KUR’AN'I HAKKIYLA ANLAMAK İÇİN ÂLİM OLMAK GEREKİYOR MU?

(Rabbimizin biz kullarına gönderdiği son kitap Kur’an’ı, son peygamber Hz Muhammed’i ve son din İslam’ı daha iyi anlayabilmek için hem dini ilimleri (tefsir hadis fıkıh siyer) hem de akli bilimleri bilmek gerekir. Bu bilgileri hakkıyla bilenlere Alim denir.) İşte bu tanıma misal teşkil edecek bir hadise:

HZ. ÖMERİN MÜSLÜMAN OLUŞU İLE İLGİLİ FARKLI BİR RİVAYET

Çoğumuz Hz. Ömer’in Müslüman oluşu ile ilgili meşhur hikâyeyi biliriz. Halbuki siyer kitaplarında bu konu ile ilgili farklı, güzel, değişi bir rivayet daha var. İşte o rivayet:

“…İslam’ın doğuşunun altıncı yılıydı. Müminler en ağır şartlarda iman mücadelesi veriyor, her geçen gün artan baskı ve işkenceler hayatı çekilmez hale getiriyordu. Şehir taş kalpli zalimlerle doluydu ama hiçbiri Ebû Cehil ve yeğeni Ömer’in eline su dökemezdi. Onlar, küfrün koruyucusu, zulmün sembolü olmuştu. Fakat bir sabah müminler, Allah Rasûlü’nün şu duasına şahit oldular:

“Allah’ım! İslam’ı Amr b. Hişâm (Ebû Cehil) ya da Ömer b. Hattab ile aziz eyle.

HAKKA SURESİ

Âlemlerin Rabbi, Peygamberimizin bu duasını kabul etti. Hattab oğlu Ömer Müslüman oldu. O’nun Müslüman oluşuna dair değişik rivayetler olsa da şu hikâye ‘Onun Müslüman oluşunda bizzat Kur’an-ı Kerim’in rol oynadığını gösterir. Haşin ve sert Ömer bir gece Efendimiz Aleyhisselam’a sataşmak, ona eziyet etmek üzere dışarı çıkar, son elçiyi takip ederek Mescid-i Haram’a gelir. Allah Resulü namaz kılmaya başlar. Hz Ömer de O’nu takip edip, Allah Resulünün okuduğu kelam-ı Kadimi dinlemeye başlar. Peygamberimiz Hakka Suresi’ni okur: Hakka Süresinden birkaç ayet:

- “…Kitabı kendisine sol tarafından verilen ise şöyle der: “Keşke kitabım bana verilmeseydi, hesabımın ne olduğunu da bilmeseydim. Keşke ölüm her şeyi bitirseydi. Malım bana hiçbir yarar sağlamadı. Saltanatım (güç ve kuvvetim), da yok olup gitti. (Allah, şöyle der:) Onu yakalayıp bağlayın. Sonra onu cehenneme atın. Sonra uzunluğu yetmiş arşın olan zincire vurun onu. Çünkü o, azamet sahibi Allah’a iman etmiyordu. Yoksulu doyurmağa teşvik etmiyordu. Bu sebeple, bugün burada onun samimi bir dostu yoktur. Kanlı irinden başka bir yiyeceği de yoktur. Onu günahkârlardan başkası yemez…”

Bu ayetleri dinleyen Ömer bu ayetlerdeki belagata hayran kaldı. Ve kendi kendine -“Gerçekten Kureyş’in dediği gibi bu adam mükemmel şairdir.” diye mırıldandı…

O tam sözünü bitirmişti ki (Ömer’den habersiz) Kuran Okuyan peygamberimizin ağzından şu ayet yükseldi:

- “Hiç şüphesiz O (Kur'an) şerefli bir elçinin sözüdür. O bir şair sözü değildir. Ne de az iman ediyorsunuz”

Bunu Duyan Ömer sarsıldı. Çünkü Hz. Muhammed’in(sav) O’nu duyması mümkün değildi. Öyleyse nasıl cevap vermişti. Bunun üzerine Ömer;

-O (sav) bir kâhin olmalı, deyince;

Efendimizin okuduğu ayetlerle şaşkınlığı bir kat daha arttı:

-“O (Kuran) Bir kâhinin sözü de değildir. Ne kadar da az düşünüyorsunuz? O âlemlerin Rabbi tarafından indirilmiştir.”

Rasûl-i Ekrem Hakka Suresi’ni sonuna kadar okuyup bitirdiğinde Ömer’in yüreğine İslâm sevgisi düştü. Ömer'in yüreğinde büyük bir iç harp/muhasebe başladı. Bir yanda kabilesi, kötü alışkanlıkları, izlerinden asla ayrılamayacağı atalarının dini ve gelenekleri; diğer yanda aklını, yüreğini esir alan hakikatler…

Ömer daha sonra Müslüman oldu, Hz. Ömer diye anıldı halen anılıyor. Adaletin ve gücün timsali oldu. İkinci halife oldu. Dönemin iki süper gücünden Sasani ülkesini tamamen fethetti, Bizans’a büyük darbe vurdu. Lakin O koca Ömer’i bir İranlı köle (Ebû Lü’lü) mescitte namaz kıldırırken şehit etti. (Dünyanın en garip, en çelişkili hadiselerinden biridir Hz Ömer’in şehit edilme hadisesi. Çünkü adaleti ile ün salan ve Faruk sıfatını taşıyan bu büyük sahabe “adaletsizlik yaptığı “iddiası ile şehit edildi.

Rabbim cümlemizi şefaatine mazhar etsin.

Bu hadise (Hz Ömer’in İslam’a girişi) gösteriyor ki Dini (İslam’ı) yeterince anlayabilmek için başta yazdığımız “alimlik” sıfatını taşımak gerekiyor. Bir eline (bir kulun tercüme ettiği) Kuran mealini, öbür eline (yine bir kulun Türkçeye aktardığı) bir hadis kitabını alarak en zor mevzulara, en güç süallere cevap vermek için çok büyük bir cesaret! gerekiyor. (Küllü cahilün cesurun)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
  • Ali Mor / 04 Nisan 2025 18:03

    Hakka suresini tefsir ederken Siyer bilen bir âlim dll Hz. Ömer'in bu kıssasını bilirse tefsiri daha
    güzel olur.
    Âlimlere çok ihtiyacımız var.

    Yanıtla (0) (0)