Suna KARTAL
HASET ETME TAKDİR ET!
Herkes takdir edilmek ister fakat takdir etmek konusunda cimriyizdir nedense? Başarısından dolayı bir başkasını kutlamak, elde edilen başarının mutluluğuna ortak olup, ” benim yapamadığımı sen yaptın” diyerek başarı sahibini yüceltmek insanlara neden zor gelir ki? Sanırım insanlar başkalarını takdir edince kendilerinden bir şeyler eksileceğini sanıyorlar? Halbuki takdir edilmek nasıl özgüveni pekiştirirse, takdir etmeyen insanlarında kendine olan özgüven duygusu azalır. İnsanlar kazanılan başarıyı görmezden gelerek, eksiklerini kapatmaya çalışırken aslında kendi özgüven eksikliklerini ortaya koyuyorlar. Bu yüzden takdir etmek aynı zamanda kişinin kendini yüceltmesidir.
Günümüzde insanların takdir etmek konusunda değil ama tenkit ve taklit etmek de epey başarılı olduklarını görüyorum. İnsanoğlunun fıtratında “ben daha iyisini yaparım” düşüncesi vardır ve çeşitli delillerle önemli bir şahsiyet olduğunu ispata kalkışır. Her şeyin en iyisine sahip olmayı istediği gibi her şeyin en iyisini de kendisinin yapabileceğini düşünür… Görmek istediğimizde herkesin takdir edilecek bir vasfı olduğunu söyleyebiliriz. Mesela bir insanın mütevaziliği, çalışkanlığı, ahlakı, dürüstlüğü, şairin üslubu, yazarın konuları aktarma özelliği, , annenin çocuğuna şefkati, babanın helal lokma için çalışması, öğretmenin öğrenciye olan sabrı gibi bir çok neden sayabiliriz.
Hepimizin bildiği gibi takdir edilmek insanın motivasyonunu artırır, güçlendirir . Merak ediyorum çevrenizde kaç kişiyi takdir ettiniz? Yada kaç kişiyi başarısından dolayı tebrik edip, kucakladınız? Etrafıma baktığımda ne yazık ki, çoğunun ellerinin yanlış zamanda yanlış kişiler için alkış tutarken doğru zamanda, doğru kişiler için işlev görmediğini görüyorum. Buna ister kıskançlık diyelim ister haset etmek bu iki halde müslümana yakışmayan hallerdendir. Bir başkasının sahip olduğu nimetten hoşlanmayarak onun yok olmasını istemek (haset etmek) haramdır. Kur’an-ı Kerim’de “Allah’ın sizi birbirinize üstün kılmasına haset etmeyiniz” buyrulmaktadır. Efendimiz (asv) de “Mü’minin kalbinde imanla haset bir arada bulunmaz” buyuruyor. Hasedin haram kılınması ve kötü karşılanmasının sebebi, haset edenin itirazının gerçekte Allah’a karşı olmasıdır. Çünkü insana mevki, makam ve her türlü nimeti veren Allah cc dır. Bu sebeple bir kimsenin sahip olduğu nimetlere kıskançlık beslemek , haset etmek Yaradan’ın iradesine müdahale anlamına gelir. Bu konuda yazılacak pek çok şey var elbet fakat mesneviden bir alıntı ile yazıyı noktalayacağım…
Mesnevi: “Alemde muradına ermiş, mana güneşine haset eden kişiye sen acı, şefkat göster, onu bağışla!” Bir adam, gözlerden güneşin ışığını gizleyebilir mi? Onun her tazeliğini pörsütüp, soldurabilir mi?“Yahut onun hadsiz, hesapsız nurunu eksiltmeye ve bulunduğu yüksek mevkiden onu düşürmeye gücü yeter mi?” “Manevi büyüklere haset ederek onları küçültmek isteyenlerin hasedi, kendileri için ebedi, sonsuz bir ölüm olmaz mı? Bu yüzdendir ki; ‘Her haset edenin hasedi, onun yaptığı iyilikleri, ibadeti yakar’ denmiştir.(c.5, 11-14)
Hasedini açıklayan ve hasediyle hareket eden hasetçinin şerrinden sabahın Rabbine sığınırım!(Felak)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.