Recep KOÇAK
Hz. Ali'den Devlet Adamlarına Öğütler
29 Mart seçimlerinden bir ay sonra kabinede beklenen değişiklik yapıldı. Beklenenden daha fazla yeni isim geldi, beklenenden fazla isim liste dışı kaldı.
Başbakan Erdoğan ince mesajlar verdi yaptığı düzenleme ile seçmene “mesajı aldım, dersime çalışıyorum” dedi.
Tüm parti teşkilatına “2011 genel seçimleri için tempolu çalışmaya derhal başlıyoruz” dedi.
Bakanlık beklentisi olmayan milletvekili yoktur. Onlardan bir kısmına daha bu yolla hizmet etme fırsatı sunuldu.
Yeni kabinede görev vermediklerinden bazılarına partide ve TBMM’de sorumluluklar vermesi bekleniyor.
Başbakan Erdoğan yeni kabine ile de “Patron benim” mesajının altını kuvvetli bir biçimde çizdi.
Bazı isimleri bu dönem kabine dışı bırakırken biraz zorlandığı anlaşılıyor. Ancak lider olmanın gereği “zor”u göze almaktır, Başbakan bunu gösterdi.
Yeni kabine oluşurken çok sayıda faktörün etkili olduğunu görüyoruz. “Seçim kaybetme” faktörü belirgin bir şekilde gözetilmiş.
Liderlere mahsus bir kararlılık içeriyor yeni kabine. Vefalı bir lider olduğu bilinen Erdoğan, vefa göstermesi gereken başka arkadaşlarının da varlığına işaret etti.
Yeni kabine ile sevinenler kadar üzülenler de olmuştur elbette. Ancak bu değişiklik, yeni bir soluklanma, yeni bir fotoğraf sunmakla birlikte çok sayıda siyasi mesajı da barındırmaktadır.
Başbakan Erdoğan yeni bir başlangıç yapmış, iktidar yıllarında “yeni bir dönem”i başlatmışken, onun çok yararlandığını bildiğimiz ve yıllar önce Vefa Yayıncılıktan “Hz. Ali’den Devlet Adamlarına Öğütler” ismi ile yayınlanan kitaptan bazı sözleri hatırlayalım.
'Hazreti Ali'den Devlet Adamlarına Öğütler' adlı kitap İslam devletinin Başkanı, Hz. Peygamber'den sonraki dördüncü Halife Hz. Ali'nin Mısır'a vali olarak atadığı Malik bin El Haris El Eşter'e gönderdiği bir emirnameden oluşuyor. Bu emirname, özellikle devlet yönetiminin ilkeleri anlamında temel referans kitabı olarak kabul edilmiş. Aslı Arapça olan bu mektubun ilk tercümesi İstiklal Marşı'nın Yazarı Mehmet Aktif Ersoy tarafından yapılmış ve ilk olarak 1959 yılında 'Diyanet İşleri Reisliği' tarafından yayınlanmış.
Bu kitabı İçişleri eski Bakanlarından Korkut Özal'ın binlerce bastırıp başta Ağabeyi merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’a ve çok sayıda devlet adamına, liderlere hediye ettiğini biliyoruz.
Kitapta öğütler, Türkçe ile birlikte İngilizce ve Arapça olarak da yer alıyor.
İşte, merhum Turgut Özal’ın çok istifade ettiğini en yakınlarından dinlediğimiz, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da siyaset hayatında çok yararlandığını gördüğümüz “Hz. Ali'den Devlet Adamlarına Öğütler” kitabından bazı notlar:
Hiddetine, gadabına (öfkene), eline ve diline hakim ol.
Sakın halkından uzun müddet uzak veya saklı durma.
Halka sevgi ve merhamet besle.
Alçak gönüllü ve ölçülü ol.
Denetime önem ver.
Hiçbir işi ihmal etme.
Sana helal olmayan şeylerde nefsine karşı sıkı dur.
Hiçbir cezalandırman için katiyen sevinme. Sakın 'ben tam bir kudret sahibiyim, emrederim, itaat ederler' deme.
Etrafındakilerden, ileri gelenlerinden ve akrabalarından hiçbirine katiyen toprak (devlet elindeki bütün imkânlardan yararlanma hakkı) verme.
Adaletten katiyen ayrılma. Böyle yapmazsan zulmetmiş olursun.
İnsanlar hakkındaki bütün kin düğümlerini çöz. Seni intikama doğru sürükleyecek iplerin hepsini kes. Sence açıklık kazanmayan şeylerin tümü hakkında anlamamış görün. Şunu bunu gammazlayanların sözüne sakın çarçabuk inanma. Alkışa ve yersiz övgüye müsamaha etmek insanı büyüklenmeye sevk eder ve kibire yaklaştırır. Sakın insanların iyisiyle kötüsü senin yanında bir olmasın.
Askerlerinin başına öyle birini geçir ki, Allah'a, Resulü’ne ve devlet başkanına karşı sence hepsinden daha bağlı ve sadık, kalbi hepsinden temiz ve aklı başında olmak itibariyle hepsinden üstün bulunsun.
Halk arasında hüküm vermek için öyle birisini seç ki, hatasında ısrar etmesin, hakkı gördüğü an döneceği yerde dili tutulup kalmasın, hiçbir zaman tamah ettiği bir menfaatin kaybolacağı gibi bir endişeye düşmesin.
Sakın şahsi yakınlık veya tesir altında kalarak hiçbir kimseye vazife tevdi etme.
Memleketin imarına sarf edeceğin emek, vergi toplamaya harcayacağın himmet ve gayretten fazla olmalı.
Ticaret ve zanaatle uğraşanlar vardır ki, bunların bir kısmı oturduğu yerde çalışır, bir kısmı şuraya buraya mal götürür, bir kısmı da elinin emeğiyle geçinir. Bunların hepsine iyi muamele et.
Yetimleri ve yaşlı bulunduğu halde hiçbir çaresi olmayan kimselerin geçimini üzerine al.
İhtiyaç sahipleri için sırf kendileriyle meşgul olacağın zaman ve mekân ayır.
Düşmanla aranızda bir sözleşme akdettiysen yahut ona karşı bir taahhüdün varsa yapılan sözleşmeye riayette bulun, ahdini yerine getir. Verdiğin sözü muhafaza için icap ederse hayatını bile feda et.
Mektubun tamamını okumak için: http://www.okumayeri.net/OzelSoylesiler.aspx?id=20&cid=2
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.