xxxx111
Hay Allah, hay Allah
Sahur vakti, nasıl olsa ayaktasındır diye edilen telefonda, insana, "Neler oluyor?" gibi genel bir soru sorulur mu? Dostunuz o saate kadar zihnini bir türlü boşaltamadığı için uyuyamamışsa, sorar. Soruya heybemdeki hazırlop cevaplardan birini vermek yerine, iyimserliğim tuttu, son zamanlardaki olumlu gelişmeleri kendisine aktarmaya başladım.
Gerçekten de olumlu pek çok gelişme yaşanıyor: Halkoylamasından 'Evet' sonucu çıkacağa benziyor her şeyden önce. Eğer 'Evet' oyları Ak Parti'nin beklediği oranda bayağı yüksek çıkarsa, bu sonucu almak için yollara düşen Başbakan Tayyip Erdoğan bunu kendisine bir 'güven aşısı', bir tür 'takdirname' olarak görebilecek, cumhurbaşkanlığını gönlünden geçiriyorsa bir sonraki aşama için daha rahat adım atabilecek...
CHP'nin yeni genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bazı netameli konuları "Bunu da biz çözeriz" diye meydanlara taşımasını da olumlu buluyorum ben. Başörtüsünün çözülmesi gereken bir sorun olduğunu kabulü bile önemli CHP'nin... 1989 yılında hazırlanmış 'Kürt Raporu' adlı CHP imzalı çalışmanın bugün de arkasında oldukları açıklaması da hiç küçümsenmemeli. Meydanların zorlamasıyla 'Recep Bey' modundan 'Sayın Başbakan' moduna da geçti Kılıçdaroğlu; bunu da olumlu gelişmeler arasında sayıyorum...
Dostum daha fazla ileri gitmemi engelledi; engellemeseydi, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin, aşırı eleştirel ifadelerle bile olsa, belli konulara kürsüden karşı çıkmasının o konuların tartışılmasını meşrulaştırma etkisi yapabileceğini de söyleyecektim.
İyimserliğim üzerimde çünkü.
Sözüm dostum tarafından yarıda kesildi.
Pek çok konuda geçmişte görüşlerimizin çakıştığı dostum bu defa benden çok farklı düşünüyormuş. Ona göre, gözümü eskisi kadar açmıyor, kulaklarımı yeterince kullanmıyormuşum. "Gözlerini açık tutsan, kulaklarını diksen hiçbir şeyin sandığın kadar doğru gitmediğini anlardın" dedi.
Son zamanlarda elime kamuoyu yoklaması geçmemesini 'Evet' oylarının inişte olmasına bağlıyor o. Evet'ler Anadolu'da epey yüksekmiş, ama büyük kentlerde hayal kırıklığı yaşanabilirmiş. "Büyük bir Ege ilinde yapılan ankette 'Hayır' oylarının yüzde 75'e çıkabileceği görülmüş" dedi bana. İstanbul için verdiği haber de şu: "Her şey ortada görünüyor..."
Eğer verdiği bilgi doğruysa, kötü; çünkü halkoylamasında sonucu İstanbul, Ankara ve İzmir gibi nüfusu kalabalık iller belirleyecek.
Tayyip Erdoğan dışında ortada görünen fazla Ak Partili olmamasını da hayra yormuyor dostum. Bunun, Tayyip Bey'in halk nezdindeki popülerliğinin 'Evet' oyuna dönüşeceği beklentisinden hareketle benimsenmiş bir taktik olduğu tespitime de katılmıyor. "Kampanya her ildeki mitinglerden ibaretse, tamam; ancak miting sonrası günlerde teşkilât yatıyorsa sonuç nasıl alınacak?" diye sordu.
CHP'nin Kemal Kılıçdaroğlu'nun ağzından dillendirdiği "O sorunu da biz çözeriz, ötekini de, hatta berikini de" söyleminin Süleyman Demirel'den apartma olduğu iddiasında dostum. "Ne çabuk unutuyorsunuz, hayret" diye başladığı cümlesini şöyle tamamladı: "Siyasi haklar referandumunda ANAP'ın tezinin halktan rağbet görmemesi sonrasında yapılan ilk seçime DYP lideri olarak katılan Demirel, 'Onlar ne veriyorsa, ben taban fiyata beşbin lira fazla vereceğim' gibi absürd bir söylem icat etmişti."
Kıkırdadığımı fark edince, "Gülme, sonuç aldı ama..." diye azarladı da.
Ona göre, referandumda sandıktan 'Hayır' oylarının fazla çıkması şimdi de benzer bir süreci başlatabilecek. Bir yandan referandumda 'Hayır' sonucu çıksın diye çalışıyor, bir yandan da kısa süre sonra yapılacak seçimin de provasını yapıyorlar. CHP'nin herkese mavi boncuk dağıtması bu sebepten... Böyle dedi.
MHP kampanyada 'Kürt' sorununu ısrarla işleyerek milliyetçi kesimin 'Evet' demesini zorlaştırıyor; CHP ise mavi boncukları Ak Parti tabanındaki "Bizimkiler bu sorunu çözemez" kötümser duygusunu tahrik etmek üzere dağıtıyor. Önünde kurulmuş tuzakları boşa çıkartmak için Ak Parti'nin bir erken uyarı sistemi bulunmadığına da inanıyor dostum...
"Şimdiye kadar olanlar ne ki, esas oğlanlar ve kampanya konuları son bir hafta içerisinde devreye girecek; şimdiye kadar serilen ağlara takılırsa Ak Parti, sandık güvenliğini de kaybedebilecek... Sonrası? Yandı gülüm keten helva..."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.