Aslan DEĞİRMENCİ
Bu sistemde adalet aramak
Gündeme yetişmek ne mümkün… Kara harekâtı dillendirilirken, Başbakan’ın Ortadoğu gezisi, gezi sürerken internete düşen MİT- PKK görüşmesi… Siyonist İsrail’in ayak oyunları ve çözüm arayışları sürerken içeride yeniden şiddet olaylarının tırmandırılması… Van’dan İstanbul’a duruşmaya götürülürken cezaevi aracında çıkan yangın sonucu yanarak hayatını kaybeden 5 tutuklu vetutukluların duruşmalar için bir ilden başka bir ile nakline son verecek gecikmeli adım… Göz göre göre işlenen Çeçen cinayetleri, cevapsız bırakılan sorular.
“Nasıl bir eğitim sistemi?” sorusuna cevap ararken, yeni eğitim yılının başlaması. Andımız, Milli Güvenlik dersi, anadil sorunu derken de, kara leke 28 Şubat’ın tortularının bir kaçının temizlenmesi. Toplumun cuntacılardan hesap sorma arzusu bin yıllık planları altüst ederken, halen işgüzarlar eliyle sürdürülen başörtü yasağı ve insan hakları ihlalleriyle dolu ders kitapları…
Bir uyarı
Milli Güvenlik Siyaset Belgesi değişmiş, vatandaşı iç tehdit olarak gören irtica kavramı kırmızı kitaptan çıkartılmış, EMASYA protokolü de kaldırılmış olabilir. Ama unutulmasın ki 28 Şubat arayışları halen sona ermedi.Oligarşik güçlerin halen 28 Şubatı sürdürme, gerekirse bir adım ileri götürme hevesi halen devam ediyor. Devam etmemiş olsa sivil anayasa çoktan hazırlanmış olunurdu. Halk ve halkın gerçek temsilcileri eliyle hazırlanacak olan topyekûn yeni anayasa yazılmadıkça da 28 Şubat sonrası devreye sokulmak istenen ‘Sakal’, ‘Suga’, ‘Oraj’ ve ‘Çarşaf’ gibi eylem planları karanlık odalarda hazırlanmaya devam edilir. ‘Balyoz Darbe Planı’nda yer alan faaliyetleri lokal olarak uygulamaya geçirmeye çalışanlar tutuklansa da yerlerini başkaları alabilir.
Normalleşme ve jakobenler
Özetle halen normalleşemedik. Bunlar normalleşmenin sancılarıysa eğer daha yolun başındayız. Kara harekâtı dillendirilirken, savaşın dilini hâkim kılan yapılar, Ortadoğu gezisinde illa liderlik arayan kesimler… MİT ile PKK görüşmesini kavgaya dönüştürmek isteyen çevreler, İsrail’in ayak oyunlarında sahne alan figüranlar. Ders zili çalarken; yasaklar ve dayatmalardan yana olanlar, Kur’an eğitimine getirilen 12 yaş sınırlaması son bulurken ve katsayı sorunu tamamen ortadan kaldırılırken cinnet geçiren jakobenler…Bir tarafta “Silahlar sussun” şeklinde yapılan çağrılar diğer tarafta kadınları öldüren, Ankara’nın göbeğinde vahşet meydana getiren yapılar. Duruşmaya götürülürken cezaevi aracında çıkan yangın sonucu yanarak hayatını kaybeden 5 tutuklunun durumu da ayrı bir vahşet. Onca uyarıya onca çağrıya rağmen harekete geçilmemesi, insanlar ölünce ‘Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi’nin devreye sokulması. Artık tutukluların duruşmalar için bir ilden başka bir ile nakline son verecek (!) olan düzenlemeye göre, özellikle sağlık sorunları olanların bulundukları yerde ifadelerine başvurulabilecek. 5 Mahkûm ölünce akılları başlarına geldi!
Ne olacak bu Fenerbahçe’nin hali?
Kimileri de halen Fenerbahçe maçında… Gündemlerine bakın: Fenerbahçe`nin cezası sebebiyle seyircisiz oynanması beklenen Manisaspor maçı Türkiye Futbol Federasyonu`nun talimatnameyi değiştirmesiyle kadınlara ve çocuklara açılmış… Eeee dahası mı: Saracoğlu`nda 43 bin biletli kadın ve çocuk Kadıköy`ü karnaval alanına çevirmiş. Yetmemiş dakikalarca kadınlar küfür etmiş. Peki bu küfre ve şiddete karşı atılan adım ise kadınların onca attıkları küfre karşılık ne gibi yaptırım uygulanacak? Federasyon kendine mi yoksa Fenerbahçe’ye mi ceza kesecek? Tam bu soruya cevap ararken Bakan Kılıç’tan gelen cevap: “Küfürlü bölümler olduysa yine araya karışan erkeklerden gelmiştir.Her şeye rağmen kadınların o stadı doldurması takdire şayan bir durumdur. Kadınların statlara gidişini teşvik etmek lazım.”
Söylenecek çok şey var da kapitalizmin doğal sonucuna takılmayayım. Kapitalizm de adalette aranmayacağına göre susalım!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.