Birileri insanları ve gönülleri katlederken birileri de (Allahın izni ile) günülleri ve umutları diriltiyor.Türkiyenin gündemine baktığımızda içimiz kararabilir."... Mehmet Selim Savcının katledilmesi, Elektriklerin kesilmesi, ölümler, kazalar, kavgalar...İslam Dünyasında ve ülkemizde yaşadığımız olumsuzluklar. Ümmetin biribirini boğazlaması, İslam Coğrafyasının kan gölüne dönmesi; Hilafet yurdu, ecdata yadigarı, Saltanat-ı Alem Penahın bakiyesi güzel vatanımızın bir türlü sulhü, sükunu bulamaması..."Bütün bunlar doğru. Yalnız ümitsizlik hem dinimize, hem akla aykırı bir durum.

                                      Bu Kapı Ümitsizlik Kapısı Değil 

                Bizim dinimiz Yunus peygamberi misal vererek "Balığın karnında olsan bile Allah dedikten sonra kurtulursun" İbrahim  peygamberi misal vererek "Dağ büyüklüğündeki  ateşe atılsan bile Hasbünellah dedikçe necata erersin" Nuh peygamberi misal vererek Tüm dünyayı  su kaplasa O'na sığındıkça, O'nun Necati Sefinesine bindikçe yaşarsın..." muştularını vermiyor mu? "Allah var keder yok dememiş mi atalarımız." Kıyametin kopacağını bilsen bile elindeki fidanı dik" diye emretmemiş mi  o kutlu elçi? E o zaman yapılacak iş belli. Biz kendimize düşen görevi yapacağız. Elimizdeki imkanları kullanıp bize verilen fırsatları iyi değerlendireceğiz. Gerisi Allaha kalmış bir iş.

                 Bu günlerde ülkemizde yukarıdaki yanlışların yanında  pek güzel, çok hoş işler de yapılıyor. "Karanlığa küfretme yerine, bir çerağ yakmayı," "bir yandan  şeytan taşlarken bir yandan da Hakka ubudiyeti artırmayı" şiar edinen insanlar, gruplar, cemaatler de çok şükür  mevcutlar ülkemizde..

         Bu yazımda yapılan bu güzel işlerin birinden bahsetmek istiyorum. Her yıl değişik konularda dinimiz İslamı halka öğretmek için ülke çapında yarışmalar düzenleyen Zinde Gençlik Spor ve İzcilik Kulübü  bu yıl Peygamberlein ve peygamberimizin hayatını ihtiva eden bir yarışma düzenledi. Yarışmaya  Son Peygamber Platformu ile birlikte yüze yakın dernek katkıda bulundu. Önce konu ile ilgili haberden bazı bölümleri vereyim.

                     "Ufka Yolculuk Yarışmasında Büyük Heyecan...

                Türkiye'nin 81 ilinde ve internet üzerinden online olarak dünyanın her yerinden 264 bin 929 kişinin müracaat ettiği yarışma 81 ilde oluşturulan merkezlerde yapılırken, Turkiye'nin en ücra ilçelerinde bile sınav merkezleri kurularak yapılmasi zor bir iş başarıyla ve baştan sona özgün bir şekilde gerçekleştirildi.

                   86 Yaşındaki Asiye Ninenin Sınav Heyecan

                Zonguldak Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde sınav heyecanı yaşayan 86 yaşındaki Asiye Makaracı, evinde büyük bir özveriyle hazırlanarak 3 kez yarışma kitabını okuduğunu ifade etti. İlkokul mezunu ve 6 çocuk annesi 86 yaşındaki Asiye Makaracı; “Ben ilkokul mezunuyum, bizim zamanımızda kızları okutmuyorlardı, o yüzden  okuyamadık. Okusaydım belki ben de bir şey olurdum. Gençler test oluyor, sınavlara giriyor. Nasıl bir şey olduğunu çok merak ediyordum. Yazılar da tam gözüme  göre, gözlüksüz okuyabiliyorum. Okumayı kesinlikle bırakmayacağım, gençler mutlaka okumayı sevsinler” diye konuştu.

                 Cezaevindeki Mahkumlar da Sınav Heyecanını Tattı!

               Yurdun dört bir yanındaki 109 adet cezaevinde “Ufka Yolculuk Kültür Yarışmaları 3” gerçekleştirildi. Cezaevlerindeki 7 bin 282 mahkum, sınav için müracaatta bulunurken engellilere de hem online ortamda hem de refakatci gözetmenler eşliğinde yarışma imkanı sağlandı.

                   Çocuklardaki Peygamber (s.a.s) Sevgisi Zirvede!

           Yarışmaya başvuranların % 36'sının (95 bin 967 kişi) 14 yaş altı, % 29'unun ise (76 bin 667 kişi) 14-19 yaş arası gençlerden olması dikkate şayan bulundu. Çocuk  ve gençler sınav olurken bazılarının anneleri ise dışarda Yasin'ler okuyarak destek sağladı...."( http://zindegenclik.org/zinde-genclik-ufka-yolculuk-yarismasini-coskuyla-tamamladi/)

         Benim de bizzat katılıp kendimi denediğim yarışma gerçekten büyük bir sivil, sosyal, kültürel  çalışma örneği. Düşünün 270 bine yakın insan, peygamberlerin hayatı ile ilgili bir yarışmaya gönüllü olarak katılıyor. Yarışma için büyük bir kitap okunuyor. Binlerce kişi bu vesile ile Hakkın elçileri olan Peygamberleri (as) ve Hatemün Nebiy olan peygamberimizi (sav) ya yeni öğreniyor ya da bildiklerini ayetler, hadisler ışığında bir kere daha hatırlıyor.  İşte budur yapılacak iş:  Bağırma, çağırma yerine eylem koyma, haktan yana olma.

         Bizler Hak yolunda olacağız. Bizler, Hz. İbrahimin(as) ateşini söndürme, Hz Musanın (as) peşinde kurtuluş için yarılan denize girme azminde olacağız. Gerisi Rabba kalmış bir iş. 

              Bu büyük yarışmayı  çok az sayıda çalışanla  organize edip Hayırla sonuçlandıranlar bizden  teşekkür ve dua, Allah' dan ise O'nun (C.C) rızasını bekliyorlar.