Tahirhan GÜL
YÜZ YILLIK HESAPLAR
Dostlar bugünlerde dünya gündemi baya yoğun. Savaş nidaları birçok yerde yükselirken Ülkemizde güney sınırındaki oluşumlara karşı güvenlik önlemlerini ciddi şekilde artırmış durumdadır.
Üniversitelerin Uluslararası ilişkiler bölümü birinci sınıfına başlayan öğrencilerine öğretilen ilk şey dünyada ilişkilerde dostluk ilişkisi olmadığı çıkar ilişkisi olduğu gerçeğidir. Ülkemizin de özellikle gelişen yeni konjonktürel durumlar karşısında satranç masası oyuncusu gibi hamlelerinde çok dikkatli olup her duruma karşı farklı savunma taktikleri ve hamleler geliştirmesi gerekmektedir. Uzun süreden beri bizi takip edenler bilir ilk Suriye krizi başladığında yazılarımızda Türkiye ile Rusya’nın karşı karşıya getirilmek istendiğinden bahsetmiştik. Birçok eleştiri almıştık ama zaman bizi haklı çıkardı. Meğerse uluslararası güçler Rusya Türkiye kavgası ve sonrasında da darbelerle ki fetö darbe kalkışması bunu gösterdi Türkiye’mizi işgal planlarını devreye sokacaklardı. Rus uçağının düşürülmesi büyük elçinin öldürülmesi hep bunun içindi. Ama unuttukları bir şey vardı oda Millet iradesi ve büyük devlet geleneği ile ülkemizin diğer devletlerden farklı olduğu gerçeğidir. Ve şükür ülkemiz şer güçleri ve onların taşeronlarına her gelişlerinde Osmanlı tokadını indirip geri gönderdi.
Şimdi asıl güneyde oluşturulmak istenen oldu bittilere karşı uyanık olmak lazım. Ülke olarak sınırda büyük bir hazırlığımız var onu biliyoruz fakat bunu yaparken dost kavramı yerine çıkar ilişkilerini ön plana çıkarıp ilmi siyasetle gerekeni yapmalıyız. Oradaki batılı güçlerin amacı belli. Bin yıllık istikrasız parçalanmış yapılar kurmak. Bu nedenle oradaki farklı gruplara ola bildiğince silah ve para desteği vererek küçük devletçikler oluşturup bunlar arasında süreklilik arz edecek kavgalar oluşturup bunları kendilerine sürekli muhtaç kılıp asırlık sömürü peşindeler. Sürekli bombalamalar öldürmeler hep bundan. Bizim bu gerçekleri görüp buna göre hareket etmemiz müttefik kavramı yerine ümmetin çıkarını düşünüp öğle politikalar geliştirmemiz lazımdır.
Ülkemiz açısından her geçen gün yeni güzellikleri de beraberinde getiriyor artık dünyanın süper gücü olma yolundayız İnşallah son dönemin birkaç önemli verisini sizle paylaşayım uluslararası ajanslardan aldığımız şu veriler
Büyümede 2017 Rakamlarına göre dünya dördüncüsüyüz ilk beşte 2 Müslüman ülke var
GDP growth, 2017
India: 7%
China: 6.7%
Indonesia: 5.2%
Turkey: 3.4%
US: 2.2%
Germany: 1.8%
UK: 1.6%
France: 1.5%
Russia: 1.4%
Brazil: 0.6%
Diğer veri
Dünyadaki 2012’den buyana büyüme rakamları. Bu rakamlara göre 3. sıradayız.
GDP (PPP) growth since 2012.
China: 52%
India: 53%
Turkey: 38%
UK: 21%
US: 20%
Germany: 16%
Japan: 15%
France: 14%
Russia: 8%
Brazil: 4%
Sabır ve uyanık olursak geleceğin süper gücüyüz İnşallah
HİKAYENAME
Bugün ki hikayemiz sosyal yardımlaşma vakfında çalışan bir kamu çalışanı arkadaştan. Geçenlerde bir dostuyla bildikleri fakir bir ailenin ziyareti için yola çıkmışlar. Gidecekleri ailenin bir kız çocuğu TEOG sınavında Türkiye derecesi yapmış. Buna kurum olarak her türlü desteği vermenin yanında burs konusunda da birlikte gittikleri hayır sever dostu yardımcı olacakmış. Sonunda eve varmışlar. Ev bildiğimiz fakir evi. Adamın bir kızı da Üniversite de okuyormuş vakıf çalışanı ne ihtiyacın var diye sordukça adam şükür her şeyimiz tamdır diyormuş bu bizim hayır severin hoşunu gitmiş adama dönüp diğer kızına da burs bağlayacağım deyince adam mahallede başka fakirlerde var onların çocukları da okuyor diğer bursu onlara ver bir burs bize yeter demiş. Ve bu adam 50’li yaşların üstünde çalışamayacak derecede hasta biri. Ve üstü üstüne de sosyal yardımlaşma vakfına gelmeyen kamu görevlerinin ev ziyaretlerinde gidip bulduğu öylece yardım etmeye çalıştığı biri. İhtiyacı olduğu halde bursu komşumun çocuğuna verin demek, ihtiyacı olduğu halde edepten isteyememek orada ki herkesi duygulandırmış. Evet bu millet bu asaleti yitirmedikçe Rabbimim hep bizimle olacaktır.
Selam ve duayla
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.