Baykal’dan Zoraki İstifa..!

En nihayetinde Sayın Deniz Baykal CHP’nin Genel Başkanlığı’ndan istifa etti.

Belki de 72 yıllık hayatı boyunca kendisi için yaptığı en büyük hayırdı.

Bundan sonraki yaşantısında kendisine başarılar dilerim.

Deniz Baykal aslında bu koltuğu bırakmak istemezdi. Ona o kadar zor gelmiştir ki.

Koltuğu bırakmasının en büyük sebebi sadece bu kaset değil.

Sonradan gelecek olan kasetlerden çekindiği için istifa etti.

Çünkü Sayın Baykal’ın varan 2, varan 3 diye devam edecek diye büyük çekincesi vardı.

Bunları gözü yemedi ve zoraki istifa etti.

Şunun üzerine basa basa söylüyorum; ben her zaman kişilerin özel hayatının deşifre edilmesine tamamıyla karşıyım.

Herkesin yaptığı ayıp, günah kendisini ilgilendirir.

Eğer toplumu ilgilendiren durum varsa ancak o zaman insanların ayıbı ifşa edilmelidir.

Burada hem Baykal ailesi, hem de Baytok ailesi toplum içinde zor durumda kalmıştır.

Hadi Baykal istifa ederek kendini kurtardı. Ya diğer zor durumda kalan Nesrin Baytok’un durumu ne olacak?

O Meclis’teki sandalyesinde nasıl oturacak?

İşte bunlar da düşündürücü bir durum.

…

Bu kaset olayını irdelersek kimler ve niçin servis etmiştir?

Bu ihtimaller neler olabilir?

1.        En başta parti içinden veya parti dışından birileri, Deniz Baykal’a alternatif olacak ve Sol’u bir araya toplayacak birini bulmak için yapmış olabilir.

33 yaşında iken Meclis’e giren Baykal 1992 yılında CHP’nin başına geçmiş ve bu zamana kadar CHP’yi tek başına iktidara taşıyamadı. Hatta 1987 seçimlerinde Ankara Milletvekili olduğu SHP’nin oy oranı %24.74 iken kendi başkanlığı döneminde ilk yapılan 1995 seçimlerinde CHP’nin oy oranı %10.71 ve son seçimlerde ise %20.88 oy alarak büyük bir oy kaybına sebep olmuştur.

Son seçimlerdeki %20.88 oy oranını yüksek bir oy oranı olarak görmemek gerekir. Çünkü 1987 seçimlerinde Meclis’e giren 450 milletvekilinden 99’u almış, 2007 seçimlerinde ise 550 milletvekilin de 112’sini almış.

Bu istatistikler gösteriyor ki, Baykal’ın başında olan CHP yerinde saymış ve hatta gerilemiş.

Hal böyleyken AKP’nin karşısına daha kuvvetli birini geçirmek isteyen kesimler tarafından Deniz Baykal harcanmış olabilir.

Bu ihtimal en kuvvetli ihtimal.

2.       Nesrin Baytok’un kocası Can Baytok’a kısa süre önce 297 bin TL haciz geldiği ve ağır borçla karşı karşıya kaldığı için bu görüntüleri gizlice Can Baytok’un şantaj için çekmiş olabilir.

Can Baytok, bu borçları kapatmak için şantaj karşılığı Parti’den ve/veya Deniz Baykal’dan para sızdırmak istemiş olabilir.

Bu ihtimali de göz ardı etmemek gerekir.

3.       Diğer bir ihtimal de Nesrin Baytok’un kendisi de çekmiş olabilir. Siyasi ikbali devam ettirebilmek adına bu görüntüleri kendi tezgâhlamış olabilir. İleride yapılacak olan seçimlerde bunu kullanabilirdi.

Ancak akla da şu soru gelebilir.

Acaba bir bayanın bu görüntüleri çekip şantaj yapabilecek karakteri olabilir mi?

Siyaset bu. İkbal için insanın gözü kara olabilir.

4.      Son ihtimal de anayasa değişikliği için yapılacak olan referandumu etkilemek için AKP tarafından bu görüntülerin servis edildiği.

Bu ihtimal kesinlikle en zayıf ihtimal.

En başta CHP’nin başındaki Deniz Baykal, AKP’ye ve Recep Tayyip Erdoğan’a karşı doğru dürüst muhalefet yapamamakta ve bu da AKP ve Recep Tayyip Erdoğan için bulunmaz bir nimet.

Böyle bir nimeti kaçırması hem AKP’nin hem de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan çok büyük bir kayıp olur.

Zaten anayasa değişikliği için yapılacak olan referandumu böylesi bir olay hiç etkilemez.

Referandumun sonucu az çok belli.

Ve böylesi bir durum sonuca etki yapmaz.

…

Bakalım bundan sonra ne olacak?

Baykal’ın yerine gelecek olan kişi bakalım AKP’yi ve Recep Tayyip Erdoğan’ı zorlayacak mı?

Baykal’sız bir CHP iki yıl sonra yapılacak seçimlerde oy oranı artacak mı?

Yoksa aynı tas aynı hamam mı olacak?

Ya da CHP’nin bir alternatifi mi doğacak?

Bakarsınız bundan sonraki seçimlerde CHP barajı bile aşamayacak.

Onun yerine bir alternatif parti mi Sol’u Meclis’te temsil edecek?

Zaman neyi gösterecek?

Bekleyelim ve görelim.