xxx444
CHP Komedisi
Ne mutlu bizlere: Ana Muhalefet Partisi, bir kez daha Anayasa Mahkemesi'nin yolunu tuttu. Askere sivil yargı yolunu açan yasal düzenlemeyi AYM'ye götüren CHP, son başvurusuyla otuz üçüncü iptal davasını açmış oldu.
CHP'liler yasanın “gece yarısı operasyonu” ile TBMM'den geçirildiğinden yakınıp duruyorlar.
CHP'nin Grup Başkanvekili Kemal Anadol, yasa değişikliğinin Anayasa'nın 145. maddesine açıkça aykırı olduğu sonucuna vardıklarını söylüyor.
Bu ne müthiş bir intikaldir, böyle?
Demek ki…
CHP'li vekiller, yasa değişikliğinin kabulü için ellerini kaldırırken “yasal düzenlemenin Anayasa'ya aykırı olabileceğini” hiç akıllarına getirmemişler!
Yoksa…
O “şahane gece”deki “muhteşem” CHP'li vekillerin ellerini AKP'liler zorla mı kaldırdılar?
*
CHP, kabul oyu verdiği bir yasal düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi'ne götürebildiğine göre…
Varsayalım…
CHP, gün gelir de iktidar olursa ve yine varsayalım bir gün 'kazara' anayasa değişikliği yaparsa; Meclis'ten geçirdiği yasal düzenlemeyi iptal ettirmek için AYM'nin yolunu tutmaktan kendisini alıkoyamayacaktır!
Alışkanlık, hesabı.
*
CHP'nin “Gece yarısı operasyonuyla bizi kandırdılar” hüngürdemesiyle Anayasa Mahkemesi'ne gitmiş olması, değme komedilere taş çıkartacak seviyede bir siyasettir.
CHP, sivilleşme yolunda bugüne kadar hangi adımları attı?
AKP'yi “askerlere sivil yargının yolunu açan yasal düzenlemeler” için zorladı mı, mesela?
Anayasa Reformu için AKP'yi baskı altına aldı mı?
Tersine, CHP sözcüleri “Anayasa değişikliği irticadır” diye babalanarak herhangi bir değişiklik girişimine asla destek vermeyeceklerini beyan ettiler.
*
Deniz Baykal, bir yandan hükümete “Gelin, 12 Eylül'le hesaplaşalım” derken…
Diğer yandan, “gece yarısı operasyonu” bahanesiyle sivilleşme yolunda çok önemli bir adım olan son yasal düzenlemenin iptali için AYM'ye başvurmayı görev biliyor.
Deniz Bey, belli başlı konularda “bir öyle, bir böyle”dir.
Yani? “Siyaset oyunundaki rolünün gereği” budur!
Hem darbeci Ergenekon örgütünün gönüllü avukatı olacaksınız; hem de 12 Eylül darbecileriyle hesaplaşmaktan bahsedeceksiniz.
Ne kadar konforlu bir ana muhalefet partisi liderliğidir, bu böyle?
CHP'liler yasanın “gece yarısı operasyonu” ile TBMM'den geçirildiğinden yakınıp duruyorlar.
CHP'nin Grup Başkanvekili Kemal Anadol, yasa değişikliğinin Anayasa'nın 145. maddesine açıkça aykırı olduğu sonucuna vardıklarını söylüyor.
Bu ne müthiş bir intikaldir, böyle?
Demek ki…
CHP'li vekiller, yasa değişikliğinin kabulü için ellerini kaldırırken “yasal düzenlemenin Anayasa'ya aykırı olabileceğini” hiç akıllarına getirmemişler!
Yoksa…
O “şahane gece”deki “muhteşem” CHP'li vekillerin ellerini AKP'liler zorla mı kaldırdılar?
*
CHP, kabul oyu verdiği bir yasal düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi'ne götürebildiğine göre…
Varsayalım…
CHP, gün gelir de iktidar olursa ve yine varsayalım bir gün 'kazara' anayasa değişikliği yaparsa; Meclis'ten geçirdiği yasal düzenlemeyi iptal ettirmek için AYM'nin yolunu tutmaktan kendisini alıkoyamayacaktır!
Alışkanlık, hesabı.
*
CHP'nin “Gece yarısı operasyonuyla bizi kandırdılar” hüngürdemesiyle Anayasa Mahkemesi'ne gitmiş olması, değme komedilere taş çıkartacak seviyede bir siyasettir.
CHP, sivilleşme yolunda bugüne kadar hangi adımları attı?
AKP'yi “askerlere sivil yargının yolunu açan yasal düzenlemeler” için zorladı mı, mesela?
Anayasa Reformu için AKP'yi baskı altına aldı mı?
Tersine, CHP sözcüleri “Anayasa değişikliği irticadır” diye babalanarak herhangi bir değişiklik girişimine asla destek vermeyeceklerini beyan ettiler.
*
Deniz Baykal, bir yandan hükümete “Gelin, 12 Eylül'le hesaplaşalım” derken…
Diğer yandan, “gece yarısı operasyonu” bahanesiyle sivilleşme yolunda çok önemli bir adım olan son yasal düzenlemenin iptali için AYM'ye başvurmayı görev biliyor.
Deniz Bey, belli başlı konularda “bir öyle, bir böyle”dir.
Yani? “Siyaset oyunundaki rolünün gereği” budur!
Hem darbeci Ergenekon örgütünün gönüllü avukatı olacaksınız; hem de 12 Eylül darbecileriyle hesaplaşmaktan bahsedeceksiniz.
Ne kadar konforlu bir ana muhalefet partisi liderliğidir, bu böyle?