12-26 ARALIK 2014 BAĞLARBAŞI SERGİ SALONU

Sanat, güzellikleri arayan için bir idealdir. Sanat, hayalin ötesindekileri yakalayabilme azmidir.  Kadim hatıraları canlandırmak, güzele varmak için bir basamaktır sanat... Aşk ile meşkin buluşma noktası olan sanat, yeteneği, coşkuyu ve hayranlığı ortaya çıkarırken, bizim de duygularımıza tercüman olmaktadır.

Medeniyetlerin kültürü ile beslenen her eser, yarınların dimağında zengin hatıralar bırakacaktır. Sanatçının ruhunda taşıdığı izleri yansıttığı her eser, hayata tutunmuşluğunu, beklentilerini ve hayallerini ortaya koymaktadır.

Her eser yeniden doğmanın serüvenidir. Sanatçının görevi en başından başlamak, yorulmamak ve samimiyeti paylaşmaktır.  Talip olduğu şey sabrı kuşanmaktır.  Sadakat, hürmet ve anlayış ile beslenen her emek kutsaldır. 

Gelenekli sanatlarımız dünü yansıtan bir aynadır.  Benliği yok etmenin marifetini,  edep ve tevazuyu kuşanmanın erdemini anlatır bize… Hakk’a ibadet eder gibi halka hizmet ediyor olmanın haklı onurunu yaşatır sanatını kutsal sayana…

Medeniyetimizin kültüründen doğan gelenekli sanatlarımızı taçlandırmak amacıyla açılan Besmele-i Şerif Sergisi bir başlangıçtır.  Her hayrın anahtarıdır Besmele… Levh-i Mahfuza yazılan ilk yazıdır. Türk İslam Sanatları eğitiminde önemli bir yeri vardır.

Amacımız bir güzel kelam olan Besmele-i Şerif’in önce kalbimize nasıl dokunduğunu sonra dilimize nasıl yakıştığını anlatmaktır. Besmele-i Şerif Sergisi gönülden gönüle yol bulanların, hayrı murat edenlerin buluşma noktasıdır.  Bu sergide sevgisini eserlerine yansıtan sanatçıları keşfe çıkacak, onların gönül dilini tercüme edeceksiniz.  

En güzel başlangıçlara vesile olmasını niyaz için zikrettiğimiz Besmele-i Şerif karanlıklarımızı aydınlatacaktır. Çektiğimiz ve seyre daldığımız her besmele ile gözlerimizin perdesi kalkacak, gönül gözümüz açılacaktır.  Besmele-i Şerif Sergisi’nde feyiz ve bereketin sanatçıların kalemlerinde nasıl neşet ettiğine şahit olacak, bir hattatın istifi ile zihninizin dağınıklığını uzağa atacaksınız. Bir müzehhip veya müzehhibenin elinde hayat bulan hatayi ile gönül bahçenizde nice gonca güller ve pençler açtıracaksınız. Bir minyatürün içinde kendinizi bulacak, hayatın renklerini yeniden kuşanacaksınız.

Kırk üç sanatçıdan toplam kırk sekiz eser ile hayat bulan bu sergi kalemin ve fırçanın gücünü ortaya koyarken,  en mükemmel eserin insan olduğunu bize yeniden hatırlatmaktadır. Klasik Türk İslam sanatlarının önemli ustalarının yanı sıra genç ustalarına da yer verilen sergide geleceğin sanatçılarına imkân tanınmıştır. Hat Sanatı ağırlıklı olsa da klasik sanatlarımızın diğer sanat dallarına da yer verilen bu sergide renklerin ahengi ile hayatın karanlık noktalarını gökkuşağına bezeyeceğinize inanıyoruz. Serginin yeni başlangıçlara kapı aralamasını ümit ediyor, suretlerden siretlere yansıyanı keşfetmenizi ve hayalinizdeki her şeye vuslatınızı diliyoruz.