Obama'nın ABD başkanlığına seçilmesi bütün dünyada asrın olayı gibi karşılandı. Akabinde Obama'nın özellikle Beyaz Saray Genel Sekreterine Yahudi bir milletvekilini seçmesi, şu ana kadar atadığı 46 kişilik ekibinden 33 kişinin Bill Clinton döneminden kalmaları; Müslümanları ve değişim bekleyenleri kandırıldık mı diye düşündürmeye sevk etti.

Gerek Obama'nın seçim zaferini ve gerekse akabindeki Obama'nın ekibini kurmasını yorumlayan bütün kıymetli köşe yazarlarımızı saygıyla anarken ABD'ye hiç gelmemiş, buranın seçim sistemini bilmeyen, ve herşeyde komplo teorisi arayan, her ülkenin bir derin devleti var dolayısıyla Obama'yı da ABD derin devleti seçtirdi diye düşünenlere kötü bir haberim var.  Bunların hiçbirisi doğru değil.

Bir defa ABD'de başkan olmak için çok büyük bir bağış toplamanız gerekiyor. Aksi halde iki yıl süren yarışta ayakta kalmanız mümkün değil. Bağışlar da kişisel olmak zorunda ve 2300 dolar üst limit var. Hal böyleyken Barack Obama milyonlarca doları milyonlarca kişiden ABD derin devletinin emriyle mi topladı? Veya Cumhuriyetçilerin en şanslı ve en zengin adaylarından yakışıklı Mitt Romney yarışa neden erkenden veda etmek zorunda kaldı?

Türkiyedeki politikacıları bilemem ancak ABD de bağışların çoğu internet üzerinden yapılıyor. 4 yıl önceki Demokratik Partinin önde giden adayı Howard Dean ilk internet rekorunu kırarak milyonlarca dolar bağış toplamıştı. Obamanın da yaptığı aynı şey. İnsanlar bu kadar ekonomik krizin olduğu bir dönemde bile küçük ama anlamlı bağışlarda bulundular. Bu seçimde milyonlarca kişi hayatında ilk kez siyasi bağışta bulundu.

Sözün özü Obama bileğinin hakkıyla ve çok başarılı bir seçim kampanyası sonucunda başkan seçildi. Aksini iddia edenlerle tartışmaya hazırım.

Yahudi milletvekilini beyaz Saray sekreteri olarak seçmesi, başkan yardımcısı olarak seçilen Joe Biden'ın Ermenileri desteklemesi ve yine Obama'nın sözde Ermeni soykırımını desteklediğini defalarca açıklamısını eleştiren anlı şanlı gazetecilerimize ve köşe yazarlarımıza da yine kötü bir haberim var.

Ben bu konularda Obama, Yahudiler ve Ermenileri haklı görüyorum. Şimdi benim sadık okuyucularım sakın şaşırmasınlar. Ne dediğimi biliyorum.

Yahudiler ve Ermeniler ABD'ye Türklerden ve diğer Müslümanlardan çok önce geldiklerinden, çok iyi organize olduklarından ve ABD siyasi sistemini çok iyi bildiklerinden ve de en önemlisi bizzat siyasetin içinde olduklarından dolayı her daim üst düzey görevlerde olmuşlardır ve de olacaklardır. Bundan daha tabii ne olabilir? Almanyada da nasılki Türkler en eski ve en çok göçmen gurubunu oluşturuyorsa ve bundan dolayıda Cem Özdemir bugün parti başkanı seçiliyorsa, Yahudilerin ve Ermenilerin ABD siyasetinde etkinliği biz Türkleri ve de İslam dünyasını niçin şaşırtıyor?

Kıymetli okuyucularım

Bir ay evvel şu anda ABD'nin tek siyahi  valisi olan oturduğum Massacchusetts Eyaletinin valisi Deval Patrick'i Müslüman liderler olarak ziyarete gittiğimizde; bazı müslümanlar neden hiçbir müslümanın Eyalet üniversitelerinin yönetiminde olmadığını, neden hiçbir müslüman sivil toplum örgütüne eyalet yardımının yapılmadığı sorulduğunda; Barack Obama'nın Harvard'tan da okul arkadaşı olan Vali Patrick iki kelimelik cevap verdi. Müracaat ettiniz mi? Kimse kimseye gözünüzün kaşınızın hatrına, veya işte şu şu dinden elemanımız var birde şu dinden ve bu milletten de elemanımız olsun diye görev vermiyor.

Sonuçta şunu demek istiyorum. Amerikada Yahudiler, Ermeniler, Obama ile birlikte siyahlar ve son yıllarda da İspanyol kökenliler ve dahi Asyalılar müthiş örgütlenmiş ve de siyaseten aktif gruplardır. Türkler ve diğer müslümanlar ise daha yeni yeni siyasi arenanın içine girmektedirler. Bana kalırsa Türk ve İslam dünyası Obama'ya niye Yahudiyi kendisine en yakın kişi olarak seçti diye kızacağımıza biz niye seçilecek adaylardan biri değiliz diye düşünmeliler diye düşünüyorum.

Karşı kıyıdan hepinize en derin selamlarımla.