Yazılarımı Facebook gruplarında paylaşıyorum. Daha çok okunsun ve  yeni takipçiler kazanayım istiyorum. Sesimi daha geniş çevrelere duyurmak ve hakkaniyetli okuyucular kazanmak benim için önemli..

Beni gruplarına dahil eden moderatörlerden pek azı grubunda yazımın yayınlanmasını engelliyor. Belki yazılar grubun amacına uymadığı için ve ya sitenin reklamının yapılmasını istemedikleri için..

Saygı duyuyorum fakat paylaşımcı olmak iyi değil midir?. İki taraflı da kazanç olur..

Üyesi olduğum Facebook gruplarının bir çoğunun güzel hedefleri var. Onlardan birisi de Patani'ye Destek Platformu adındaki bir grup... Patani'de işlenen insanlık dramını duyurmaya çalışıyor.

Dünyanın her yerinde müslüman halklar var ve neredeyse hepsi zulüm ve işkence altındalar. Sadece müslüman değil zayıf halkları güçlü ülkeler sömürüyor. 

Patani de Asya'nın doğusunda, Malezya ve Tayland arasında yer alan Tayland'a bağlı özerk bir bölge. Edindiğim bilgilere göre beş milyon nüfusu var. Siyasal ve kültürel haklardan mahrum. Her gün Tayland'lı askerlerin saldırılarına uğrayan bir halkı var. Tayland Patani'yi 250-300 yıl önce işgal etmiş...

Öldürülme, toplama kamplarında işkence, mal ve mülklerine talan ziyan ve Patani halkına karşı her türlü ahlaksız fiiller işlenmekte.. Adına dünya dediğimiz şu alemde kodaman ülkeler bu zulümleri sessizce seyretmekte..

Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır hadis-i şerifinin muhatabı.. Nerde Osmanlı'nın zalim insanlara göz açtırmadığı devirler.. Nerde Amerika, Avrupa gibi parasal açıdan güç haline gelmiş dünya lideri ülkelerin bu zulümlere kayıtsız kalışı hatta bazan ortak oluşu..

Allah elbette her şeyi görüyor. Zalimleri isterse anında yerle yeksan eder.. Ad'ı, Semud'u, Lut a.s'ın kavmini helak ettiği gibi... Kimini şiddetli rüzgarlar, kimini çınlayan şiddetli sesler, kimini yağmurlar, kimini fışkıran lavlarla yok ettiği gibi yok eder Mevla.. Fakat iyi insanlar üstlerine düşeni tam olarak yapıyorlar  mı?

Buyrulur ki Hak Teala Hazretleri meleklerine,

- Gidin falan ülkeyi yerle bir edin diye emrettiğinde, melekler:

-Yarabbi orda senin salih, iyi kulların da var a! derler.

-Onları da onlarla birlikte helak edin. Çünki onlar iyiliği emretmiyor, kötülükten sakındırmıyorlar.. buyurur Allah-ü Teala.

Hamdolsun bu görevi elinden geldiğince yerine getiren iyi insanlar var. Dernekler kuruyorlar, yardımlar götürüyorlar.. İyi gazeteciler var; canları pahasına gidip orda olanları  duyuruyorlar. Allah onlardan razı olsun.

Bir çalışma var...

Tüm dünyada merhametli ve yardımsever insanlar var. Cevval, cesur insanlar var. Hatta Rakel'leri unutamıyoruz.. Neden? Tuhafımıza gidiyor; batının refah içindeki bir hanımı neden savaşın içine kadar gidiyor? Neden orda mazlumların elini tutuyor?..

Gazetecilerin, amatör kameraların çektikleri videolar var. Zulüm apaşikar..

İşkencelerin bazıları videolara aksetmiş, bakamıyorum. Psikolojim bozuluyor; Lakin tefekkür ediyorum; İnsan! diyorum...

Bu kadar merhametsiz olabilir mi? Kendisi gibi can taşıyan bir insanın canını bu kadar hunharca nasıl yakar, insan? Biz bakamıyoruz bile fakat o, bu işkenceyi yapıyor.. Onların psikolojisi bu işkenceleri yaparken  bozul muyor mu?..

Aklıma cehennem bekçisi Malik geliyor. Mirac günü Efendimiz sallallahü aleyhi vesellem onunla görüşmüş, demiş ki Malik.

-Ümmetine selam söyle. Günah işleyip cehenneme düşmemeye çalışsınlar. Çünki ben cehenneme düşen ne yaşlı, ne genç hiç kimseye acımam!..

Cehennem bekçisi Malik'i Allah-ü Teala acımasız ve merhametsiz yaratmış. Bir o kadar da çirkin.. Yüzüne bakılamayacak kadar korkunç...

Aklıma Malik ve onun gibi merhametsiz yaratılmış cehennem zebanileri geliyor.. Allah isterse merhametsiz de yaratıyor. Sanırım bu işkenceyi yapanlar zebaniler gibi duygu ve sevgiden, acımadan yoksunlar. Allah cc. onların eline düşürmesin bizleri. Düşen mazlum ve biçareleri de tez günlerde kurtarsın..

Tekvir 8 ve 9. surede buyrulduğu gibi::

''O diri diri gömülen kız çocuğuna hangi suçtan dolayı öldürüldün, diye sorulduğu zaman..''

Bu ayeti tefekkür ediyorum. Hunhar ve zalim insanlar her devirde vardı...

O günü bekleye dursunlar.. Bu gün ayaklarının altında çiğnedikleri insanların yerine kendileri geçecek. Hem onların azabı daha da şiddetli olacak..

Ey mazlum! Dünyanın neresindesin? Ey küçücük çocuk, silahların namlusu altında korkmaktasın. Caniler seni kıskıvrak yakaladı fakat onu da yaratan seni de yaratan bir Allah'tır. Sığın Allah'a! Şikayetini ona söyle!

Hz. Muhammed sallallahü aleyhi vesellem katıldığı bir seferde bir ağacın altına uzanmış dinleniyordu. Gizlice yanına yaklaşan müşrik Resulullah'ın kılıcını aldı ve başına dikildi. Artık Resulullah'ı öldüreceğinden çok emindi. Mağrur bir eda ile.

-Şimdi seni benim elimden kim kurtaracak, dedi? Hz. Muhammed sallallahü aleyhi vesellem:

-Allah! dedi.

O anda  gaybdan sırtına  gelen bir darbe ile adam yere yuvarlandı. Kılıç Peygamber Efendimizin eline geçti ve aynı soruyu bu sefer Efendimiz sordu.

-Seni benim elimden kim kurtaracak?

Beni kurtaracak kimse yok, dedi adam. Af diledi.. (Pek çok sahih hadis kaynağından nakledilen bir hadisedir?)

Dünyanın her yerindeki her türlü zalimlere soruyorum:

Ey zalim! Seni Allah'ın elinden kim kurtaracak?

E mail.

kafu-nun@hotmail.com