xxx135
Ya gerilim düşürülmeli ya seçimler öne çekilmeli
Siyaset gündemi giderek sertleşiyor. İster istemez dozu artan bu gerilim topluma da yansıyor, kutuplaşmalar daha da keskinleşiyor. Denebilir ki daha normal vaktine 18 ay süre olan seçimler için ilan edilmemiş kampanya başlatılmış görünüyor. Eğer bu gerilimle toplum 18 ay geçirecek ise bu pek hayır getirmez diye düşünüyorum. Seçim sürelerin bir baskın şekline dönüştürülerek çok kısa bir zaman dilimine sıkıştırmak ne kadar mahzurlu ise 1.5 yıllık bir süreye yaymanın da o kadar hatta ondan daha fazla sıkıntılara yol açacağını düşünüyorum
Oldum olası sakin bir seçim kampanyasını beceremiyoruz. Belki de bir takım alışkanlıklarımızı terk edemediğimiz için 2-3 aylık kampanyalar bile gövde gösterisine dönüşüyor. Seçim kampanyası deyince birbirine meydan okuyan partiler ve bunu da bir takım gösterilerle ortaya koyan kampanyalar aklımıza geliyor.
Şu anda ortada bir erken seçim yokken ve iktidar partisi de bir erken seçime evet demediği sürece seçimlerin öne alınması söz konusu değilken bu gerilim neden ortaya çıktı? Doğrusunu söylemek gerekirse başlangıçta CHP ve MHP'nin erken seçim isteklerini iktidarı zorlama hamleleri olarak düşünmüştüm. Özellikle de Başbakan Erdoğan'ın erken seçim taleplerini net bir şekilde geri çevirmesinin ardından en azından bu yıl içinde bir seçimin pek söz konusu olmayacağını düşünüyordum. Bu düşüncem şu anda da geçerli. Çünkü, Başbakan ısrarla seçimin zamanında yapılacağını, kendilerinin şimdi erken seçim isteyenler gibi önlerinde 1.5 yıl varken iktidardan kaçmak anlamına gelebilecek bir tavır sergilemeyeceklerini tekrarlıyor. Başbakan'ın bu tavrı sürdüğü müddetçe erken seçimin söz konusu olmayacağı kesin. Ancak bu defa bir başka sıkıntı söz konusu. Eğer giderek dozu yükselen gerilim yumuşatılamazsa toplumun 18 ay sürecek bir gerilime tahammülü olmaz. Farklı tepkiler ve patlamalar ortaya çıkar. CHP ve MHP'nin de gerilimden siyasi çıkar ummaları söz konusu olursa siyaset, siyaset olmaktan çıkar. Yerini bir takım çatışmalar alabilir. Daha şimdiden sanki seçim kampanyası başlamış gibi insanlar tuttukları partiye göre tavır almaya başlamış görünüyorlar. Özellikle de Anadolu'da mahalli seçimlerde gözlenen ilan edilmemiş işbirliğinin işaretleri açıkça görülüyor. Görünen o ki CHP ve MHP karşılıklı paslaşacak, böylece ne kopartabilirse onu paylaşma yoluna gidecekler gibi görünüyor. Bu ise ister istemez kamplaşmayı beraberinde getiriyor. Bu kamplaşmanın bir başka sonucu ise milletin dikkatini sadece söz konusu partilerde toplayıp bu millete söyleyecek sözü olan partilerin sesini duyurmama. Daha doğrusu var olan kamplaşma daha da keskinleşmeye yöneliyor. Meclis'te yaşanan son kavga ve gerilimi bu açıdan da değerlendirmek gerekiyor. Meclis'teki bu gerilimin tabana inmesi halinde çok sıkıntılı bir döneme girileceği ve istenmeyen olayların yaşanacağı da kesin.
Bu bakımdan demek istediğim o ki, tüm partiler el birliği yaparak ya gerilimi tırmandırmaktan kaçınmak durumundadırlar ya da seçimlerin öne alınması gerekiyor. Çünkü kalan süre daha çok uzundur. Bu sürecin millete hizmet ile değerlendirilmesi yerine karşılıklı sen ben kavgalarıyla geçirilmesinin iktidara da CHP ve MHP'ye de yararı olmaz. Sadece millet zarar görür. Kaldı ki bu millet zaten sıkıntılarla boğuşmaktadır. Çözüm bekleyen sorunlar giderek ağırlaşmaktadır. Üreticinin ürünü para etmemekte tüketici ise parası olmadığı için alamamaktadır. Kısacası zaten toplumdaki sıkıntı giderek yaygınlaşmaktadır. Buna birde ilan edilmemiş bir seçim kampanyasının eklenmesi ve partilerin sürekli olarak gerilimi tırmandırması eklendiğinde muhtemel gelişmeleri tahmin etmek zor olmasa gerektir.
Bunun için seçim kanunu ile siyasi partiler kanununda demokratikleşme yönünde yapılması gereken değişiklikler yapılarak bu yılın son ayları ya da 2011'in ilkbaharında seçimlerin yapılmasında hem siyasi partiler hem de ülke açısından yarar vardır. Elbette ki son sözü Meclis söyleyecektir. Meclis'in böyle bir karara zorlanması da yanlış olur. Ama bu gerilime bu millet 18 ay kesinlikle dayanamaz. Bunu da tüm siyasi partilerin görmesi gerekiyor.