Size “Hayat ve Ölüm Allah'ın Elindedir” desem buna itirazınız olmazdı /olamazdı bunu bilirim. Haşa ne haddimize böyle bir itiraz... Ancak sizden buna benzeyen örnekler isteseydim... Hangi cümleleri duyardık? 

- Yağmur Allah'ın izniyle yağar. Kar onun emrine uyar.

- Güneş, Allah'ın kudret elindedir.

- Ay ve Yıldızlar onun emriyle hareket eder.

- Cümle hayvanlar da onun kudretine boyun eğer...

Ancak tüm bu örneklerin içinde “uyku ve uyanıklık da Allah’ın elindedir ” gibi bir cümle olmazdı sanırım. Biz uykuyu kudreti ilahinin dışında tuttuğumuz için değil de basit gördüğümüz için telaffuz etmezdik.

Bugünler Burkina Faso için en zor mevsim. Hastalıkların tavan yaptığı bir dönemdir. Özellikle yerli arkadaşların birçokları sırayla hastalıklarını geçiriyor veya ikinci / üçüncü turuna dönüyorlar. Sıra bize de gelmiş olmalı. Tüm Türk arkadaşlar da sırayla sınavını veriyor. Hafta sonu şiddetli bir vücut kırgınlığı ve baş ağrısıyla hastalık başladı. Elimizde var olan ilaçları kullanıp bolca istirahat etmeye çalışıyoruz. Buranın hastalığının en önemli özelliği, dinlenmeden geçmeyecek olması. Bu hastalığı ayakta geçirme şansımız yok. Direnirseniz ikinci ve daha güçlü bir tokadı yiyorsunuz.

   Geçen gün rutin yatma vaktinde yattım. Normalde ben kendimi “yastığa çeyrek kala uyuyabilen” birisi olarak tanımlarım. Ama o iki gece saat ikiye kadar Allah bana uykuyu vermedi. Kalktım, duşu aldım, Kur'an okudum,  salonda uyuya bilmeyi denedim... Ancak bu konudaki tüm çabalarım boşa gitti. Uyumak için her şey tamamdı, lakin olmadı.  Bir böbrek rahatsızlığında –affedersiniz- idrarı yapamamanın ne kadar zor olduğunu tatmıştım. Ama o gün biyolojik olarak vücudumdaki bir problem, onun çıkışına izin vermiyordu. Bunu biliyordum.  Peki, nedir uykunun girişine izin vermeyen? Çay- kahve türü şeylerden etkilenmem. Lakin o gün onları da kullanmadım.

Tek bir sonuç vardı; uykunun da, gözlerimin de rabbi Allah’tır. O; ol deyince olur, olmasına izin vermeyince sabahı diri tutarsınız.  Allah uykuyu da verince veriyor, alınca alıyor... Biz daha iyi şükredelim ve onun azametini idrak edelim diye bazen çok küçük şeylerle deneyip bunu fark ettiriyor.

Amenna ve saddakna...

Dedim ya bu bölgede hastalığın mevsimi şimdi. Sivrisinek kaynaklı malarya ile başlar sonra denk diye devam eder. Denk hastalığı ölüm veya kalıcı hasar ile sonuçlanabilir. Halk buna alışkındır. Onlar için de çözüm basittir. Evlerinde veya değişik yerlerde yetişen bazı ağaç ve otlar var. Onları alıp kaynatırlar. Bunların bazısı içilir, bazısıyla da duş alırlar ve Allah’ın izniyle şifa bulurlar.

  Burada hiç doktora gitmemiş ve tıbbi bir ilaç kullanmamış binlerce insan bulmak mümkündür. Yani eskiden mümkündü... Aşağıda anlatacağım araştırma faaliyetlerinden önce... Peki ya şimdi?

  Ancak şimdi durum daha farklı bir hale gelmiş durumda... Amerikalı bir ilaç şirketi  2016 yılında burada malarya için çalışmalara başlıyor. Şirket buraya Senegal üzerinden geliyor. Pilot bölge olarak GAVA bölgesinde çalışmalar başlıyor. Şirket burada malarya hastalığını araştırmak ve ona ilaç üretmek için bir araştırma merkezi kurmuş. Malarya hastalığının sivrisineğin bir türünden bulaştığını zaten biliniyorlar. (Hemen bıyık altında gülüşmeler başladı)

Sonra laboratuvar ortamında yeni ve yapay bir sivrisinek türü üretmişler. Demişler ki “bu sivrisinek bölgede malarya hastalığının çoğalmasına neden olan sinek türünü yok edecek.” O sinek türü yok oldu mu olmadı mı bu bilinmez...

 Lakin ortada bilinen yeni gerçekler var. Birincisi, son yıllarda malarya sebebiyle ölüm oranları arttı.  İkincisi ise eskisi gibi yerel otlarını kaynatarak şifa bulamıyor hastalar. Yeni tip malaryaya evde otlardan yapılan ilaçlar tesir etmiyor.  Mutlaka doktora ve eczaneye gitmesi gerekiyor. Amerikalı şirket tarafından üretilen 2 adet ilacın en az 2'şer kutu olarak tüketilmesi gerekiyor. Değilse etki etmiyor.

Bunun üzerine başka bir şey söylemeye gerek var mı bilmiyorum...

Sizde corona, bizde malarya var. Hayat, ölüm, hastalık ve sağlık Allah’ın elindedir. Ha unutmadan bir de uyku Allah’ın kudretiyle işe yarar.

  Uykunun da sahibi olan Allah'tan tüm kardeşlerimiz için şifa bekliyoruz. Dua bekliyoruz.