Demliyazılar
Türlü 26.01.2009
Müptezel Uğur Dündar
Şimdi size bir denklem sunacağım ve sonunda da mantık yürüteceksiniz.
Abdullah Öcalan azılı bir terörist ve PKK adında bir örgütü var. Yalçın Küçük de profesör birisi. Ayrıca Abdullah Öcalan'a ve örgütüne sempati duyuyor ve o kişilere kardeşim diye haykırabilecek kadar seviyor. Kemal Kılıçdaroğlu da Yalçın Küçük'e soruşturma açılması üzerine onun yargılanamayacağını mikrofonlar karşısında höyküren biri.
Uğur Dündar da araştırmacı bir gazeteci ve Kemal Kılıçdaroğlu'nu habercilik yaptığı televizyona İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne başkan adayı olduğu için çıkartarak ve sorduğu ve sormadığı sorularla dolaylı da olsa desteklemekte.
Televizyonunda yaptığı röportajda Kemal Kılıçdaroğlu'nun geçmişi ile ilgili herhangi bir soru sormamakta ve onu destekler biçimde sorular sormakta.
Acaba bu denklem içinde Abdullah Öcalan'u direkt destekleyen Yalçın Küçük'e karşı müspet tavır sergileyen Kemal Kılıçdaroğlu'nun televizyonunda boy göstermesini sağlayan Uğur Dündar acaba endirekt de olsa Abdullah Öcalan'ı desteklemiş olmaz mı?
Okuyucularımdan bu denklem üzerinden mantık yürütmesini rica edeceğim.
Kendisi geçenlerde sunduğu haber programında 13 yaşında Gazzeli Ayşe'yi canlı yayında çıkartarak onu konuşturması çok hoştu ancak ağzını açıp da İsrail aleyhine bir çift laf edemeyecek kadar da yüreksiz bir gazeteci.
Uğur Dündar, ancak 13 yaşındaki Gazzeli Ayşe ile ilkokula giden Aktütünlü Çiçek'ten medet uman karıştımacı gazeteci.
İlk gazetecilik dönemlerinde TRT'de çok iyi işlere imza atmıştı. Herkes tarafından sevilen ve sayılan bir insandı.
Ama TRT'deki saygınlığını yitirerek reyting uğruna her şeyi yaptı.
Artık sizin gözünüzde nasıl birisi bilmiyorum ama benim gözümde müptezel bir gazeteci.
Hazımsız CHP'liler
Hulki Cevizoğlu'nun sunduğu Ceviz Kabuğu adlı programda telefonla bağlanarak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hakkında o adam tarafsız değil diyerek ne kadar hazımsız olduğunu gösteren sayın (!) Manisa Milletvekili Şahin Mengü'ye bir çift lafım var.
Sizin fikir ve düşüncelerinizde bir cumhurbaşkanı başımızda olmayabilir. Ama bu kişiye ya da makama hakaret ettirecek bir durum değil.
Cumhurbaşkanlık makamını temsil eden bir kişiye sayın da demeyebilirsiniz ama adam diye de hitap hiç edemezsiniz.
Bu, onu cumhurbaşkanı yapan meclise karşı büyük bir edebsizliktir.
Sizler edebin ne olduğunu bilemezsiniz.
Sizler teröristbaşı Abdullah Öcalan'a ve onun adamlarına kardeşim diyebilen bir insanı destekleyecek kadar cüretkâr insanlarsınız.
Sizler teröristbaşı Abdullah Öcalan ile birlikte aynı safta boy gösteren Murat Karayalçın'ı Ankara Belediye Başkanı adayı yapacak kadar da zavallı insanlarsınız.
Evet, sizler Sayın Abdullah Gül'ü hazmedemiyorsunuz ama töreristbaşı Abdullah Öcalan'ı dolaylı yollarla hazmedebiliyorsunuz.
Bir Numara Acaba Atatürk mü?
Yukarıdaki başlığı atmamın sebebi ART Televizyonunda sık sık ekrana çıkartılan Türkiye Konuşuyor adlı programda Melek Aksoy adlı vatandaşın söylemiş olduğu sözler.
Sayın vatandaşımız Melek Aksoy hazretleri buyurmuşlar ki; ne zaman anıtkabiri gözaltına alacaklar? Merak ediyorum. Acaba ne zaman bir numara Atatürk diyecekler? Atatürkçüler'in hepsini mi gözaltına alacaklar? Ama biz milyonlarız. Milyonlarca biz varız.
Helal olsun şu ulusalcılara!
En sonunda bu Ergenekon olayını Atatürk'e dayadılar ya pes doğrusu
Ben başka konuşacak kelime bulamıyorum.
Siz buluyor musunuz?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.