Pınar KİBAR
Bir veda daha
Vedanın her türlüsü zordur, çok koyar insana. Annaya-babaya ve yâre edilen vedalar… Yakar insanı derinden.
Lâkin öyle bir veda var ki, diğer vedalara hiç benzemiyor.
İşte Ramazan ayına Elveda diyoruz, inceden inceden…
Bayrama kavuşmak için veda ediyoruz.
Veda sana Ya Şehr-i Ramazan, elveda…
Elveda, yer yüzüne inen melekler…
Bir yıl daha bekleyeceğiz, bir yıl daha yolunuzu gözleyeceğiz.
En güzel duygular gidiyor; Samimiyet, yardımlaşma, yakınlaşma…
Gitmesin hayatımızdan vefa, dostluk, kardeşlik birlik ve beraberlik.
Dinmesin Kûran tilavetleri, bitmesin sâlâvatlar…
Okunsun Fâtiha´lar…
Kılınsın teheccüd namazları. Akıtılsın bir gece vaktinde gizlice rahmet gözyaşları.
Dinmesin dualar, aminlere karışsın Fâtihalar…
İşte bir son güne veda.
İşte Arefe…
Bayram kokusu geliyor yakından…
Hüzün ile sevinç hemhal olmuş. Gidene hüzünlenmek gelene sevinmenin adıydı, Ramazan…
Ne de alışmıştık sana, sahurlarda kalkışlara. Gün ortasındaki ibadetler, mukabele ve diğerlerine, nede çok alışmıştık.
Aksam namazından sonra ki yemek telaşına ne demeli? Bambaşkaydı. Önce yemekler geldi, ardından cayyylar, ve daha sonra teravih namazı. Keyifler bizdeydi. Rahmet yağıyordur üzerimize her gece.
Tatli telaşlar bitti. Vee Sen gidiyorsun.
Giderken sana şunları söylemek istiyoruz:
Hakkıyla kadrin bilmedik, Pek çok kusurlar eyledik, Nâdim olup tövbe ettik, Ya Şehri Ramazan bizleri affet…
Hayırlı Bayramlar Efendim
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.