Aslan DEĞİRMENCİ
Fazıl Say yalnız değil!
degirmenciaslan@gmail.com
Twitter: @aslandegirmenci
Irak ve Dünya Şiilerinin önde gelen dini lideri Ayetullah Sistani, Türkiye’den kendisiyle görüşmeye giden heyete, Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nu eleştirmiş.
Olabilir…
Eleştiri en tabi hakkıdır.
Önemli olan o eleştiriyi kamuoyuna yansıtanların amacının neye hizmet ettiğidir.
Anlamak için heyete bakalım;
Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz ve Kenan Çamurcu…
Tabi bu isimlerden Türkiye hükümetine sahip çıkmaları beklenemez mi, beklenir…
Ama hırslarının kurbanı olmuşlar…
Heyet twitter'dan Sistani ile yaptıkları görüşmelerin detaylarını paylaşırken sadece Erdoğan ve Davutoğlu’na yapılan eleştirileri değil, Diyanette ciddi değişimlere imza atan Mehmet Görmez’e yapılan haksızlığı da paylaşmış.
Ama onlar bir haksızlık olarak değil de bir küçümseme edasıyla olayı vermiş.
Neymiş; Sistani, Diyanet işleri Başkanı Mehmet Görmez’in ziyaret talebine cevap bile vermemiş…
Bir de yaptıkları yorumlar ile Başbakan’a seslenerek, “Erdoğan berbat ettiği Sistani şansını tamir etmeli” demişler.
Fazıl Say edasıyla eleştirilerini de onlarca twit ile gün boyu sürdürmüşler.
Yani özetle; mezhep ayrımcılığı yaparak, ülkeler arasındaki gerilimi tırmandırmak isteyen bu isimler akıllarınca, Müslümanların arasına nifak sokmayı görev benimsemişler!
Bence de bu itham ağır oldu ama ne denir başka?
Müslümanlar arasında işbirliğine en fazla ihtiyaç duyulduğu şu günlerde, adeta toplumun sosyal dokusunu param parça eden nifak hastalığını yaygınlaştırmak için yola çıkmışlar!
Evet bu söz de ağır kaçtı. Ama nereye kadar tepkisiz kalalım?
Sanırım en hafif tabiriyle; Hak olanda ittifak etmek yerine, oluşturulmaya çalışılan birlik ruhunu aşındırmaya çalışmışlar!
Küresel emperyalizme karşı birlikte direnerek başarı elde etmenin yolu dururken, sanki toplumu mezhebi ve meşrebi kategorilere ayırarak bölmeyi uygun görmüşler (!) demek de mümkün.
O zaman sorulara geçelim
Kudüs kendisini özgürleştirecek olan Müslümanları beklerken,
Şeyh Ahmed Yasin’in şikâyetleri gökyüzünde yankılanırken,
Bahreyn, Yemen ve diğer İslam ülkelerinde yaşanan gelişmeler mezhepler arası bir çatışmaya sürüklenmek istenirken,
Peygamberi bir kardeşleri birbirine düşman etmeye çalışanlar, Ortadoğu da cirit atarken,
Suriye’de gökyüzünden üzerine mermiler, bombalar yağan küçük çocukların gözyaşları yürekleri dağlarken,
Ve
Irak, Afganistan, Pakistan, Çeçenistan’dan yükselen feryatlar kulağımızda çınlarken,
Sağduyulu ittifak çağrısı yerine her defasında Sünni-Şii gerginliği oluşturma çabası neden?
İslam kardeşliğini tesis etme yerine kutuplaşmayı körüklemek niye?
Küresel düşmanın saldırgan tavrına alan açmak, psikolojik savaş ve sinsi çalışmalara alet olmak neden?
Artık yeter!
İslam dünyasına karşı tefrikacı propaganda kampanyaları yürütenleri artık sevindirmeyelim.
Sömürgeci ve emperyalist güçlerin İslam ümmeti arasında tefrika yaratmalarına izin vermeyelim.
Vahdet ve kardeşlik bağını zirveye ulaştırmak için birlikte mücadele edelim.
Politikacıların varsa hataları el birliği ile düzeltmeye çalışalım, ahlaki ilkeleri olmayanları deşifre edelim.
Ortak noktalarımızı dile getirmek yerine, ısrarla haklar arasında mesafe oluşturmaya çalışanları (her kim olursa olsun) birlikte kınayalım.
Fırat’ın ötesi ve Koman
Not:Özel yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'nin yürüttüğü 28 Şubat soruşturması kapsamında tutuklanan emekli Orgeneral Teoman Koman ile ETÖ’nün ana gövdesine ulaşılacak mı merak ediyorum. Devam eden soruşturmalar halen ‘Fırat’ın ötesine ulaşmadı.Başta JİTEM olmak üzere karanlık işlerde eli bulunan diğer yapıların üzerine gidilmediği için sıkıntılar da devam ediyor. Silsile halindeki bir hiyerarşi ve ideoloji çerçevesinde suç işleyenlere ve tabi o hiyerarşinin üst kademelerine ise dokunulduğunu söylemek imkânsız. İşte o hiyerarşinin üst kademelerinde bulunanlardan biri de Teoman Koman… JİTEM'in ana kurucularının eski Jandarma Genel Komutanı Teoman Koman ve emekli Orgeneral Aydın İlter olduğu düşünülürse, sürecin Fırat’ın ötesine sıçramasına az bir zaman kaldığını söylemek yanlış olmaz!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.