Evet bazı gerçekler acıdır malesef, biz ne kadar da mücadele etsek, ne kadar da düzelmesi için çabalasak, bazı şeylere tek başımıza gücümüz yetmiyor. Daha henüz yakın zamanda yaşadığım bir hadise; Bakınız aynı konuda, aynı suç ile ilgili olarak iki ayrı ağır ceza mahkemesi iki bambaşka kararlar verdiler, evet yanlış duymadınız, ağır ceza mahkemelerinden biri BERAAT verirken diğer mahkeme suçlu buldu ve 3 AY HAPİS CEZASI VERDİ...
Şimdi hangisi doğru karar ve hangisi adil olan, dedim ki sayın Başkan diğer mahkeme suç unsurları oluşmadığından kanaatle Beraat vermişti, siz neden hapis verdiniz, cevap şu "beni bağlamaz, ben suç unsurlarının oluştuğu kanaatini taşıyorum", dedi. Bırakın yerel mahkemeleri bazen Yargıtay'ımız dahi aynı konularda farklı kararlara imza atabiliyor.
Vatandaşın adalete olan inancını, güvenini sarsmak büyük bir yanlıştır. Kamu vicdanı denen bir
hadise var, unutmamalı...

Geçelim başka acı bir gerçeğe, birçok zaman Vatandaş, bazı Hakim ve Savcı meslektaşlarımızın bağırıp, çağırmalarından, yapacağı haklı savunmalarını dahi unutuveriyor. Çok şükür yeni atanan Hakim ve Savcı meslektaşlar bu konuda daha duyarlı ve Vatandaşa iyi muamele ediorlar, ancak bir kısmı hala eski kafada, bağırıp çağırma, söz hakkı vermeme, sözünü kesip tabiri caizse vatandaşın boğazında düğümleme...Bakınız bunlar çok yanlış yaklaşımlar, vatandaş adına millet adına karar vereceksiniz, TÜRK MİLLETİ ADINA BU YETKİYİ KULLANACAKSINIZ, ama vatandaşa yeterince kendisini savunma hakkı tanımayacaksınız...Bu yargıya olan güveni
alt üst eder, Vatandaş Mahkeme adını duyunca panik ve korkudan kendini kaybeder. BIRAKIN VATANDAŞA BU OLUMSUZ MUAMELEYİ BİZ AVUKATLARA DA MALESEF BİRÇOK KEZ BU YANLIŞLAR YAPILMIŞTIR. BAKINIZ AVUKAT, SAVCI, HAKİM, HEPSİ AYNI FAKÜLTE MEZUNU VE HUKUKÇUDURLAR, HAKİMLER HÜKÜM MAKAMIDIR, SAVCI İDDİA
MAKAMI, AVUKAT SAVUNMA AYAĞINI OLUŞTURUR, SİLAHLARIN EŞİTLİĞİ DENEN BİR İLKE VARDIR, BU KURAL EVRENSELDİR VE ÇAĞDAŞ ÜLKELERİN GELİŞMİŞ BATILI ÜLKELERİN ÖNEMLİ PRENSİPLERİNDEN BİRİ OLARAK KABUL EDİLMİŞTİR. BU DURUMDA, HEPSİ DE HUKUKÇUDUR, HEPSİ DE HUKUKUN OLMAZSA OLMAZ AYAKLARINDAN BİRİSİDİR, HEPSİ EŞİT OLMAK ZORUNDADIR, BİRBİRİNE BİR ÜSTÜNLÜĞÜ ASLA OLAMAZ. Vatandaş avukat tutar, ona yetki verir, siz Mahkeme olarak o avukata yeterli söz hakkı vermezseniz, o avukata karşı olumsuz bir tavırda bulunursanız, avukat ne yapsın, vatandaş nereye başvursun. Bunlar çok önemlidir ve eğer "HUKUK DEVLETİYİZ"
diyorsanız, bunları görmezden gelemezsiniz. Evet çok şükür önemli adımlar atıldı, olumlu çalışmalar yapıldı nihayet son zamanlarda, ancak yeterli değil ve düzeltilmesi gereken çok şey var daha...

Şu çok önemli bir sıkıntı; Defaatle söyledik bazı yetkil makamlara da ilettik gücümüz yettiğince, HAKİMLERİN TAKDİR YETKİSİ VE VİCDANİ KANAATİ DİĞE BİR ŞEY OLMAMALI, OLAMAZ DA...Bu yanlıştır, herşeyi yasalarla belirleyeceksiniz, çerçeve belli olacak, bilhassa Ceza Yargılamasında, haksız ve keyfi kararlar olmayacak, vatandaş mağdur edilmeyecek...