Recep KOÇAK
İlim Yayma altıncı kardeşimizdi
30 Nisan Cumartesi günü İlim Yayma Cemiyetinin 65. Kuruluş yıldönümü ve 61. Olağan Genel Kurulu vesilesiyle düzenlenen programa katıldım. Haliç Kongre Merkezi’ndeki program çok etkileyiciydi. Bütün konuşmacıların sözlerine duygusallık ve samimiyet hâkimdi. Cemiyetin hangi şartlarda kurulduğunun ve hangi fedakârlıklarla bugünlere getirildiğinin müthiş hikâyesinden kesitler dinledik.
Cemiyetin Genel Başkanı Yusuf Tülün, Kadir Topbaş, Numan Kurtulmuş, TBMM Başkanı İsmail Kahraman ve İstanbul Valisi Vasip Şahin duygu yüklü konuşmalar yaptılar. Konuşmaları takip ederken salondakilerin çoğu gözyaşlarını tutamadı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından bazı satırbaşları şöyleydi:
“Bu gurur tablosuna şahitlik etmekten onur duyuyorum. Ülkemizin en köklü STK'larından olan cemiyetin hayırlara vesile olmasını niyaz ediyorum. 1951'de milletçe mesut olmanın imkanlarını oluşturmak için 68 hayırsever büyüğümüzü yad ediyorum. Milletimizin üzerine bir karabasan gibi çöken tek parti döneminin ardından tesis ettikleri özgürlük ortamıyla Adnan Menderes ve yol arkadaşlarını anıyorum. Milli bilinci ve şuuru yükseltmek için ter döken mesai harcayan tüm kardeşlerime şimdiden şükranlarımı sunuyorum.
Büyük bir özveriyle, gayretle, hak için, adalet için mücadele ediyor, emek veriyorsunuz. Yokluk ve yoksulluk içinde toprağa dikilen fidan bugün koca bir çınara dönüştü.
Kısa bir tarihe gidiyorum. Vefa'da atılan tohumlara bakıyorum. Aldığımız kurs, derslere bakıyorum, sonra da Çarşamba'daki imam hatip okulunu hatırlıyorum. Üst katı mescit ve yurttu. Gece yarısı bir saatte üstümüz açılmış, bir amcamız gelir üstümüzü örter. Buralardan buralara geldik. Nereden nereye, nasıl bir nesil yetişti. Şu anda ülke genelindeki 151 şubesi, 159 öğrenci yurdu, 20 bin öğrencisiyle 78 milyonun tamamına hizmet etmekte. Sizler bu ülkenin hayat damarlarının kurutulmaya çalışıldığı dönemde güç verdiniz, kuvvet verdiniz.
Öz yurdunda parya muamelesi görenler, her alanda biz de varız diyebiliyorsa, sizlerin katkısı var. İlim Yayma Cemiyeti, Türkiye'deki STK'ların anasıdır. STK olarak ilk öğrenci yurdu inşası, burs, iftar gibi faaliyetleri başlatan vakıf sizlersiniz. 100'ün üzerinde imam hatip okulunu inşa ettirdiniz.
Ülkemizin üzerinden silindir gibi geçen dönemlere rağmen yaptılar. Biz hiçbir zaman kendi çocuklarının rızkından, zamanından çalarak hizmet yapan gönül erlerinin hakkını ödeyemeyiz.
Yurtlarda, imam hatip okullarında, evlerde şuurlu bir gençlik yetiştirmek için gayret gösteren gizli kahramanları unutmayız. Türkiye'nin cemiyetinin bu kutlu yolda durmadan ilerleyerek gelecekte ümmetin cemiyeti de olacağına inanıyorum. Şu salondaki tablo, bunun işareti, bunun habercisidir.”
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş da duygu dolu bir konuşma yaptı. Kurtulmuş, İlim Yayma Cemiyeti'nin önemli hizmetler yaptığını belirterek, "Bu cemiyet, bir değirmen taşının altına konulmuş gibi, ruh köklerinden kopartılarak, ezilerek dünyadan koparılmaya çalışılan bir milletin diriliş öyküsünün en önemli sayfalarından, safhalarından birisidir." dedi.
İlim Yayma Cemiyeti'nin, Türkiye ve İslam dünyası çok zor bir dönemden geçerken, bu milletin yeniden kökleriyle buluşması ve kökleri üzerinden ayağa kalkması için uğraşan en önemli kurumlardan olduğunu anlatan Kurtulmuş, cemiyeti "Türkiye'de kurulan bütün hayır kurumlarının anası" olarak tanımladı.
Cemiyetin oldukça başarılı çalışmaları bulunduğunu dile getiren Kurtulmuş, cemiyetle büyüyen birisi olarak emeği geçenleri rahmetle andığını aktardı.
Numan Kurtulmuş, 5 kardeş olduklarını ifade ederek, İlim Yayma Cemiyeti'ni "6. kardeş" şeklinde tanımladı. Kurtulmuş, "Babam için sanıyorum en değerli kardeşimizdi. Bayramlarda vaktini bizden çok buraya harcardı. Geceleri kalkar gider, yurtlarda çocuklarla ilgilenirdi" ifadelerini kullandı.
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, bu okullar için mücadele eden kişileri, yaşanan zorlu süreçleri iyi hatırladığını anlatarak, şunları kaydetti:
"İlkokula giderken, babam alışmam için beni Fatih'teki imam hatibe götürürdü. Ufacık bir yurt. Havasız salonda münazara, tiyatro gösterileri olurdu. Babam bana şunu söylerdi, 'Bu çocukların arasından bir gün gelecek nice büyük hoca, nice vali, hâkim, milletvekili, bakan, başbakanlar, ülkeyi yönetenler çıkacak.' Ve bugün bu ülkenin Cumhurbaşkanı buradan çıkan, yetişen biri oldu."
İlim Yayma Cemiyeti'nin, sadece samimiyetin değil, aynı zamanda bir başarının hikâyesi olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"O samimi insanların gerçekten hiçbir şey beklemeden, taş taş üstüne örerek, o zor zamanlarda hem de kimsenin, 'iyi yaptınız’ diye arkalarını sıvazlamadığı zamanlarda o hizmetleri olmasaydı, bugün Türkiye bu noktada olmazdı. Bu cemiyet, bir değirmen taşının altına konulmuş gibi, ruh köklerinden kopartılarak, ezilerek dünyadan koparılmaya çalışılan bir milletin diriliş öyküsünün en önemli sayfalarından, safhalarından birisidir. Bu cemiyet, kökleri toprağın derinliklerinde olan, dalları da semaya doğru yükselen, o kutlu sözün bu topraklara yeniden dirilmesinin en önemli adreslerinden birisidir.”
İlim Yayma Cemiyeti’ni kuran bahtiyar insanları rahmet, şükran ve minnetle anıyorum. Cemiyeti’n bugünlere gelmesinde emek ve katkısı olan herkesten Allah razı olsun.
recep.kocakk@gmail.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.