Yavuz Semerci, Haberturk'te, Çukurova Grubu'nun patronu Mehmet Emin Karamehmet'le ilgili yazılarımdan sonra meydana gelen olağanüstü gelişmeyi 'ilâhî bir uyarı' sayıp “Keşke birkaç gün daha bekleseydim” diye düşünmeye başladığımdan çok emin...

Oysa, ben o yazıları yazarken, bazılarının 'ilâhî uyarı' bile sayabileceği cinsten bir gelişme yaşanacağından emindim...

Çukurova Grubu ne zaman zora düşse benzer bir gelişme yaşanıyor çünkü: Sürekli oyalandığı için artık sabrı taşan devlet birimi son müdahaleyi yapmaya tam hazır hale gelmişken, ya o güne kadar ismi hiç duyulmamış bir şirket devreye girip taze para vaadinde bulunuyor, ya Ruslar garanti veriyor, ya da ikili-üçlü konsorsiyumlar oluşup “Parayı ödemeye hazırız” diyor...

Ne dediğimi daha iyi anlamanız için eski (10 Ekim 2004) bir haberi Radikal'den sunayım. Başlığı, “Çukurova'ya üçlü kaynak” bu haberin... Girişinde şu bilgi sunuluyor: “TMSF ve Yapı Kredi Bankası'na olan borcunu ödemek için 4.1 milyar dolar arayan Çukurova Grubu'nun parayı Amerikalı, İsrailli ve Kazak yatırımcılardan temin edeceği öne sürülüyor.”

'Üst düzey bir ekonomi yetkilisi'ne dayandırılan habere göre, Karamehmet'in kredi alacağını açıkladığı Northway Petroleum Services Limited'in (NPS) arkasında Amerikalı, İsrailli ve Kazak yatırımcılar varmış ve şirket yalnızca bu operasyon için kurulmuş...

Herhalde anladınız: “NPS adlı şirket bana, ben de size vereceğim” denilerek atlatılmıştı o dönemdeki kriz...

Bir keresinde, müdahaleye hazırlanan devlet birimine biri asker üç kişinin 'çıkartma' yaptığını bile biliyoruz. Enis Berberoğlu yazmıştı çünkü...

Şimdi daha büyük bir 'gelişme' yaşandı: Çukurova'nın 'Genel Energy International Şirketi'nin yüzde 25 sahibi olduğu Irak'ın kuzeyinde petrol arayan bir ortaklığın aradığını bulduğu duyuruldu. “Önümüzdeki 10 ila 20 yıl içerisinde hazır hale getirilecek yaklaşık 4 milyar varillik petrol kaynağı bulundu” diyor Yavuz Semerci. Harekete geçmeye hazırlanan devlet birimi bayram yapmalıymış; paralar akacakmış o petrol kuyularından...

Karamehmet ya olağanüstü şanslı bir patron, ya da hangi zamanda ne yapılmasını iyi bilen uzmanları yanından eksik etmeyecek kadar akıllı... Ailesine, eğitimine, geçmişte yaptıklarına bakılırsa ikinci ihtimal ağırlık kazanıyor, ancak çok yakın temasta olduğu askerlerin, arkasından 'zavallı' diye söz etmeleri (Bkz. Balbay'ın Günlükleri) insanı düşündürüyor...

Askerler geçmişte sık sık görüşmüşler kendisiyle. Bu da doğal. Ülkenin en çok abonesi bulunan cep telefonu şebekesinin büyük ortağı kendisi... Görüştüğü rütbeli bir askerin, o konuda, Taraf'ta yayımlanan görüşme tutanağına göre, “Sizinkilerle ilişkilerimiz çok güzel devam ediyor; bunun için de teşekkür etmek istiyorum. Aşağıdaki arkadaşlarla da gayet iyi ilişki içindeyiz” dediğini biliyoruz.

Taraf, “Bu teşekkürler niye, çok güzel devam eden ilişkiler hangi alanda?” sorularını sordu, ama cevap alamadı şirket yetkililerinden...

Medya Grubu da var Karamehmet'in askerlerin ilgisini çekecek; o alanda da yakın işbirliği içerisinde olduklarını akla getiren belgeler Ergenekon iddianamesinin eklerinde okunuyor. Görüştüğü komutan, şimdilerde Ergenekon sanığı olan birini yeniden yayın grubunun başına getirmesini istemiş patrondan; “O bize maddi açıdan çok pahalıya mal oluyor” cevabını alınca fazla üstelememiş...

Yukarıda Grup'un 2004 krizini atlatmada “NPS şirketi bize verecek, biz de size” gerekçesini kullandığına değinmiştim. “Ne oldu?” diye merak edeniniz vardır diye kayda geçireyim: Çukurova ile NPS arasındaki bağlantı Gary Browning adlı biri tarafından sağlanıyordu; Grup'un iddiası buydu. O dönem krizi yöneten devlet birimi BDDK, “Kimmiş bu adam?” diye üsteleyince, Çukurova Grubu'nda kimsede Browning'in kartviziti bile olmadığı ortaya çıktı.

Kamuoyu bir süre, NPS'nin arkasında kötü şöhrete sahip Rus Çorni Biraderler'in bulunduğu bilgisi ile oyalandı. Öyle ya, adamların Ukrayna'da cep telefonu şebekesi varmış, eh bizdeki şirketle akraba olmak istemeleri doğal kaçıyordu.

Ardından bir şey çıkmadı o ilişkinin, ama Çukurova Grubu ve Mehmet Emin Karamehmet o dönemde karşı karşıya kaldığı krizi atlatmış oldu.

Biliyorum, biliyorum, şimdi 'NPS' gibi 'sırf bu amaçla kurulmuş' sonra nefesi kesilmiş sanal bir şirket yok karşımızda, petrol zengini Irak'ın kuzeyinde on yıl sonra milyarlarca dolar getirebilecek bir kaynak söz konusu...

Hiç kuşkunuz olmasın: Bu krizi de petrol haberiyle atlatırsa, “Karamehmet hem şanslı, hem de akıllı bir patron” diye yazarım...