Çin'in Uygurlulara karşı uyguladığı zulüm politikası elbette hepimizi derinden üzüyor! Uygurlulara resmen Çin zulmü uygulanması ve sokak ortasında kafalarına sıkılan kurşunlar ile öldürülmeleri kabul edilebilir gibi değil! Ama kabul etmeliyiz ki, gündemimize pat diye düşen bu konu hakkında ne yapılması gerektiği konusunda da pek fikir sahibi değiliz!

Şimdilik gördüğümüz her kafadan bir ses çıktığı yolunda! Kimileri Türkiye'nin olaya doğrudan müdahale etmesini istiyor, kimileri Çin ile alış verişin boykot edilmesini talep ediyor!

Dışişleri Bakanı'nın yoğun bir telefon diplomasisi ile Çin'e karşı bir şeyler yapılması için arayış içine girdiği söyleniyor!

Bu arada üzülerek öğreniyoruz ki Uygurluların sürgündeki liderine Türkiye'ye gelmesi için uzun süredir vize verilmiyormuş!

Rivayetler doğruysa "Sen sakıncalılar listesindesin vize veremeyiz" denilmiş!

Doğru mu değil mi bilmiyoruz!

Şükürler olsun ki yetkililer bu hatanın telafi edileceğini ifade ediyorlar!

Birden bire patlak veren olayların ardından ileri sürülen çözüm önerilerinin hepsine saygı duyuyoruz! Ancak bu öneriler ile sonuç alınır mı alınmaz mı bilemiyoruz! Zira karşımızda Çin gibi bir ülke var! Aynı sıkıntıyı iktidar yetkililerinin de çektiğini sanıyoruz!

Bir süre sonra belki bir şeyler yapılabilir, bazı adımlar atılabilir ama şu anda kısa vadede bir şey yapmanın pek mümkün olmadığı görülüyor!

Şu anda elimizden gelen Çin'liler tarafından şehit edilen Uygurlu kardeşlerimiz için gıyabi cenaze namazı kılmaktan ibaret! Ve de mitingler düzenleyerek bu vahşeti kınamaktan ibaret!

Bu çaresizlik içinde bize kıvanç veren durum ise Çin vahşetine karşı milletimizin duyarsız kalmaması!

Herkes karınca kararınca bir şeyler yapmaya çalışması çok güzel!

Ancak dualarımızla Uygurlu kardeşlerimizin yanında yer alıyoruz!

Evet, elimizden gelen sadece bu! Ama bizler duanın gücüne inanmış insanlarız! Dualarımız ile çok şeyi başarabileceğimizi biliyoruz! Eğer İslam dünyası uzun yıllar kendi sorunlarına bihaber yaşamamış olsaydı elbette bugün bu sıkıntılar yaşanmıyor olacaktı!

Kendi gücünün farkında olmayan İslam dünyası böyle üç beş çapulcunun elinde oyuncak haline gelmeyecekti!

Aslında dünyayı parmağının ucunda oynatabilecek güce sahip olan İslam aleminin bugün yaşadığı bu sıkıntıların son olmasını diliyoruz!

İslam dünyası gücünün farkına vardığı ve ayağa kalktığı zaman hiç şüphesiz kimse böyle aklına estiği gibi Müslümanlara zulmedemeyecek!

Dualarımız hem Uygurlu kardeşlerimiz için! Hem de İslam aleminin biran evvel gücünün farkına varması için!

İslam dünyasının bu büyük gücün farkına varmasının en kestirme yolu ise işbirlikçi yönetimlerden biran evvel kurtulmasından başka bir şey değil!

Kaynak: Milli Gazete