Biz, güzel günlerin meftunuyuz…

Sevmeyiz “mart kışını”…

“Eylül fırtınalarını”…

 “Şubat soğuğu”nu…

Bizi en iyi “bahar” anlatır…

Çünkü “yaz”ı muştular bize…

O yüzden;

Baharın yabanı, yabancısı olmaz…

Doğusu, batısı farketmez…

“Prag”lı olanını da sevdik amma,

Sevdik, en çok da adı “arap” olanını…                            

*

Demokrasi…

Özgürlük…

İnsan hakları…

Velhasıl,

“İşçi kardeş, patron kalleş”!…

“Özgürlük hakkımız söke söke alırız”diyen ezilen halkların kurtuluşu!…

Gerçekten de müthiş bir duygu…

Gerçekten de heyecan verici…

Lakin, destek verdiğimiz bu “bahar”;

Gerçekten bahar mı?...

Sanal mı?...

Orijinal mi?...

Yoksa, Çakma mı?...

Nedir? Ne değildir?...

Kim kimdir?...

*

Tunus’ta; halen devrik diktatör Zeynel Abidin Bin Ali döneminin Başbakanı “Muhammed Gannuşi” ile eski dönemin “eski tüfekleri” halkın sırtına binmeye devam ediyorsa!…

*

Mısır’da; gerçek “bahar” sevdalılarının yerine,  ABD’den apar topar getirilen “Muhammed Mursi”’nin öncülüğünde, Mısır’da “yeni” demokratik dönem(!) adına halen devrik diktatör Hüsnü Mübarek döneminin  “has” generalleri ve dahi kabinesinin “has” üyeleri yer alıyorsa!…

*

Libya’da; devrik diktatör Muhammer Kaddafi sonrasında yönetime gelen Milli geçiş Konseyi Başbakanı Mahmud Cibril, “yeni” demokratik döneme(!) dair,  Libya’nın, Mussolini'nin faşist İtalyasına karşı mücadele eden “bağımsızlık savaşçısı” “Çöl Aslanı” “Ömer Muhtar” literatürüyle değilde, Amerikalı Film Aktörü Tom Cruise’un “Mission Imposible”’ı diyerek, Amerikan literatürüyle vurgu yapıyorsa!..

*

Suriye; yüzde doksan sünni nüfusa karşılık, yüzde on “nusayri” nüfusuyla ülkeyi yöneten devrilmeye yüz tutmuş diktatör Beşar Esed’in “babalar gibi” yakın dostu, -“Globalite”’nin Türkiye’ye inat bu projesini de ters yüz edeceği şimdiden belli- Esed’in bir dönem Cumhuriyet Muhafız Birliği 105. Alay Komutanı Albay “Manaf Talas”’ın, Türkiye’nin kanatları altında, Esed sonrasına “hazırlık” için iyi niyetli “gayretler” sergileniyorsa!...

*

Ve…

Ülkeyi yıllar yılı saran “Kuzey Irak” “kangreninden” sonra bir de “Kuzey Suriye” “çıbanı” ile Türkiye iyiden iyiye sarmalanmaya doğru gidiyorsa!...

*

Kısacası, “endişelerim” var!...

Ama benim, tıpkı “bir Tunuslu, bir Mısırlı, bir Libyalı, bir Suriyeli” gibi, gerçek “bahar” özlemi çeken o “ıstırablı” coğrafyanın halkları gibi...

Ve tüm mazlum milletler için "elleri hep duada" bir Türkiye'li gibi, “baharın” “bahar” olmadığı yönünde “şerh’im” var!…