  Zinde Gençlik, Spor ve İzcilik Kulübü ile Ankara Gençlik,Spor ve İzcilik Kulübü (ASİLDER) öncülüğünde Türkiye çapında 70’e yakın Gençlik ve İzcilik Kulübünün bizzat desteklediği Ufka Yolculuk Kültür Yarışmaları Ödüllü İslam İlmihali Okuma Yarışması...

Yarışmayı; Gençlikle ve Gençlik Kulüpleri ile ilgili çalışmalar yapan birisi olarak algıda seçici davrandığımdan mı duydum acaba diye düşünmüştüm ki öyle olmadığını, Zinde Gençlik yetkililerine bir kaç gün önce sorduğumda anladım. Türkiye çapında İlmihal Okuma Yarışmasına şimdiye dek 80.000’e yakın başvuru olmuş. Hedef ise 100.000 yarışmacı imiş... Kitap okuma oranının düşük olduğu Ülkemizde, Büyük İslam Alimi Ömer Nasuhi Bilmen’in Mehmet Talu tarafından sadeleştirilmiş İslam İlmihali Kitabını okumaya talip 100.000 genç yarışmacı... Hamdolsun,nereden nereye…

Yarışma için son başvuru tarihi 12 Nisan...Yarışmaya başvuru için henüz vakit var. Bu tarihe kadar; Mahallenizde, İşyerinizde, Okullarda, Üniversitelerde, Yurtlarda tanıtıma devam edip gençlerimizi İlmihal Okumaya, yarışmaya katılmaya sizlerde teşvik edebilirsiniz. Bu yarışmaya katılarak ilmihal okuyan sayısı niye 110.000 olmasın… Yarışmaya başvuru için www.ufkayolculuk.comsitesine girmeniz ve formu doldurmanız yeterli.

110.000 gencin İslam İlmihalini anlaması, öğrenmesi ve sonrasında etrafına öğretmesi. Nasıl bir çarpan etkisi yapar, varın siz hesap edin. Bu işe gönül veren, emeğini çeken tüm Gençlik Kulüplerimizi yürekten kutluyorum. Suya atılan küçük taşlar misali dalga dalga büyüyecek ve sağlıklı bir neslin yetişmesine katkı sağlayacak bu tür yarışmaların, milyonların katılımının sağlanarak yapılmasında büyük, çok büyük faydalar bulunmaktadır.

Yarışmanın sonucu şimdiden belli; Türkiye kazanacak, Okuyan gençlik kazanacak, Okumaya teşvik eden Kulüpler kazanacak...