Dün güzel ülkemiz Türkiye yine kanlı bir katliamla sabahladı. Vicdanları yok olmuş kişilerce yapılan bu kanlı saldırıda; Mardin’in Mazıdağı ilçesi Bilge Köyünde çoğu kadın ve çocuk tam 45 vatandaşımız hunharca katledildi.

Ölenlere Allahtan rahmetler diliyorum. Yaralananlara da acil şifalar diliyorum. Bu aklın almadığı katliamı gerçekleştirenler ve yönetenlere de rabbımdan acil olarak kahhar ismiyle muamele etmesini bekliyorum.

Büyük ülkeler ve ciddi devlet adamları, özellikle dramlardaki davranışlarıyla değerlendirilirler. Merhum Muhsin Yazıcıoğlu dramını henüz üzerinden atamamış bir Türkiye, şimdi Mardindeki bu acıyla karşı karşıya.

Öyle anlaşılıyorki bunca yaşadığımız acı hadiselere rağmen hala gereken dersi almıyor ya da alamıyoruz. Hadisenin olduğu saatten beri birçok kanalı ve siteleri takip ediyor, aynı zamanda yetkililerin beyanlarını okuyorum.

Resmî ağızlar olayın PKK işi olmadığını söylüyorlar!.. Nasıl bu kadar kesin konuşabiliyorlar, doğrusu şaşıyorum. Merhum Yazıcıoğlu’nun helikopter kazasında da ilk gelen (üstelik resmî, devletin valisince) haberlerde Yazıcıoğlu’nun yaralı olarak kurtulduğu söylenmemiş miydi? Akabinde yaşananları ise, tekrar hatırlamaya gerek yok sanırım.

Mardindeki faciada da benzer bilgi kirliliği gözüküyor. Herkes olayın PKK mı yoksa kan davası işimi olduğuna odaklanmış, kimse bu vahşeti işleyenlerin peşine düşünülüp sabaha kadar yakalanmasını konuşmuyor. Yine herkes zarfa bakıyor mazrufa bakan yok.

Bu bilgi çağında Başbakan Erdoğan’a bir kez daha sesleniyorum. Daha fazla bu tür acılar yaşamamamız için devletin ve vatandaşın güvenliğine, koordinasyona, takip gücüne gereğinden daha fazla önem vermek zorunda. Ayrıca başta kendisi olmak üzere, bütün devlet görevlilerinin her türlü dahili ve harici saldırı ve suikastlere karşı azami bir şekilde korunmaları sağlanmalı.

Kainatın efendisi Sevgili Peygamberimiz SAV’in övgüsüne mazhar olup İstanbul'u fetheden gelmiş ve gelecek en büyük Türk olan Fatih Sultan Mehmet'e yapılan 11 suikast ve sonuncusunda da ölümü asla unutulmamalı.

Bir daha bu tür acılarla karşılaşmamak ümidiyle karşı kıyıdan hepinize selamlarımı gönderiyorum.

NOT. 1) Habernamenin banisi Yayın Danışmanımız Mesut Doğan 40 yaşında ikinci kez baba olarak oğlu Furkan’a uzun yıllar sonra kardeş getirmiştir. Kendisini tebrik ediyor ve yeni doğan oğlu A. Yusuftan sonra daha sık yazı yazacağı ümidimizi taşıyoruz.

2) Ailemize bir değerli yazar daha katıldı. Eski ÖSS şampiyonlarından Barış Kışo’da habername ailesine katıldı. Kendisine hoşgeldin diyoruz.

3) Yazıyı yayına koyduktan sonra olayla ilgili 8 kişinin yakalandığını öğrendim. Yanılan yeterki ben olayım da, yeterki katiller ve caniler yakalanıp adalete teslim edilsinler. Güvenlik görevlilerimizi tebrik ediyorum.