Recep KOÇAK
Yetimler günü ve köy iftarları
İslam İşbirliği Teşkilatı’nın 9 -11 Aralık 2013 tarihlerinde Cenevre’de düzenlediği 4. Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı’nda alınan bir karara göre bundan böyle her yıl Ramazan ayının 15. günü İslam dünyasında yetimler günü olarak kutlanacak.
O tarihten sonra özellikle de Türkiye merkezli sivil toplum kuruluşlarımızın önde gelenleri Ramazan’ın 15. gününde doğrudan yetimler için etkinlikler düzenleyerek yetimleri hem sevindirdiler hem de onlarla ilgili hassasiyetin artmasına katkı sağlıyorlar.
Bu Ramazan da 30 ülkede yardım organizasyonu yapan, gıda dağıtımlarıyla, iftarlarla ve yetimlere harçlık dağıtarak mazlum coğrafyaları şenlendiren Deniz Feneri Derneği yine gönüllerde taht kurdu.
Deniz Feneri, İslam Dünyası Yetimler Günü olarak kutlanan Ramazan’ın 15’inde 15 ülkede yetim sofraları açtı, iftar sevincini mağdur ve mazlum kardeşlerimizle birlikte yaşadı. O gün vesilesiyle 15 ülkeye giden dernek yöneticileri ve gönüllüler yetimlerle birlikte iftar yaptı, onlara bayramlık kıyafetler dağıttı ve bayram harçlığı verdi.
Deniz Feneri her Ramazan, “İftarda Buluşuyoruz” ve “Kardeş Sofraları” gibi projelerle binlerce insanı aynı sofrada bir araya getiriyor. Bu projelerle her Ramazan binlerce ihtiyaç sahibi, yoksul, yetim, yaşlı ve engelli ile birlikte Deniz Feneri bağışçıları, gönüllüler ve idareciler aynı sofrada buluşarak iftarı birlikte yapıyor.
Deniz Feneri’nin çok ilgi çeken bir iftar buluşması ise son yıllarda neredeyse geleneksel hale getirdiği “Köy İftarları”.
Geçtiğimiz yıllarda Bilecik Söğüt’ün ve Ereğli’nin köylerinden yürekleri şenlendiren dernek bu yıl da iftar sevincini, Söğüt’ün Tuzaklı köylüleriyle ve Bursa Orhaneli’nin Karaoğlanlar, Tepecik ve Argın köylüleriyle idrak etti.
Son yıllarda Söğüt’ün köylerinde yapılan iftarların hepsinde İlim Yayma Cemiyeti Söğüt Şubesi Başkanı Mustafa Işık Amcamızın teşvikleri, gayreti ve öncülüğü var. Bu yıl onun kendi köyü olan Tuzaklı’daydık. İftardan hemen sonra, “Gelecek sene yine bir köyde iftar yapalım” diye tembihte bulundu.
Tuzaklı iftarı köyün tarihi camisinin yanı başında gerçekleştirildi. 150 kişi açık alanda ve ezandan dakikalar önce aynı sofrada buluşarak, yüreklerinde tarifi imkânsız güzel duygularla kardeşçe bir araya gelmenin huzurunu hissetti.
Geçtiğimiz Cuma günü de Bursa Orhanlı’ya bağlı Karaoğlanlar Köyünde açılan sofrada komşu Argın ve Tepecik köylerinden davetlilerle birlikte toplam 300 kişi iftar yaptı.
Üç köyden misafirlerin buluştuğu Deniz Feneri iftarında, Orhanlı Müftü Vekili Erdal Başokur, vaiz Ümit Keser, nüfus memuru Ali Ankıt, BUSKİ çalışanı Mustafa Arpat, Karaoğlanlar Köyü muhtarı Adem Aydemir, eski muhtar Erol Asa, Argın Köyü muhtarı Ali Mıngın ve Tepecik köyü muhtarı Mustafa Tütün birlikte iftar açanlar arasındaydı.
Eski Muhtar Erol Asa yıllardan beri bir Deniz Feneri gönüllüsü olarak yardım çalışmalarında koşuşturuyor. O, bölgesinden Deniz Feneri’ne ulaşan yardım başvurularını yakından takip ediyor ve ailelerin sosyal incelemelerinin yapılmasında, yardımların dağıtımlarında canla başla çalışıyor. Bu iftar organizasyonunda en büyük emek ona aitti.
İftar buluşmasında, Deniz Feneri Derneği İstanbul Şube yönetim kurulu üyeleri İslam Binici ve Reşat Tuncer, Şube Koordinatörü Yusuf Baykal, İdari İşler görevlisi Ali Duman; Deniz Feneri Genel Merkezinden bendeniz Recep Koçak, Ömer Tüccar ve Ferdi Gümüş hazır bulunarak iftar sevincimizi paylaştık.
Köylerimizde evlerin çoğu maalesef ıssız, yalnız ve bomboş. Bir kısmında ise 1-2 yaşlı köylümüz yaşıyor. Köylerin yalnız sakini yaşlılarımızın yürekleri mahzun, gözleri yaşlı ve içleri buruk.
Onlardan birisi geçtiğimiz yıllarda bir köy iftarında duygularını şöyle dile getirmişti; “Hafta sonu olunca pencerenin önüne oturup şu köşeyi gözlemeye başlıyorum. Çocuklarımın, torunlarımın gelmesi için gözlerimiz hep yollarda saatlerce bekliyoruz. İstiyoruz ki, onlar gelsin de evlerimiz, yüreklerimiz şenlensin. Bazı hafta sonları ne gelen oluyor ne de giden. Gözlerimiz yollarda, boynumuz bükük öylece kala kalıyoruz..”
Karaoğlanlar Köyü sakinlerinden İbrahim Bey de şöyle diyordu; “Artık köydeki bir gence kimse kız vermiyor. Köyün kızları bile onlarla evlenmek istemiyor. Yüzlerce koyunu, sığırı ve geniş arazisi bulunan varlıklı bir aile bile oğlunu evlendiremiyor. Evlendirilemeyen erkek çocuklar için şehirde bir ev tutuluyor, sonra düğün yapılıyor. Şehre göçen delikanlı asgari ücretle bir iş bulabilirse çok seviniyor, hayata tutunmaya çalışıyor. “
İbrahim Bey bunları söylerken hüzünleniyor, gözleri doluyor. Zira onun oğlu da şehre göçmek zorunda kalanlardanmış.
Köylerimizin terkedilmiş bu görüntüden kurtarılması için acilen bir şeylerin düşünülmesi lazım. Köylere yeni evler yapıp oraları yazlığımızın bulunduğu nostalji yapacağımız yerler olarak görmek bu yalnızlığı gidermez. Köylerimizi, okullarının yeniden şenleneceği, gençlerin ve orta yaşlıların da yaşadığı eski canlı ve neşeli dönemlerine kavuşturmak için bir çözüm yolu olmalı.
Karaoğlanlar Köyü iftarı çok bereketli, iç ferahlatan ve hafızalarda güzel hatıralar bırakan bir buluşma idi. Programa katılan herkes bu eşsiz manzaranın sık sık tekrar edilmesi temennisini dile getirdi ve ev sahibi Deniz Feneri’ne şükranlarını sundu.
Not: 2013 yılında aldığı bir kararla 15 Ramazan’ı İslam Dünyası Yetimler Günü olarak ilan eden İslam İşbirliği Teşkilatı yetkililerini tebrik ediyor, şükranlarımı sunuyorum.
recep.kocakk@gmail.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.