Esra GÜNDÜZ
Boyutu Ölçülemeyen Mutluluklar...
Boyutu Ölçülemeyen Mutluluklar...
Mutluluk, ulaşılacak bir yer değil, yolculuğun ta kendisidir. Mutluluk bir amaç değil, severek yaşamanın bir sonucudur.. Haim Ginott
Hava çok soğuk. Dışardan gelmişsiniz. Elleriniz hatta ayak parmaklarınız bile buz gibi olmuş. Evden içeri girer girmez mis gibi bir kek kokusu gelir. Yanında mutlaka çay vardır. Sıcacık çayınızı yudumlarsınız. Mis gibi kokan kekte vardır tabi. İşte bu fotoğrafın adı; mutluluktur...
Bir sürü araştırmadan sonra bir araya getirdiğiniz verileri toparlamışsınızdır. Bir birinden bağımsız parçaları bir araya toplayıp bütün haline getirmek için ne kadar da uğraşmışsınızdır. Sonra aynı şeyleri tekrar tekrar okursunuz. Satır aralarındakileri de gözden kaçırmamak için. Bir türlü bitmek bilmez. Her kontrolde başka bir hata çıkar. Her seferinde başka bir değişime ihtiyaç vardır. Zaman daraldıkça heyecan da artar. Günlerdir hazırladığınız emeği sunmanın paylaşmanın vakti gelmiştir artık. Katılımcıların meraklı bakışları vardır önce. Sonra sessizce dinleyenlerin gözlerindeki anlaşılmıştık ifadesi. Sonra konuyla ilgili birkaç soru ve verdiğiniz cevaplar. Her şey harika geçer. İki saatlik eğitim biter. Verdiğiniz emeğe sonuna kadar değer. Eğitim biter. Herkes dağılır. Kocaman gülümsersiniz içinizden. Gün sonunda kahvenizi içerken hissettiğiniz duygu paha biçilmezdir. Başarmak mutluluktur.. Yapılan işten zevk almaktır mutluluktur..
Hediye olarak gelen çiçekli saksının çiçekleri hızla dökülür. Yemyeşil yaprakları yapayanlız kalır. Sonra su verirsiniz sevgiyle. Birazcık konuşursunuz sabahları. Aradan günler geçer. Mevsimlerden kıştır ama arada güneş açar. Yalancı kış güneşine kanan çiçeğinizin dibindeki tomurcuklar büyümeye başlar. Ertesi sabah ofisteki saksınız çiçeklerini açmıştır. Bu karşılama töreni mutluluktur..
Sabah erkenden uyanırsınız. Yatağınız sizi bırakmamak için elinden geleni yapar. Ama kalkarsınız. Zorunluluklar kaldırır yerinizden. Tüm hazırlıkları yapıp çıkarsınız evden. Hava tam açılmamıştır. Gri renktedir kış sabahları. Yolda giderken kimsecikler yoktur sokakta. Sokak kedileri ve siz. Sonra sokağın sonunda yerde battaniyeye sarılı yatan adamı görürsünüz. Sıcacık işinize gelirsiniz. İçinizden halinize şükrederken hissettiğiniz duygu mutluluktur..
Hafta içi yoğun geçmiştir ve tüm enerjinizi harcamışsınızdır. Günlerden Pazardır. Ailenizle, sevdiklerinizle birlikte yapılan Pazar kahvaltısının sizde bıraktığı his mutluluktur..
Canınızı sıkan olaylar olur. Bazen sizin kontrolünüz dışında gelişir olaylar. Müdahale edemezsiniz. Sadece izlersiniz. Var gücünüzle üstesinden gelmeye çalışırsınız. Dua edersiniz. Sizi arayan, merak eden, halinizi ayrıntılarıyla öğrenmek isteyen arkadaşınızla konuşmak mutluluktur..... Paylaşmak mutluluktur..
Hayat yanımızdan hızla akarken fark etmediğimiz küçüklü büyüklü birçok nedende gizlidir mutluluk. Bir sonuç değil, bir süreçtir mutluluk...
Ve bakmakla görmek arasındaki farktadır mutluluk..
Esra GÜNDÜZ
Mutluluk, ulaşılacak bir yer değil, yolculuğun ta kendisidir. Mutluluk bir amaç değil, severek yaşamanın bir sonucudur.. Haim Ginott
Hava çok soğuk. Dışardan gelmişsiniz. Elleriniz hatta ayak parmaklarınız bile buz gibi olmuş. Evden içeri girer girmez mis gibi bir kek kokusu gelir. Yanında mutlaka çay vardır. Sıcacık çayınızı yudumlarsınız. Mis gibi kokan kekte vardır tabi. İşte bu fotoğrafın adı; mutluluktur...
Bir sürü araştırmadan sonra bir araya getirdiğiniz verileri toparlamışsınızdır. Bir birinden bağımsız parçaları bir araya toplayıp bütün haline getirmek için ne kadar da uğraşmışsınızdır. Sonra aynı şeyleri tekrar tekrar okursunuz. Satır aralarındakileri de gözden kaçırmamak için. Bir türlü bitmek bilmez. Her kontrolde başka bir hata çıkar. Her seferinde başka bir değişime ihtiyaç vardır. Zaman daraldıkça heyecan da artar. Günlerdir hazırladığınız emeği sunmanın paylaşmanın vakti gelmiştir artık. Katılımcıların meraklı bakışları vardır önce. Sonra sessizce dinleyenlerin gözlerindeki anlaşılmıştık ifadesi. Sonra konuyla ilgili birkaç soru ve verdiğiniz cevaplar. Her şey harika geçer. İki saatlik eğitim biter. Verdiğiniz emeğe sonuna kadar değer. Eğitim biter. Herkes dağılır. Kocaman gülümsersiniz içinizden. Gün sonunda kahvenizi içerken hissettiğiniz duygu paha biçilmezdir. Başarmak mutluluktur.. Yapılan işten zevk almaktır mutluluktur..
Hediye olarak gelen çiçekli saksının çiçekleri hızla dökülür. Yemyeşil yaprakları yapayanlız kalır. Sonra su verirsiniz sevgiyle. Birazcık konuşursunuz sabahları. Aradan günler geçer. Mevsimlerden kıştır ama arada güneş açar. Yalancı kış güneşine kanan çiçeğinizin dibindeki tomurcuklar büyümeye başlar. Ertesi sabah ofisteki saksınız çiçeklerini açmıştır. Bu karşılama töreni mutluluktur..
Sabah erkenden uyanırsınız. Yatağınız sizi bırakmamak için elinden geleni yapar. Ama kalkarsınız. Zorunluluklar kaldırır yerinizden. Tüm hazırlıkları yapıp çıkarsınız evden. Hava tam açılmamıştır. Gri renktedir kış sabahları. Yolda giderken kimsecikler yoktur sokakta. Sokak kedileri ve siz. Sonra sokağın sonunda yerde battaniyeye sarılı yatan adamı görürsünüz. Sıcacık işinize gelirsiniz. İçinizden halinize şükrederken hissettiğiniz duygu mutluluktur..
Hafta içi yoğun geçmiştir ve tüm enerjinizi harcamışsınızdır. Günlerden Pazardır. Ailenizle, sevdiklerinizle birlikte yapılan Pazar kahvaltısının sizde bıraktığı his mutluluktur..
Canınızı sıkan olaylar olur. Bazen sizin kontrolünüz dışında gelişir olaylar. Müdahale edemezsiniz. Sadece izlersiniz. Var gücünüzle üstesinden gelmeye çalışırsınız. Dua edersiniz. Sizi arayan, merak eden, halinizi ayrıntılarıyla öğrenmek isteyen arkadaşınızla konuşmak mutluluktur..... Paylaşmak mutluluktur..
Hayat yanımızdan hızla akarken fark etmediğimiz küçüklü büyüklü birçok nedende gizlidir mutluluk. Bir sonuç değil, bir süreçtir mutluluk...
Ve bakmakla görmek arasındaki farktadır mutluluk..
Esra GÜNDÜZ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.