Aşk ve gayret gerek...

Böyle söyledi Ayşe teyze…

Yetmiş yaşındaki Kütahyalı Ayşe teyzenin müthiş tespitleri var!

Geçen ay Dr. Haluk Nurbaki hocamızın 17.ci vuslat yıl dönümüne giderken Kütahyalı diğer dostlarla bizi misafir ettiler.

Ehl-i kalp ile oturup kalkarsanız sizin de dünyanız onların kalpleri ile bir çarpmaya başlar.

Onların soluduğu mana atmosferine siz de girersiniz.

Hayata başka bir açıdan da bakılabileceğini görürsünüz.

…Ve koşuşturmalı yaşamın aslında ne kadar da anlamsız bir gölge olduğunu hissedersiniz.

Dikkatli olunduğunda bu durum bir muhasebe imkânı da sunar insana!

…

Halveti neşesi yaşayan Ayşe teyze üç eren görmüş hayatında.

Onların kaplarından aşk badesi içmiş… Edep görmüş, sevdaya düşmüş, hal yaşamış.

Ayşe teyzenin zihni çok berrak… Bizim bulanık belleklerimize inat dupduru!

Durduğu yer belli, baktığı yer belli!

Hırsı yok, azmi var!..

Bu yaşında erinmedi, uzak bir mahalleden kalkıp geldi bizi karşıladı. Birlikte Melami büyüklerinden Sunullah Gaybi ve Halveti azizlerinden Mehmet Dumlu hazretlerini ziyaret ettik.

…

Ayşe teyze çok şefkatli…

Kırk yıllık bir evladı ile muhatap olur gibi size yakın duruyor. Her hali sade, ince ve duru…

Aşkı ve neşesi çok belirgin…

Dünyanın dünya olduğunun çok farkında ve o dünyalık ile hiç ilgili değil…

Kalıcı olana talip… Buna ancak aşk ve gayret ile ulaşılabileceğini söylüyor.

İşte bu sebeple diyor ki; kendi içimizi kazacağız hep…

Ne güzel değil mi? Kendi içimizi kazacağız. Halbuki biz hep başkalarına baktık. Onlardaki hata ve kusurla meşgul ettik. Kendimize hiç sıra gelmedi. Aynayı kendimize tutacak zamanımız olmadı hiç.

…

Diyeceğim o ki; kendi içimizi kazabilmek için yine aşk ve gayret gerekiyor.

Biri diğeri olmadan olmuyor. Olsa da yetmiyor.

Hayatımıza düstur edebileceğimiz bu iki kıymetli kelimeyi gönlüme kaydettim.

Bir haftadır zihnimin semasında dönüp duruyor: Aşk ve gayret!

…

Yaşadığımız bereketli ayları da dikkate aldığımızda bu iki kelime bize farklı kapıları aralayabilir görüşündeyim.

Aşkımız varsa gayretimiz de olmalı!

Sevdaya gayretlenmeli, gönül almaya, hatır yapmayı önemsemeli…

Eksik olan ibadetlerimizi bir güzel tamamlamalı.

Gayrete yönelmemiz aşkımızı da tazeleyecektir. Yeniden şevklenmemize taze fırsatlar doğacaktır.

Evet; aşkın zamanı olmasa da gayretin tam zamanıdır.

Hadi yeniden kendimize yönelelim.

Kendi içimizi kazabilmek için aşkı kuşanıp gayret atına binelim.

Bizi bekleyenler var!

Ramazan bizi bekler!

Yıkık yürekler bizi bekler!

Ağlayan gözler silinmeyi bekler! Teselli beler, şefkat bekler!

Aslında biz, bizi bekleriz.

Ramazan ayı nefsin ve şeytanın çılgınlıklarından alarak bizi, bize iade eder.

Aşkımızı ateşler, gayretimize şevk verir.

Aşkınız ve gayretiniz daim olsun!..