Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker Deniz Feneri ile bakanlığı arasında imzalanan protokol töreninde, “Deniz Fenerleri felaket önler. En büyük felaket ise yoksulluk felaketidir” demişti.

Yoksulluğun nasıl bir şey olduğunu bir toplu taşım aracına binmek için bilet parasını nasıl temin edeceğini, bir ekmeği nasıl alacağını düşünmek zorunda kalanlar çok iyi bilir.

10 yıldan beri Deniz Feneri’nin ilgilendiği yüz binlerce aileden gördüğüm ve bin bir türlü hikâyesini ezbere bildiğim yoksulluk üzerine uzmanı konuşmuş.

Haberi birlikte okuyalım..

Uzmanlar, yoksul kişilerde ruhsal bozukluğun ürkütücü boyutlara geldiğini açıkladı. Türkiye'de meydana gelen intihar ve cinayet oranlarındaki artışın birinci nedeni olarak da fukaralık gösterildi.

Yoksulluk ve sosyal dışlanmanın ruhsal sorunları artırdığını belirten uzmanlar, giderek yoksullaşan Türkiye'de tehlikeli bir tırmanış olduğunu belirterek konuya dikkat çekti. Türkiye Psikiyatri Derneği Genel Sekreteri Doç. Dr. Burhanettin Kaya, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, hem eğitim düzeyinin hem de gelir düzeyinin düşüklüğünün ruhsal bozukluk sıklığını 2,5'ar kat artırdığının tespit edildiğini bildirdi. Türkiye İstatistik Kurumunun 2006 yılı verilerine göre, Türkiye nüfusunun yüzde 17. 84'ünün yoksulluk sınırının altında yaşamını sürdürdüğüne işaret eden Doç. Dr. Kaya, "Yoksulluk ruh sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir. Ülkemizden elde edilen verilerde de ruhsal sorunlar sosyal sınıf, eğitim, gelir ve yaşanılan bölgenin gelişmişlik düzeyi ile olumsuz bir ilişki gözlenmektedir. Yoksulluk ile şizofreni arasındaki ilişki de uzun yıllardır bilinmektedir " dedi.

Kaya, yoksulluğun göstergeleri olarak kabul edilen, ailenin sınıfsal konumunun düşük olması, annenin yetersiz beslenmesi, gebelikte geçirilen ateşli hastalıklar, doğum zorlukları, göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmek gibi sebeplerin, şizofreni ortaya çıkma riskini ve yaygınlığını artıran etkenler olduğunu belirtti.

Ayrıca ruh sağlığı sorunu olan bireylerin yoksulluk nedeniyle tedavi girişimlerinden daha az yararlanabildiğine dikkat çeken Doç. Dr. Kaya şöyle konuştu: Toplumdan soyutlanıyor "Daha fazla sosyal yalıtılmışlık ve damgalama yaşamaktadırlar. Ruhsal hastalıkları nedeniyle bu kişiler çalışabilir durumda oldukları zaman bile çok daha az iş bulabilmekte, çalışamadıkları için yoksulluğa ve güvencesizliğe daha kolay maruz kalmaktadırlar. Bu toplumsal sorunun çözümü için yoksulluğa karşı mücadelede tüm toplumu ve özellikle riskli grupları kapsayan etkin devlet politikalarının geliştirilmesi ve gelir dağılımı eşitsizliklerinin giderilmesi için her aşamada etkin çalışmalar yürütülmesi gerekli. " (Yeniçağ, 12.10.2010)

…

Deniz Feneri Derneği Doğu Anadolu Temsilcisi Ali Karayılan geçtiğimiz günlerde “üç güzel insan”ı peş peşe ziyaret etmiş.

Güzel insanlardan birisi, Allahu Teâlâ’nın, Hz. Musa’ya “Benim için ne yaptın?” sorusuyla başlayan, “Hasta bir kulumu ziyaret etseydin beni ziyaret etmiş gibi olurdun. İhtiyaç sahibi bir kulumu doyursaydın beni doyurmuş gibi olurdun..” diye devam eden rivayeti hatırlatmış.

Bir güzel insan ise, ziyaretçisinin kim olduğunu nerede çalıştığını bilmediği halde, ayrılırken Karayılan’a mealen şunları söylemiş:”Yaşadığınız bütün zorluklar ahirette sırat köprüsüne korkuluk olacak. Korkuluklar kanatlanacak sizi cennete ulaştıracak inşallah.”

Bir tek ihtiyaç sahibi insanla bile ilgilenip gönlüne sürur koymak dünyanın en güzel işi olsa gerek. Ne mutlu Allah’ın kullarına hizmeti ganimet bilen bahtiyarlara!

gumuslale@gmail.com