Üniversiteye girişte adaletsizlik yaratan katsayının kaldırılmasından Ekim ayı ihracat rakamlarına, Topkapı saldırısındaki gizli şifrelerden Suriye ile ilişkilere, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan Van depremzedelerinin zor durumuna kadar tüm haberleri izledim.
Ama aklım bir gün önce bir gazetede gördüğüm Tarım Bakanlığı’nın bir tam sayfalık bilgi amaçlı ilanındaydı...
Bu kadar hayati bir konunun gazetede ‘ilan’ olarak yer alması, Türkiye’nin çok temel konularının medyada ancak ilan olarak yer bulabildiğinin de hazin bir örneğiydi...
***
Söz konusu ilanda, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Türkiye’de sağlıklı bir üretim ölçeğinin çok altına düşen tarım arazilerinin parçalanmaya devam etmesinden yakınarak şunları söylüyordu:
“Dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde tarım arazileri miras yoluyla bölünmüyor. Eğer arazi toplulaştırma yapılmazsa, Türkiye’deki tarım topraklarında 50 yıl sonra üretim yapılamaz hale gelinir”...
‘Çeşitli nedenlerle ekonomik olarak tarımsal faaliyetleri yapmaya imkân vermeyecek biçimde parçalanmış, dağılmış, bozuk şekilli parsellerin modern tarım işletmeciliği esaslarına göre ve sulama hizmetlerinin geliştirilmesi için en uygun biçimde birleştirilmesi, şekillendirilmesi ve yeniden düzenlenmesi’ işlemine ‘arazi toplulaştırması’ diyoruz...
Türkiye’de işlenebilen tarım arazisi miktarı 25 milyon hektar.
Bunun 14 milyon hektarının toplulaştırmaya ihtiyacı var.
Son zamanlardaki seferberlik sayesinde bunun dört milyon hektarının toplulaştırması bu yılın sonunda gerçekleşecek...
***
Topraklar neden bölünüp duruyor?
Türkiye’deki miras yasasından dolayı...
Hâlbuki miras yoluyla toprakların bölünmesi 11’inci yüzyıl İngiltere’sinden, yeni kurulan İsrail’e kadar her yerde engellenmiş...
Çünkü bunu yapmamak, ülkenin sürekli fakirleşmesi ve tarım sektörünün felç edilmesi anlamına geliyor...
***
Türkiye, Miras Hukuku’nu da içeren Medeni Kanun’u İsviçre’den kopya etmiş ama oranın kantonlardan oluştuğunu unutup, sadece merkezi kanuna yoğunlaşmış...
Hâlbuki tarım arazilerinin bölünmesini engelleyen maddeler kantonların yasasında var. Bunu daha sonraları fark etmişler ama Medeni Hukuk’ta nedense değişikliğe gitmemişler, toprakların bölünmesine göz yummuşlar...
Türkiye’de bugün üç milyon işletme ama 22 milyon parsel var. Bu işletme başına düşen beş hektarlık hap kadar toprak da bir arada değil, parça parça, birbirinden ayrı ve uzakta...
Tabii tarımın en büyük sorunu sadece küçük ve parçalanmış topraklar değil, son zamanlardaki tüm çabalara rağmen hala ekonomik olarak sulanabilecek tarım arazilerinin sadece yüzde 61’i sulanabilmekte...
Bunun da altını çizelim.
Bölünmüşlüğü önlemek için bir yandan Miras Hukuku’nda değişiklik, diğer yandan da çok acil bir toplulaştırma bunun için lazım...
***
59’uncu hükümet Tarım Bakanı Mehdi Eker’in çabasıyla tapuya ‘20 dönümün altında bölünemez’ şerhi düşülmesini zorunlu hale getirdi.
Ama bu sorunu temelden çözecek bir önlem değil...
Bunu Miras Hukuku’nu düzelterek kalıcı ve sağlam bir şekilde çözmek gerek.
***
Gördüm ki bu konu bu kez de 61’inci Hükümet Programı’na konmuş.
Bakan Eker, taslaklarının hazır olduğunu, son bir kez daha gözden geçirip Bakanlar Kurulu’na götüreceklerini, ardından da tasarı halinde meclise sunacaklarını söylüyor.
Daha doğrusu anladığım kadarıyla bunun böyle olmasını istiyor...
Çünkü...
Eğer bu düzenleme yapılmazsa tarımsal verimlilikten söz edilemeyeceği gibi, bir zaman sonra tarımsal üretim de yapılamayacak hale gelecek...
***
İzlediğim sürüsüne bereket konulardan bir tanesi de bir türlü yapılamayan Miras Hukuku’ndaki bu değişiklik konusudur...
Bakalım Bakan Eker’in bu gayreti sonuç verecek mi, 88 yıldır değişmeyen ve tarımsal üretimi berhava eden eski ve köhnemiş Miras Hukuku değişecek mi, partilerin şike için gösterdiği ulusal ve hızlı koalisyon bu yasa tasarısı için de sağlanabilecek mi?
Kısacası bu tasarıyı yasalaştıracak siyasi babayiğitler aranmakta...