Size evlilik ile ilgili yazılarımı paylaşacağım konusunda bilgi vermiştim. Ara ara sıkmadan değineceğim. Hayatın gerçek sorunları dururken diğer meseleleri ertelemek gerek aslında. Hadi başlayalım o zaman.

Evlilik dillerde ki gibi kutsal bir müessese öyle değil mi? Bu müesseseyi kimi çiftler geçici bir kurummuş gibi görüyor artık. O olmazsa ise başkası olur mahsuru yok mantığı pekişti benliğimize.

Yapboz gibi deneme tahtasına döndü evlilikler. Öyle ki gençlere bu cesareti anne ve babalar veriyor. Yeni çiftlere hoş nameler, tatlı güzel sözler söylemek yerine verdikleri öğütlere bakalım.

“Bak Ali amcanın oğlu Kemale boşandı daha iyisini buldu. Hem de kız doktor. Sen üzülme oğlum sana başka kız mı yok.”

Bu namelerin tam tersi kız tarafı içinde de gerçekleşiyor.

“Bak Aylin teyzenin kızı ayrıldı,… evlendi. İyiki de ayrılmışım diyor kız.”

 Lütfen aileler çocuklarınızı bu sapıklığın içinden almak varken sapkınlıklara daha çok vesile oluyorsunuz. Bakın bu kutsal bir müessese için ne diyor Peygamber efendimiz(SAV.)

“Yüce Allah’a en sevimsiz gelen meşru işlerden biri, boşanmadır.”

“Herhangi bir kadın, geçerli bir sebebi olmaksızın kocasından boşanma talep ederse, cennetin kokusu ona haram olur!”

(Talâk, 17-18)

“Kadını kocasına karşı kışkırtan bizden değildir.”

Evlenirken düşünen nesil vardı eskiden. Şöyle sorup soruşturmadan kızını vermeyen aileler. Onda da şöyle bir durum var dost iyi bilirim, düşman kötü bilirim. Hiç olmaz ise dost ile düşman arasında sayıyı çıkartabilirdi insanlar. Sonra gençler ayrılmaya kalktığında o yuvanın tekrar yara alan yerden sarılmasını sağlayan dostlar vardı.

 Şimdi kız diyor ben şu oğlana âşık oldum, oğlan diyor ben bu kıza âşık oldum. Onay vermezsen tehditler havada uçuyor. “Kaçarım, kaçırırım.” Sonra gençler boşanma için karar adlıklarında bir saat bile düşünmüyorlar evlendikleri gibi de aniden boşanıp bitiyor evlilik. Bir varmış bir yokmuş hikâyeleri gibi oluyor.

Evlenirken çiftlerin çektikleri sıkıntılar ve sonrası.. Hani söyleniyor ya şimdi boşanma kat sayısı artı sebeplerine geleceğim birer birer. Hemen top çiftlere atılır. Biz onların zamanında neler çektik bir bardağımız yoktu keşke onlarında olmasa da ayaklarını yorganlarına göre uzatsalar. Siz anne babaların sayesinde her şeyleri var ama geçimleri olmuyor. Önceden evlenen çiftlerin her odası tıka basa eşyayla dolmuyordu.

Bir odası hiç yoktan boş kalıyordu. Sonra tamamlanıyordu şimdi evlenen çiftler her odayı eşyayla donatıyorlar öyle ki erkek ailesi kız ailesi bu işe kendileri teşvik yapıyor.. Çünkü kendileri ödeme yapmayacağı için sorun yok. Aileler yeni evlenen çocuklarına yardımda bulunmuyorlar kiminle görüşsem hemen hemen tüm çiftler bununla dertli, yeni evleniyorlar tek sorunları borçlarını ödemek oluyor.

Birbirlerini tanımayan iki çift tanışma fırsatı bulmadan maddi anlamda sıkıntı çektikleri için tartışmaya başlıyorlar. Çiftlere takılan altınlara lütfen el koymayın sevgili büyükler. O altınları eğer aldıysanız borçlarına da yardım edin. Sonra evlatlarınızın huzursuzluğuna şahitlik etmeyin. Kebeye bir kez gidende hacı iki kez giden iki kez gitti diye süper hacı olmuyor. Birçok büyük evlatlarına yardım eli uzatmak yerine hedeflerini böyle gerçekleştiriyor. Maalesef çocuklarının mutluluğuna engel oluyorlar. Yardımlaşmak gibi var mı?. Sonra kapı kapı hemşire, öğretmen gelin adayı arayan, kızlarına hayırlı kapı diye evi arabası olan damat bekleyen ailelere sesleniyorum lütfen öyle gaflete düşmeyin. Evlatlarımıza hayırlı eşler için dua edelim. Allah(CC.) gönlümüzde olanı hakkımızda hayırlı, hakkımızda hayırlı olanı gönlümüze razı eylesin..

Bu kutsal müessese için bir araya gelen çiftleri ayırmak yerine, onlara mutlu saadetler sunmak için yaşarsanız sizde mutlu olarak ayrılırsınız bu dünyadan. Düşünün her uyandığında size dua eden bir gelininiz veya bir damadınız olmasını istemez misiniz? Var mı bu güzel hissiyatı yaşayan aranızda?