Ahmet TÜRKAN
CHP’NİN SAVAŞ HALİ
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı’nın komutasında bir kısım işbirlikçileri ile birlikte 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını bahane ederek Ankara’yı birbirine kattılar. Kutlama alanlarını kullanmayarak aslında Cumhuriyetin neresinde olduğunu da göstermiş oldular. Cumhuriyetin düzenine karşı karmaşayı tercih ettiler. Kaostan puan toplamak şimdiye kadar en önemli politikaları idi yine tekerrür etti.
CHP İl Başkanı Oğuz Kağan Salıcı ise Komutanları darbeye teşvik etti. Darbeye aleni teşvik etmenin darbe planlamanın bir parçası olduğu biline ve değerli Cumhuriyet Savcılarımızın dikkatlerine sunula.
Kılıçdaroğlu, Salıcı’nın üstünü çizmiş. Haberler öyle idi. Belki önemine istinaden altını çizmiştir. Kendine göre önemli buluyor herhalde. Ama hemen arkasından CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı'nın istifasını istediği yönündeki haberlerin gerçek dışı olduğunu bildirdi. Çünkü çizik falan yoktu ki…! Her şeyleri numara.
Eğer CHP darbelere karşı ise eski Genel Başkan ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal Meclisteki Darbe Komisyonunu sudan bahanelerle neden terk etti. Hiç gitmese idi Deniz Baykal darbeleri savunuyor diyeceklerdi. Gitti ama terk etti. Kendini haklı göstermeye çalışıyor, darbelere karşı falan değil.
Hem de kendisini hile ve darbe ile genel başkanlıktan eden partidaşlarını bildiği halde içindeki darbeci ruh başka bir ifade bulamıyor. Darbe mağdurusun aç gözünü artık demek bir fayda sağlamaz.
Diğer taraftan İzmir'de 'Cumnhuriyet'i Anlamak' konulu panelde konuşan CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, Ankara'da çıkan olaylara gönderme yaparak, "Ortada onların yürüttüğü bir savaş var. Madem savaş ilan etmişler. Başımız üstüne. Bundan kaçacak değiliz" dedi. CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, CHP İstanbul Milletvekili Oktay Ekşi ve CHP Parti Meclisi (PM) Üyesi Metin Feyzioğlu, Balçova Belediyesi tarafından İzmir Ekonomi Üniversitesi Konferans Salonu'nda düzenlenen 'Cumhuriyet'i Anlamak' konulu panele katıldı. Ekşi'nin Cumhuriyet'in tarihini anlattığı konferansta Feyzioğlu, Türkiye'nin sıcak savaş döneminde olduğunu öne sürerek, "Bugün, bir milat, önemli bir gün. Halkın gazlanmasına, su sıkılmasına hiç şaşırmıyorum. Hiçbir savaş hayıflanılarak kazanılmaz, iktidara 'keşkelerle', 'vah vahlarla' gelinmez. Makam, mevki, ihtirasın bugün hesabı yapılacak zamanda değiliz. Sırtımızı bir yere dayayıp ya düşeceğiz ya eskisinden daha güçlü olarak ayağa kalkacağız. Bize bağlı. Tabii ki düşmeyeceğiz. Ama artık sırtımızın uçurumun kenarında olduğunu bilmeliyiz. Cumhuriyet Bayramı'nı milletin kutlaması organik biber gazıyla cezalandırılmıştır" diye konuştu.
"SICAK SAVAŞTAYIZ, CEPHEDEYİZ"
Feyzioğlu, "Sıcak savaştayız, cephedeyiz. Koltuk kavgası bırakılmalı. Koltukların üzerine bastığı zemin çöktü çöküyor. Protokolü bırakalım. Makamları, meslekleri bırakın. Bizi kimse yok edemeyecek. Biz milyonlarız. Görev belgemiz Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'dir" diyerek savaş çığırtkanlığını sürdürdü.
"ORDU GÖREVE" DENİLEN CUMHURİYET MİTİNGLERİNE BENZETTİ
CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, Türkiye'de iki kutuplu bir savaşın yaşandığını, 29 Ekim 2012'de alanlardan yükselen sesin zafer kazanıncaya kadar devam edeceğini önü sürerek, "Cumhuriyeti anlamanın yolunu düşmanlarının sözlerinde buluyorum. Cumhuriyet, iki özelliğe sahip. Saltanat olmaz, hilafet olmaz. Cumhuriyet, saltanat yerine 'iktidar yurttaştadır' dedi ve hayata geçirdi. Ortadaki savaş açıktır. Ortadaki savaş yeni değildir. Bu savaş gerçekten de AKP'nin söylediği gibi en az 100 yıllık bir savaştır. Bunlar, 1919- 1923 yılları arasında 'halifeliği kurmalıyız' diyenleri yüceltmeye gayret ediyorlar. Ortada onların yürüttüğü bir savaş var. Madem savaş ilan etmişler. Başımız üstüne. Bundan kaçacak değiliz. Cumhuriyet üzerinden yürüyen bugünkü kavga, Türk ulusunun laiklik esası içinde yaşamasının ortadan kaldırılmasını isteyen, bunun yerine hilafet sistemi ile çok hukukluluğu talep edenler arasındaki kavgadır. Günümüzde çok hukuklu inanç sistemlerini talep eden hilafetçiliğin doğal müttefiki küreselciliktir. Bu hareketlerin yıkıcılığı öyle büyüktür ki. Bizim gibi dünyada bu insanlık onurunu yükselten bu savaşı veren milyonlarca insan var. Biz Türkiye'den uluslararası dünyaya uygarlık adına sesimizi yükseltiyoruz. 2007 yılında yükselttik, cumhuriyet mitinglerinden düşmanlar korktu ve ellerinden geleni ortaya koydu. Bu ses, 29 Ekim 2012'de bir kez daha yükseldi. Bu ses zafer kazanıncaya kadar da kesilmez."(Star) dedi.
Saltanatı, hilafeti birbirine karıştıran Cumhuriyeti hilafetin yerine koyan bir zihniyet Papa önünde saygı duruşunu eksik etmemeyi de modernlik olarak görür.
İzmir’de toplantıya katılan Oktay Ekşi acaba hangi güzergahı kullandı çok merak ediyorum. Hatay metrosunun 10 yıla yakın bir süredir bitirilemediğini İzmir halkının bezginliğini öğrenebildi mi acaba.
CHP zihniyeti için hizmet önemli değil. Fazla refah halkın gözünü açar da CHP’nin esas yüzünü görüverir diye halka hizmet götürmezler.
Bu son olaylar da gösteriyor ki CHP bu ülkede refah istemiyor. Biraz sükunet olsa gizli güçlerle işbirliğinden çekinmez. Bir bahane bulup ordu göreve sloganını patlatıverir. Tıpkı 1960’da İnönü’nün yaptığı gibi. 1971, 1980 ve 28 Şubat süreci 60 darbesinin izleri sürerek gelişmiş ve Balyoz planı da anlaşılan o ki aynı güçlerle yapılan işbirliği neticesinde tezgaha konmuştur.
Mecliste yapılmak istenen tüm düzenlemelerde BDP safında yer alarak terörü nasıl çözeceklerinin ispat ediyorlar aslında. Yani kaosa devam. Terör onların ekmek kapısı.
CHP’nin savaş ilan etmesi normaldir. Çünkü barış demek CHP’nin sonu demektir. Ama yapılacak bir şey yok. Mızrak çuvala sığmıyor.
Porvakasyonlarla, kızıştırmalarla, darbe çığırtkanlıkları ile bir yere varılamayacağını bilirler. Ama…!
Biz de ne yapacağımızı biliriz.
Ahmet TÜRKAN - HABERNAME
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.