Dr. İbrahim ALTAN
DANIŞMANIMI SEÇERKEN DİKKAT EDECEĞİM HUSUSLAR
Ülkemizde yeni bir dönem başlıyor. Siyasiler kimin, nerede, nasıl görev yapacağını tartışa dursun biz, Güçlü Devlet olma gayretiyle gece gündüz emek sarf eden idarecilerin akıl kutusu mertebesindeki danışmanların sahip olmaları gereken, tarihin imbiğinden geçerek oluşturulmuş, vasıfları sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Aşağıda maddeler halinde sıralanan konular, Ebu’n- Necib Es- Sühreverdî (1097 - 1168) tarafından kaleme alınan, “Nehcu’s- Sülûk fi Siyaseti’l- Mülûk” isimli eserin, Keşanlı Nahifi Mehmed Efendi (v. 1788) tarafından tercüme edilen ve Tercüman 1001 Temel Eser serisi içinde “Yönetenlerin Yönetimi” adıyla yayımlanan eserden alınmıştır.
Temennimiz bu kıymetli başucu eserinin, mevcut tercümeler dikkate alınıp karşılaştırmalı olarak, tekrar yayımlanması, yönetici ve danışmanlar için bir kılavuz mertebesine ulaşması, bu kurallar çerçevesinde hareket edenlerin haksız eleştirilere maruz kalmamalarıdır.
Kendisiyle istişare edilecek, danışmanlığa getirilecek kişilerde yedi niteliğin bulunması gerekir:
1. Anlayışlı ve Zeki Olmak: Danışılacak işlerde danışılan kişilerin işlere vakıf ve iç yüzüne ermiş olması gerekir. Zira anlaşılmazlık ve karışıklık içinde isabetli karar ve sağlam görüş ortaya çıkmaz.
- Güvenilir Olmak: Kendileriyle istişare olunacak kişiler güvenilir kişiler olmalıdırlar. İtimat beslenen hususlara hıyanet eden, özyüreklilik ve içtenlik gösterilen hususlara da samimiyet gösteremeyen kişilerle istişareden kaçınmak gerekir.
- Doğru Sözlü Olmak: Zira kendisiyle istişare olunan kişinin verdiği haberlere itimat etmek ve görüşlerine uymak, ancak bu özellik sayesinde mümkün olabilir.
- Çekememezlik ve Benlik Duygularının (Çıkarlarının) Peşinde Koşmamak: Zira haset ile çıkarcılık doğru görüşün ortaya çıkmasına engel olur.
- İstişare Edilen Kişilerle Diğer İnsanlar Arasında Düşmanlık Olmamak: Zira bazı zümreler ile olan düşmanlığı, istişare olunan kişiyi (danışmanı) hakseverlikten alıkoyar ve gerçeği perdeler.
- Nefsâni İstekleri Peşinde, Geçici Arzuları Uğrunda Koşanlardan Olmamak: Zira geçici istekler kişiyi haktan batıla doğru iter, aklın duruluğunu bozar ve doğru görüşü bulmasına engel olur.
- Devletin İleri Gelenlerinden, Kültür ve Yetenekleri İle Seçkinler Arasına Yükselebilmiş Kişilerden Olmak: Zira bilgili, görgülü ve tecrübeli kişiler (yaşlı ve ağırbaşlılar), çeşitli olaylara şahit olmuş; musibetleri, nimetleri, darlık ve refah zamanlarını yaşayarak hayatın süzgecinden geçmiş olan kişilerdir. Bu münasebetle önemli bir meseleye dair söyleyecekleri çok sözleri vardır.
Abbasi Halifesi Me'mun (d. 786- v. 833/ Hilafeti 813- 833 arası) bir gün oğullarına öğüt verirken şöyle demiştir: "-Ey Oğullarım! Şüphelendiğiniz (isabetli yolu izlemekte tereddüde düştüğünüz) işlerde; yakınlarınızdan tecrübe sahibi olanların, kararlı kişilerin ve şefkatli ihtiyarların görüşlerine müracaat ediniz! Danışma meclisinize; cimri, korkak, hırslı, kendini beğenmiş ve yalancı kişileri almayın! Bu çok önemlidir. Bu konuda çok titiz ve dikkatli olunuz. Zira cimri olan kişinin cimriliği aklına eksiklik getirir, ziyan verir, korkak kişi cesur olmayı gerektiren hususlarda seni korkaklığa sürükler, hırslı kişi yerine getiremeyeceği şeyi vaad eder ve seni de bu yola sürükler.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.