Amerika'da Hatimle Türkiye'de JETle

Diyanet İşleri Başlanlığı geçen hafta ciddi bir açılım yaparak yakında camilerin çok amaçlı kullanılacağını bildirdi. İçinde kütüphanelerin, bilgisayar odalarınının, toplantı salonlarının olacağı camiler Peygamberimiz zamanında olduğu gibi yeniden çok amaçlı kullanılabilecek.

Yine Diyanet İşlerinin (DİB) belirttiğine göre bu tür camilerde yükek eğitimli, dil bilen imamlar görev yapacaklar. Bunlar gerçekten heyecan verici açıklamalar. Osmanlı zamanında Süleymaniye Camiinde görev yapacak imamların şartları (6 lisan bilmeli, sanat tarihi, psikoloji, antropoloji eğitimi almalı) incelendiğinde diyanetin bu açılımı yeterli görülmese bile başlangıç olarak gayet güzel.

Aslında Diyanet bu işte çok geç bile kaldı. Zira 10 küsür senedir yaşadığım Amerika'da diyanetin camileri de dahil olmak üzere hemen hepsinde içinde masa tenisininde oynanabildiği, yemekhaneli, kütüphaneli, çocuk odalı camiler var. Özellikle Ramazanda, hafta sonlarında çok aktif olarak hizmet görüyorlar.

Diyanet İşleri Başkanlığının bu projede başarılı olması için yurtdışındaki camilerininin tecrübesinden istifade etmesi gerekiyor. Yurtdışındaki camilerin Türkiyedeki camilere göre büyük bir avantajı; bir çoğu kiliseden camiye çevirme olduğu için, mutfağı, yemek salonu, diğer odaları hazır. DİB en azından bundan sonra özellikle şehir merkezindeki camileri bu plan üzere inşa etmeli ya da inşa edenleri yönlerdirmeli. Tabi bu arada belediyelere de çok büyük görev düşüyor.

Camilerimizi hem Osmanlı mimarisiyle hem de modern metodlarla ve de çok amaçlı olarak inşa etmek, hele de çini ve halıdaki tartışılmaz üstünlüğümüz gerçekten çok önemli. Ancak Türk milleti olarak dini konulardaki en büyük eksikliklerimizden bir tanesi Ramazan ayında maalesef hatimle teravih namazı kılamayışımızdır.

Ne gariptirki toplu olarak ibadet imkanı tarihinin 50 yılı geçmediği Amerikada neredeyse bütün camilerde teravih namazları hatimle kılınırken, 1000 küsür senedir müslüman olan ve de İslama en büyük hizmeti dokunan bir milletin Ramazan ayında hatimle teravih namazı kıldıracak imamlarının olmamasi, ya da cemaatin istememesi kadar garip birşey olabilir mi?

Yaşadığım Massacchusetts Eyaletinde 30a yakın cami var ve ikisi Türk camisi. Normalde Türkler dışında kimsenin imamlık yapamadığı bu iki Türk camisi de dahil olmak üzere bütün camilerde  özellikle Hindistan ve Pakistan dan gelen hafızlar tarafından teravih namazları hatimle kılınmaktadır. Daha da garip olanını söylesem belki de inanmıyacaksınız bu iki Türk camisinde teravihler hatimle kılınıyor ancak, Türk cemaati hatime iştirak etmeyip bodrum katında kendi aralarında ayrıca klasik Türk usulu (JET hızıyla) teravih namazını kılıyorlar.

DİB bu konuya acilen el atmalı ve halkı hatimle namaz kılmaya teşvik etmeli. Yurtdışındaki camilere de özellikle hafız imamlar göndererek orada da aynı hizmeti yapmalı.

GENEL HİZMETLİLER ÜVEY EVLAT MI?

Diyanet İşleri başkanlığına bir hatırlatmada daha bulunmak istiyorum. Gerçekten kaliteli ve güzel hizmet etmeye çalışan Başkan en son din hizmetlerinde çalışanlara ek ödeme yapılacağını beyan etti. Ancak Başkanlık bünyesinde genel hizmetler dalındakiler bu imkandan yararlanmıyorlar.

Sayın Başkan,

Adeletin en çok olması gereken kurum olan Diyanetteki bu ayrımclık sizce doğru mudur?

Şimdiden bayramınızı tebrik eder daha güzel ramazanlara ve nice bayramlara kavuşmak dileğiyle karşı kıyıdan hepinize selamlarımı sunarım.