Fatih KAPLANDERE
HEDEF 2023 VE BAŞKANLIK SİSTEMİ
Önümüzde ki gündemi nasıl yapıyorlar bilemiyorum ama belirleme konusunda oldukça mahir bir yapıyla karşı karşıyayız.
Ne belirlemek istiyorlarsa bir iki polemik ile bütün gündemi belirliyorlar ve bu platformun usta kalemleri önde diğerleri arkasında o gündem gerçekleşene kadar yazıyorlar, çiziyorlar, tvlerde konuşuyorlar, panellerde, açık oturumlarda tartışmalar gırla geçiyor.
Bizde bu geleneğe uyarak yerel seçimlerle ve cumhurbaşkanlığı seçimleri ile alakalı olarak bir iki fikrimizi söyleyelim yazalım, fikirlerimizi paylaşalım siz sevgili okurlarımızla.
Başbakanın otuz mart seçimlerinden önce neler yaşadığını bir tek kendi biliyor ancak çokta rahat olmadığını balkon konuşması sırasında vücut dilinden anlaşılıyordu.
Kazandığı ezici üstünlük ana muhalefetin ortalığı sulandırmak istemesi ve birçok yerde seçime itirazların olacağını danışmanları tahmin etmiştir ki telaş yerine sağlam bir duruş sergiledi AK parti.
Sürprizler olacak demiştik ve oldu da ana muhalefetin sağlam birçok kalesi belediye başkanlığı seçimlerinde hükümet lehinde oy kullandı ve belediye yönetimlerini AK partili adaylara teslim ettiler.
En çok İzmirli seçmeni merak ettim desem yalan olmaz ama onlarda geleceklerini heba ederek makûs hale sokmayı inadına da olsa kabul ettiler.
Ne yapalım bu onların tercihleri saygı duymak lazım ama hizmetsiz bir beş yıl geçirmeyi onlar seçti, büyükşehir köyü kalmayı tercih ettiler.
Doğu seçmeni yine kendini gösterdi ve BDP nin dışındaki adaylara prim vermedi. Birkaç yer dışında ancak gelen haberler hiç öyle değil. Seçimde halka yaptıkları mahalle baskısı hala dillerde dolaşıyor.
BDP’li başkanlar uç söylemlere başladılar bile ama anlamak istemedikleri bu halk ülke içinde başka ülke istemiyor. Söyledikçe, verdikleri demeçlerle halk nezdinde halktan daha da uzaklaşıyorlar, inşallah dönerler bu söylemlerinden.
Gelelim önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimlerine, herkes sanki bir yerlere yönlendirilmiş gibi aynı şeyleri söylüyorlar hiç aykırı bir fikir duymadım, duyacağımı da zannetmiyorum.
Aklın yolu birdir aslında, çünkü siyaset, medya, iş çevresi hatta halk arasında konuşulan Sayın başbakan cumhurbaşkanı adayı olacak halk zaten seçecek.
Sayın Gül’ de Bayburt formülü ile aktif siyasete dönüp Başbakanlık koltuğuna oturacak, konuşulan ve olacak olan bu gibi anlatılıyor.
Sayın cumhurbaşkanımız gerçi aktif siyasete dönmeyeceğini, bugünkü şartlarda gelecekle ilgili siyaset planım yok diyerek dönmeyeceğinin sinyallerini verdi.
Peki, nasıl olacak siyasetten çekilecek mi ya da cumhurbaşkanlığına adaylık konusunda sürpriz bir şekilde çıkarak, başbakan bir dönem daha devam kararı alabilirler parti meclisinde yeni bir formülle.
Ben böyle düşünmüyorum şahsen apayrı, aykırı, olmaz bir düşüncem var ve bunu paylaşmak istiyorum sizlerle.
Benim köşk adayım Sayın Numan Kurtulmuş.
Sayın Başbakan hedefi bence 2023 yani cumhuriyetin yüzüncü yılı ve bu hedefi gerçekleştirebilmesi için en az iki döneme ihtiyacı var.
Bu iki dönem içinde Türkiye’de başkanlık veya yarı başkanlık sisteminin iyi anlatılıp halkın kafasında olumlu bir şekilde işlenip yer etmesi ve kabullenilmesi, aydınlar, siyasetçiler, gazeteciler ve patronlar tarafından kabullenilmesi kaybedecekleri hiçbir şeyin olmayacağını tam tersine zenginliklerine bir o kadar daha zenginlik katacakları konusunda ikna edilmeleri gerekiyor.
Şu an siyaset iyice ısınmış durumda, paralel yapının seçimler de etkinliği MHP yi çıkartırsak yüzde ikiyi geçmediği anlaşılıyor. CHP nin oyunun bazı yerlerde yüksek olması MHP seçmeni sayesinde olduğu geçen seçimde aldığı oylara bakarak anlaşıldı.
Sayın Başbakan bunu çok iyi bildiği için mevcut siyasetin bu hızıyla devam etmesi halinde ‘’araba yol alırken tekerlek değiştirilmeyeceğini ‘’ bildiğini farz ederek ve Sayın Gül’ ünde aktif siyasete dönmeyeceği sinyalini verdiğinden dolayı köşk için şuanda en güçlü aday Sayın Kurtulmuştur diyorum.
Neden Sayın Abdullah GÜL düşünülmüyor derseniz; Sayın Gül’ün çok yumuşak bir siyaset gütmesi, kimseyi kırmak istememesi, herkese sakin bir tavırla yaklaşması, iyiniyetli hali maalesef siyasette gitmiyor.
Siyaset kurtlar sofrası ve önümüzde ki siyaset daha da sıcak olacağa benziyor ve sinyallerini şimdiden vermeye başladı.
Ayrıca köşk halkın seçeceği bir kişinin mekânı olacağı için daha etkili ve yetkili bir tavır alacağı için ve önümüzdeki seçimleri Ak partinin alacağını düşünürsek hükümetle asla ters düşmeyecek birsinin oturması gerekiyor.
Sayın Kurtulmuş’un gösterdiği siyasetteki tavrı ve baştan kendisi için belediye başkanlığı asla düşünmem çıkışı kendisi için direk hedef göstermesi siyasi geleceğini Köşk’e yönlendirdiği anlamını çıkartmama neden oluyor.
Ayrıca şu anda Sayın Başbakanın hükümet için koyduğu hedeflerin olması, yapılan ve yürütülen icraatlarına devamı ve bazı unsurların ülkeden temizlenmesi için cesur adımları atacak kişinin yalnızca kendisi olduğunu gösteriyor.
Benim naçizane fikrim bu ve neler olacağı önümüzdeki günlerde belli olacak, her şeyin hayırlısı ne diyelim ‘’ vuku bulan hayırlı olandır’’.
Sayın Gül ‘mü Başkanlık sistemine geçildiğinde ileri demokrasi adamlarına ihtiyacımız olacak…
Vesselam. Kalın sağlıcakla…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.