Hamit SEVEN
“Gezi-yorum..”
Demokratik zemin ve şekillerde, demokratik ve insani bir hak olan protestolara ve hak arama eylemlerine her zaman evet..
Ancak “provokasyona açık”, “güdümlü”, geçmişin karanlık ihtilal öncesi dönemlerini hatırlatan, ülkeyi adeta savaş alanına çevirme girişimlerine nasıl ve hangi gerekçeyle evet diyebiliriz!..
Yaşanan gelişmeleri bütün sağduyulu vatandaşlarımız gibi üzüntü içinde izliyor, “Neler oluyor?” “Ne yapılmak isteniyor?” sorularına hakikaten iyi değerlendirerek cevap vermek gerektiğine inanıyorum!..
*
“Hatırlatmaya”..
“Uyarıya”..
“Hak aramaya” sonuna kadar evet..!
Lakin ülkenin çektiği dünden kalan “acıları” daha henüz kabuk bağlamamışken yeniden “karanlık” ve “buhran” özlemi çekenlerin “değirmenine su taşımamak”; kendi adıma; demokrat, vatanını ve milletini seven insanların boyunlarının borcudur diye düşünüyorum..
Ülkesinin hatta ellerinde taş ve molotof kokteyli taşıyan o körpecik lise çağındaki çocukların bile geleceğini düşünme adına, toplumsal huzur ve ekonomik istikrarın zedelenmemesi adına sağduyulu olmamız gerektiğine inanıyorum..
*
Eleştirelim ama “yıkmadan”!..
Uyaralım ama “yakmadan”!..
Gür bir şekilde ve hep birlikte sesimizi çıkaralım ama daha sonradan “birilerinin” kurguladığıgün gibi ortada olan “oyunların” “figüranı” olmadan!..
“Uzantıları dışarıda” “birilerinin” “rotasını” kaybetsin diye “ülke gemisinin” yelkenine rüzgar “pompalamasına” izin vermeden!..
“Haklı iken haksız duruma düşmeden” en önemlisi!..
*
Bu ülkenin gençleri, kendi üzerlerinden “mühendislik” yaparak “iktidar” devşirme çabası içinde olanların “malzemesi” olmamalı!..
Kaoslardan nemalanan “zihni” ve “fikri” bozukların bu “ondurmaz” “niyetlerini”, “vatansever” bir tavırla, yüzlerine adeta bir paçavra gibi çarparak, ülkeye yapılan ve yapılacak olan “ihanetleri” boşa çıkarmalı!..
*
Millet bugün, ülkenin yarınlarını emanet edeceği gençlerinden; “meseleyi”, bundan sonrası için “siyasi iradeye” bırakarak, “ulusal ve küresel hainleri” bir kez daha “hayal kırıklığına” uğratmalarını beklemektedir!..
Millet bugün, “iradesiyle” TBMM’ye taşıyarak ülkeyi emanet ettiği “siyasi iradeden”; “çatışmacı ve ötekileştirici üsluptan uzak, uzlaşmacı ve kucaklayıcı” bir tavır içinde “meseleyi” gençlerden alıp, sulh ve çözüm yoluna koyarak, “ulusal ve küresel hainlere” bir kez daha “demokrasi dersi” vermesini beklemektedir!..
Millet bugün, “yıkıcı” değil, “yapıcı” olarak “iktidara yol göstersin” diye verdiği oyuyla “düşüncesini“ emanet ettiği “muhalefet partilerinden”; “ateşe benzin dökmek yerine” her ne koşulda olursa olsun birlik ve beraberliğinden ödün vermediğini ve her türlü diktatöryal heveslerden uzak, "ulusal ve küresel hainlere" “demokrasi sevdalısı” olduklarını göstermelerini beklemektedir!.
Yüksek “vatan” ve “milletseverlik” gösteren, “ileri demokrasi” örneği sergileyerek sağduyu ve olgunluktan geri adım atmayan siyasi parti liderlerinden, sivil toplum kuruluşlarına, akademisyeninden yazarına, sanatçısından, zanaatçısına, esnafından, memuruna, işçisine, özel ve tüzel kuruluşlarına kadar, bu aziz milletin tüm “değerlerine” dün olduğu gibi bugün ve yarında “fikir” ve “gönül” dünyasında her zaman“değer verdiği” ve“değerlendirdiği” unutulmamalıdır!..
Aksi halde, bu ve benzer, “çıkış amacının” “ötesine geçerek”, gün gün “haklılığını” ve “masumiyetini” kaybetmeye yüz tutan eylemlerin “sahiplerini” ve “destekçilerini”, ne “millet”, ne de “tarih” asla ve asla affetmez!..
*
Desteğimiz, elbette ve kat’iyyetle toplumsal huzuradır!..
Ekonomik istikrara..
Ülkenin yarınlarına...
Kardeş kavgasının yaşanmamasınadır..!
*
Bu vatan hepimizin…
Ve hiçbirimizin gidecek başka bir yeri de yok!..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.