xxxx3331
Gaziantep Belediye Başkanına iftira
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey, amcamın oğludur. Onu kardeşim gibi severim. Onun kuzeni olmakla övünürüm. Zira Asım Güzelbey, tanıdığım en dürüst, en namuslu, ahlâklı ve şerefli insandır. Gaziantep'te otuz yılda 20 binden fazla ameliyat yapmış ve fakir hastalarından hiçbir karşılık almamıştır. Bugün Gaziantep'teki sokaktaki adama soracak olsanız, hangi görüşte olursa olsun, size onun ne kadar dürüst
bir insan olduğunu anlatacaktır.
Dr. Asım Güzelbey, hergün saat 07.00'de işbaşı yapar, gece 23.00'e kadar çalışır. Devlete yük olmamak için içtiği çayı, kahveyi bile kendi cebinden alır. Belediye Başkanlığı maaşını da özel kalem harcamaları ve yoksullara yardım maksadıyla kullanır. Fukara halkımızdan toplanan paraları harcarken nasıl ellerinin titrediğini bizzat müşahede etmişimdir.
Güzelbey, halen Türkiye'nin en fazla borcu olan 2. Belediyesi'nin başkanlığını yapmaktadır. Daha önceki başkan'dan 1,5 katrilyonluk borç devralmış ve bunun yarısını ödemeye muvaffak olmuştur. Borçları öderken, bir yandan da 4,5 yıllık icraat döneminde Gaziantep'e tarihi ve kültürel kimlik kazandırmış; bu süre içinde 4 Müze, Belediye Şehir Tiyatrosu, Planetaryum, Botanik Parkı, Sokak Çocukları Rehabilitasyon Merkezi, Arıtma Tesisi, tematik parklar, 9 adet köprülü kavşak ve birçok yatırım gerçekleştirmiştir.
Dr . Asım Güzelbey, son dönemdeki başarılı Belediye Başkanlarının başında gelen bir isimdir.
Bu yazımı, sevdiğim bir yakınımı korumak için değil, iftiraya uğramış dürüst bir halk adamının hakkını savunmak ve gerçekleri duyurmak için yazıyorum.
***
Değerli okuyucular, dürüst ve namuslu bir yönetici olarak cansiperâne çalışırken, bir sabah gazeteleri açtığınızda, ön sayfadan fotoğrafınız konularak 'rüşvetçi' ilân edilseniz ve 'yolsuzluk' ile suçlansanız neler hissederdiniz, hiç düşündünüz mü?...
3 ve 6 Eylül günleri Hürriyet, Milliyet, Radikal, Posta ve Vatan gazetelerinde yayınlanan rüşvet ve yolsuzluk iddiaları tamamen gerçek dışıdır. Doğan Haber Ajansı'nın Gaziantep muhabiri, kendi çapında siyaset yaparak bu yalan haberleri gazetelere göndermiş; bu haberler de haber merkezleri ve köşe yazarları tarafından Belediye Başkanı'na sorulup kontrol edilmeden aynen yayınlanmıştır.
3 Eylül tarihinde yayınlanan habere konu olan olay, aslında kavşak düzenlemesi için yapılan bir imar tadilâtıdır. Şehrin yeni imara açılan bir bölgesinde bir kavşağın yolları, yıllar önce yapılan yanlış planlama sonucu, birbirini karşılamamakta; bu yüzden ciddî trafik kazaları meydana gelmekteydi. Yolun karşısında Eyüp Göymen'in parselasyonu çok önceden yapılmış imar parselli arsası bulunmaktaydı. Halbuki muhabirin aynen yayınlanan yalan haberinde, 'İmar uygulamasının 18. maddesinde yer alan düzenleme ortaklık payı ile arsanın yüzde 40'ını alabilecek durumda olan Belediye bu yolu tercih etmeden özel uygulama yaptı' denilmektedir.
Halbuki, düzenleme ortaklık payı yıllar önce yapılmış ve arsa sahibi yüzde 40'ını Belediye'ye vermişken, Belediye'nin aynı arsaya ikinci defa 18.madde uygulamasında bulunması mümkün değildir. Haberi ayrıntısıyla veren muhabirin, arsanın imarlı arsa olduğunu bilmemesi imkânsızdır.
Bu durumda, 18. madde imar uygulaması yapılamayacağına göre, geriye iki yol kalır: Ya trilyonun üzerinde bir bedel ödeyerek kamulaştırmak veya vatandaşla anlaşıp meseleyi imar tadilâtı ile çözmek. CHP'li Belediye Başkanı döneminde gırtlağına kadar borçlanan Belediye'nin ödeyecek parası olmadığına göre, bütün belediyelerin uyguladığı imar tadilatı işi yapılmıştır. Arsa sahibi, 11.329 m2'lik arsasının 2.419 m2'sini Belediye'ye bedelsiz olarak terk etmeye razı olmuş; kalan arsanın 5.554 m2'si okul alanı, 3.354 m2'lik kısmı da E=1.80 ticarî alan olmuştur. Ancak, Eyüp Göymen'in terk ettiği arsa ile kendisine sağlanan arsa arasında 600-700 bin liralık arsa sahibi lehine fark oluştuğu için, bu farkın Belediye'ye ödenmesi konusunda mutabakata varılmıştır. Farkın Belediye'ye ödenmesi konusunda yapılan protokol Belediye Meclisi'nce onaylanmış ve Belediye tüzel kişiliğine yazılmış olan ödeme çeki Genel Sekreterlik Hesap İşleri'ne gönderilerek Belediye kasasına konulup hesaplara geçirilmiştir.
Şimdi sizlere soruyorum: Bu bir'rüşvet olayı'mıdır? Yoksa'belediye geliri' sağlamak mıdır?...
***
İkinci olay konusundaki iftiralar ilkinden de daha vahimdir. Uzatmadan söyleyelim: Nuri Üysen adlı vatandaş, 6 kişiden arsa parsellerini toplayıp her birini 14'er trilyondan toplam 84 trilyona satın alıyor. 12. 2. 2008 tarih ve 4221 sayılı kayıtla tapuya tescil ediliyor. Daha sonra bu arsaları kendi şirketine 87 trilyona devrediyor.
Şimdi sıkı durunuz, cingöz muhabir 'yolsuzluk' icat edecek ya; arsaların tekinin bedeli olan 14 trilyonu alıp 87 trilyona satılmış göstererek Nuri Üysen'e 63 trilyon avanta sağlandığını iddia ediyor. Bu kadar yalancılık ve iftiracılık görülmüş şey değildir.
İşin aslı şudur: Bu alanda Belediye'nin de 55.000 m2'lik arazisi vardır. Bu miktar 100 dönüme tamamlanabilirse, Almanlara bir Alışveriş Merkezi olarak verilecek ve Belediye bu satıştan 40 trilyon civarında gelir elde ederek Raylı Sistem'in finansmanını sağlayacaktır. Arsa sahibi 66.000 m2'lik arsa bağışlayınca, Belediye mülkü ile bağışlanan kısma ticaret izni verilmiş, geriye kalan parsellere de normal imar uygulaması yapılmıştır. Dolayısıyla, bu şahsa mahsus özel bir imar tadilâtı yapılmamıştır.
***
Kısaca, Gaziantep Belediye Başkanı'na yöneltilen yolsuzluk iddiaları tamamen gerçek dışıdır. Dr. Asım Güzelbey, Belediye gelirlerini ve dolayısıyla hizmetlerini arttırdığı için takdir edileceğine, açıkça yalan haberlerle iftiraya uğramıştır.
İşin en acı tarafı nedir biliyor musunuz? Dr. Güzelbey, yalan haberleri yayınlayan basın yayın organlarına açıklamalar gönderdiği halde, bu açıklamaların tek kelimesi dahi yayınlanmamıştır ve hâlâ yalan haberlerin neşri devam etmektedir.
Ey anlı şanlı basın mensupları, sizce bu 'basın özgürlüğü'müdür? Yazıklar olsun....