Fatih KAPLANDERE
YENİDÜNYA DÜZENİ: ŞİFRELER
YENİDÜNYA DÜZENİ: ŞİFRELER
Yaşadığımız evren matematik sistem üzerine kurulduğunu ve her şeyin dengesinin bir hesap üzerine oturtulduğunu söylüyor bilim adamları.
Mesela dünyamız güneşe biraz daha yakın olsa ki o biraz kelimesi milimetrelerden oluşuyor yanar kavrulurmuşuz veya biraz uzak olsak donar yok olurmuşuz gibi.
Öyle mükemmel bir nizam ve intizam üzerine kurulmuş ve şifrelenmiş ki yaşadığımız evren, insanoğlu ve bilim çevreleri şifreleri çözdükçe mükemmelliği gördükçe hayran kalmamaları ellerinde olmuyor ve sürekli bunu dile getirmek zorunda kalıyor.
Her bilim kendine ait bir sürü açıklanamayan ve bulunmayı, keşfedilmeyi bekleyen şifrelerle çepeçevre kaplanmış durumda ve bunu yapan bu şekilde olmasını diliyor anlaşılan.
İnsanoğlu bir şifre çözücü gibi yaşıyor hayatını adeta, öyle değil mi hayatımızın vazgeçilmez öğesi durumuna giren şifreler bizi bebekliğimizden başlayıp, öğrencilik yıllarımızdan, olgunluk çağlarımıza ve ölünceye kadar giden bir serüven çizgisinde takip ediyor.
Öldükten sonra bile bilemediğimiz bir şifrenin içine dâhil oluyoruz.
Şifreler, fizik kuralları ve kimya kuralları mantığını ve ayrıca matematik mantığını sosyal hayata uyarlama düzeni sizin anlayacağınız.
Şifreler hayatımızı tamamen kaplamış durumda ve sosyal ve biyolojik hayatımızı tamamen kontrol altına almasına engel olmayı bırakın farkında olmadan bizi yöneten ve hürriyetimizi kontrol eden noktasına getirdiğinin farkına bile varamıyoruz.
Hayatımız farkında olmadan şifreleniyor farkında mıyız?
Cep telefonumuza şifre koyuyoruz. Bilgisayarımıza şifre koyuyoruz. Banka hesabımıza şifre koyuyoruz. Kredi kartımıza, banka kartımıza, internet şubesi hesabımıza, alışveriş sitesi üyeliğimizi, facebook hesabımıza, Messenger hesabımıza, twitter hesabımıza …. Vs.
Bu hesapları sıralasak herhalde sayfalarca sıralayabiliriz. Birde şifrelerimiz bazen tükeniyor, farklı şifre konması isteniyor, sayı, büyük harf, noktalama işareti, doğum günleri gibi kolay şifrelerden kaçınılmalı uyarıları gibi bunu da uzatmak gayet mümkün bildiğiniz gibi.
Peki, nedir bu şifre çılgınlığı?
Hayatımızı o kadar muntazam bir şekilde düzenleyip başkalarının sofrasına servis etme mantığından başka bir şey değil bence.
Ne yediğimiz, ne içtiğimiz, nelerden hoşlandığımız, tercihlerimiz, sevmediklerimiz, nerelere gittiğimiz, ne zaman yattığımız, ne zaman kalktığımız yani yirmi dört saatimizin genel şifrelenmiş hali bir kalıp halinde sanal ortamda saklı ve gizli kullanıma hazır halde tutuluyor.
Adamlar düşünmüş ve bunu sosyal hayata uygulayama mantığını geliştirip dünya düzenine oturtmuşlar. Bizde ister istemez, tıpış tıpış alıp kullanıyoruz.
Hayırlı olsun.
Peki, bundan kurtulmanın bir yolu var mı?
Mormonlar diye hristiyanlıkta bir kol var bu adamlar bunu halletmişler. Bırak sanal ortamı bu halk elektrik bile kullanmıyor, motorlu araç kullanmıyor gibi her türlü makine yasak tamamen gelişmiş medeniyet denen tek dişi kalmış canavardan uzak bir hayat yaşıyorlar.
Tabi böyle olmak zorunda değiliz ancak güven telkin eden modern diye tabir edeceğimiz bir hayat bu dünyada olmayacak bence.
Kamçı kimin elindeyse arabayı o sürüyor sizin anlayacağınız.
Dünya da şu an da birçok şifreler ile gizli bir kurmaca oyun oynanıyor, şifre çözmeyi sevenler için bulunmaz bir fırsat.
Ancak bu şifreler öyle basit değil öyle girift ve gizli ki biri diğerinin içine gizlenmiş ve çözdükçe sizi ummadığınız yerlere götürüp ummadığınız yerlerden çıkartabilir.
Bir düşünün bakalım belki bir şeyler oluşur zihninizde.
Vesselam. Kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.