İstanbul Taksim, Ankara Kızılay ve İzmir başta olmak üzere büyük metropollerde çevre duyarlılığı bahanesiyle anında organize olan ve eylemleri şiddet olaylarına dönüştüren Geziciler neredesiniz?

Mısır’da Çevre katliamı yaşanıyor hiç biriniz elçilik ya da konsolosluk önünde değilsiniz…

Eş zamanlı olarak sosyal medya da örgütlendiniz ve isyan bayrağı açtınız. Neden hiç biriniz sosyal medya üzerinden başlatılan Mısır kampanyalarına iştirak etmiyorsunuz?

Hastaneler, camiler yakılıyor, insanlar katlediliyor, tanklar ağaçların ve vicdanların üzerinden geçiyor ancak siz halen 6 ağacın peşindesiniz.

Nerde ardı ardına Gezicilere destek olan figüranlar? Ardı ardına açıklamalar yayınlayan sözde STK’lar, neden kafalarını kuma gömdüler? Hani kendilerini halkın sanatçısı ilan eden müptezeller nerede?

Ergenekon, Balyoz, Kafes, İnternet Andıcı, Zirve Yayınevi, Dink, Danıştay gibi davalar üzerinden toplum mühendisliği yapan ve kendilerini ulusalcı ilan edenler ya siz neredesiniz? Hani emperyalizmin oyununu bozmak için direniyordunuz? Bu oyuna direndikleri için şehit olan insanlar ne olacak? Hani İhvan ve AK Parti emperyalizmin kuklalarıydı? Onlardan başka küresel emperyalizme şuan da en net tavır koyan var mı? Madem siz bu kadar milli, yerli ve antiemperyalistsiniz, nasıl olurda Mısır'da İsrail ve ABD destekli katliamlara imza atan askeri cuntanın emir eri durumuna düşersiniz? Ya Rusya… Çoğunuz halen Rusçusunuz… Peki Rusya ne diyor? Neden kanlı darbeyi kınayamıyor?

Kınayamaz, desteklersiniz. Çünkü sizin öncüleriniz öyle istiyor. Öncüsü Neo-Con, Siyonist, Neo-Bolşevik olanların özgürce, vicdanlıca hareket etmesi zaten imkansız. Bir kez daha görmemizi sağladınız. Hizmet ettiğiniz ‘Gladio’nun temsilcileri sizinle gurur duyuyor.

Klavye devrimcileri… Bakın utanın! İşte gerçek devrim... Gençler tankların üstüne yürüyor. Ağır silahlara göğüslerini siper ediyor. Sizin gibi ellerinde kola, ceplerinde camel ile tabletlerinizden attığınız mesajlar gibi sağa sola küfür etmiyor, küfür edenlere karşı yüreklerini ortaya koyuyorlar. Küresel emperyalizmin kanlı oyununu bozmak için şehit olmayı göze alıyorlar. Mısır’da devrimci gençler öldürülmeleri halinde kimlik tespitinin yapılabilmesi için isimlerini kollarına yazıyor, siz dövmeleriniz ile barlar sokağında cirit atıyorsunuz.

Ya siz sözde liberaller… Halen içinizden bir cesur yürek çıkmadı. “Her türlü darbe gayri meşrudur” derken, ne oldu da ABD ve İsrail destekli yok etme operasyonu karşısında sessiz kaldınız. Utanmadan İhvan’ı eleştirip, darbeyi meşrulaştırma çabası içine girdiniz. Her defasında yere düşen onurunuzu kurtarmak Atilla Yayla’ya kalırken, bu kez bataklığa gömüldünüz. Hatta bataklık bile sizi kabul etmiyor artık. İğrenç çamurunuz ile ortalık da geziniyorsunuz. Aynı ‘Gezi’ de olduğu gibi. Hatta zaman zaman diyalog çağrılarınız cılız bir şekilde kulağımıza geliyor. Önce çamurunuzdan arının. Ağzınızı, yüzünüzü yıkayın. Çıkarın üzerinizdeki smokinlerinizi, batının hizmetkârlığından kurtulun. Özünüze dönün demeyeceğim. Çünkü özünüz kapitalizm. Öncüleriniz sömürgeciler. En azından susun!

Siz neredesiniz ‘Baas’ın Türkiye temsilcileri… Mezhep oyunun senaryosunu yazanların kuklaları… Sustunuz. Oysa Hatay başta olmak üzere birçok şehirde ayaklanmıştınız… Sesiniz pek bir gür geliyordu. İhvan Şii olmadığını için mi sesiniz çıkmıyor? Yoksa El-Muhaberat ve SAVAK izin vermiyor mu? Şimdi birlik olunmayacak da ne zaman olunacak?