Türkiye üzerine tehlikeli oyunlar

Nereden nereye:

20. yüzyılın en zorlu istiklal mücadelesinden sonra kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin parlamentosunun duvarında büyük harflerle, "Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir" ibaresi yazılıdır. Bu devleti kurmak için sonsuz fedakârlıklar yapmış olan bu milletin hak etmiş olduğu bir gerçek, böylece ifadesini bulmuştur.

Egemenlik, bağımsızlığın kaynağı ve koruyucusu olan bazı esaslar üzerinde kurulmuş bir konsepttir. Bunlar; askeri güç, toprak bütünlüğü ve bunun korunması, milleti yapan unsurların bir arada tutulması ve korunması, bekasının ve güvenliğinin sağlanması, ülkede kanunların yapılması ve düzenin devam ettirilmesi gibi esaslardır. Türk hükümeti bu bağımsızlığın ve egemenliğin tek sahibi olarak Türkiye Cumhuriyeti'ni kurmuş ve "Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir" ibaresi ile de bunu bütün dünyaya ilan etmiştir.

Buna göre; bağımsız devlet olmak için egemenlik tümü ile devletin ve milletin elinde olmalıdır.

Egemenlik çok önemli bir kazanım, bir hazine, bir başarıdır. Dikkatle korunmalı ve asla elden çıkartılmamalıdır, çünkü onun geri kazanımı çok zordur.

Egemenlik aynı zamanda gücün ifadesi ve sembolüdür. Egemenliğini ve gücünü elde tutamayıp, koruyamayanlar, ya koloni olmaya veya yok olmaya mahkumdurlar.

Son zamanlarda Türkiye'de endişe doğurabilecek bazı gelişmeler olmaktadır. Bunların üstünde dikkatle durmak, gerçekleri iyi görmek ve olayları doğru okumak gerekmektedir.

Büyük ve Stratejik Müttefik:

II. Dünya Savaşı'ndan sonra ( 1945 ) savaşın kazanılmasında büyük payı olan ABD, dünyanın genel düzeninden kendini sorumlu tutmaya başlamıştır. 1980'lerden itibaren, ABD güçlü ekonomisinin etkisiyle dünyada küreselleşme akımını başlatmış ve dünyanın çeşitli yerlerinde sadece askeri olarak değil ekonomik, siyasi ve sosyal yapıları da etkileyerek, yeniden şekillendirmeye başlamıştır.

1990'lı yıllarda komünist rejimin çökmesiyle ABD, daha da güçlü ve her şeye karışır hale gelmiştir. Sonunda bu kadar büyüyen güç, sınır tanımamaya başlamıştır.

Nitekim 2001'lerden itibaren Afganistan, 2003'lerden itibaren Irak işgal edilmiştir. Amerika ve onun baskısı ile "koalisyon veya müteffikler grubu" adı altında diğer birçok devlet de (çoğunluk Avrupa devletleri) bu işgallerde yer almıştır.

ABD, yine aynı yıllarda Büyük Ortadoğu Projesini (BOP) ortaya atmış ve kendisinin Ortadoğu ülkelerine hukuk, adalet, barış ve demokrasi getireceğini ifade ederek,  BOP projesini yürürlüğe koymuştur. ABD, bu proje (BOP) kapsamında 22 ülkenin sınırlarının değişeceğini ilan etmiştir. Bunların tam ne olacağı mutlaka açıklanmalıdır.

Türkiye'deki son gelişmeler:

Her yıl ABD'de yayınlanan insan hakları raporunun 2009 yılına ait nüshasından elde edilen bilgilere göre, Ekim 2009  sonlarında İstanbul'daki ABD Başkonsolosluğunda (bu çok büyük ve aşılması zor bir kale gibi inşaa edilmiş, yüksek duvarlarla çevrili yeni bir binadır) Türkiye'deki dini azınlıklara, kendilerini korumak için "güvenlik talimi ve eğitimi" verilmiştir. Bu bilgi yine Amerikan kaynaklı resmi insan hakları yıllık raporundan elde edilmektedir.

Niçin? Bilinmiyor.

Kimin kararı ile? Bilinmiyor.

Hangi gerekçelerle? Bilinmiyor.

Bu durumda akla gelen sorular şunlar olmalıdır:

Azınlıklar, Türkiye'de hukukla korunmaktadırlar ve hiç bir kimse onlara karşı olumsuz bir tutum içinde değildir. Osmanlı'nın 700 yıllık idaresinden miras kalan hoşgörü ve birlikte yaşama geleneği, Cumhuriyet döneminde de herhangi bir değişikliğe uğramadan devam etmektedir. O halde, böyle bir eğitimin SEBEBİ nedir?

En azından, burada Türkiye'de yaşayanların herhangi bir olay veya tehlikeden haberleri yoktur. O halde bu "güvenlik eğitim ve tedbirleri " kime ve neye karşı alınmaktadır? GELİŞMESİ BEKLENEN OLAY nedir?

Azınlıklar korunacaksa, mutlaka bunu yapacak olan devlettir, Türk devleti bunu en iyi şekilde yapmaya muktedirdir. Devletin polisi, jandarması, askeri mevcuttur ve her türlü tehlikeye karşı hazırdır olup, vatandaşları arasında da herhangi bir ayırım yapmamaktadırlar. O halde YABANCI BİR DEVLET HANGİ SEBEPLE böyle bir eğitimi vermektedir?

Rum Fener Patriği'nin ABD ziyareti sırasında durup-dururken sarf ettiği ve herkesi şaşırtan: "kendimi çarmıha gerilmiş gibi hissediyorum" sözlerinin acaba bu olayla ilgisi ve bağlantısı varmıdır? Adeta bu olayı haklı çıkartmak  veya böyle bir "eğitime" davetiye çıkartmak için yapılan bir çaba veya mizansen midir?

ABD hangi SIFATLA ve hangi HAKLA başka bir ülkede, o ülkenin azınlıklarına yönelik "güvenlik talim ve eğitimi" vermektedir? Ve bu hakkı kimden almıştır?

Türkiye devletinin bundan haberi var mıdır? Varsa, neden böyle bir eğitim devlet birimleri tarafından değil de yabancı bir devlet tarafından verilmektedir?

Türkiye devletinin böyle bir eğitimden haberi yoksa o zaman bu durum ne anlama gelmektedir?

Böyle bir olayın gerçekleşmesi, birçok kişiye, Osmanlı İmparatorluğu'nun son yıllarında başta İngiltere, Fransa ve Rusya elçilikleri olmak üzere, yabancı misyonların İstanbul'da yaptıkları faaliyetleri ve Osmanlı hükümetinin iç işlerine yaptıkları müdahaleleri hatırlatmaktadır. Olay o yöne mi gitmektedir?

Dikkat:

İstanbul Valiliği'ne yazılı olarak olay sorulmuş ve gelen cevapta, böyle bir olaydan haberdar olmadıkları ifade edilmiştir.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne bu sorulmuş, onlar da böyle bir olaydan haberdar olmadıklarını ifade etmişlerdir.

Ankara, Emniyet Genel Müdürlüğü'nden de benzer bir cevap vermiştir.

Dışişleri Bakanlığı da olaydan haberdar değildir.

Yalnız, daha sonra Türkiye Dışişleri Bakanlığı, ABD'nin Ankara'daki Büyükelçiliğine resmen bu konuyu sormuş ve bu konuda bilgi istemiştir. Bu yazı hazırlandığı saatlerde, yani üstünden yaklaşık 10 gün geçmesine rağmen büyükelçilikten herhangi bir cevap gelmemiştir.

Bu kadar önemli ve çok net bir sorunun cevabının bu kadar gecikmesinin sebebi anlaşılır gibi değildir.  Acaba, bu olayla ilgili doküman veya bulguların yok edilmesi midir bu kadar zaman alan? Yoksa doğrudan cevap vermemenin yolları mı aranmaktadır?

Olaydan devletin haberi varsa ve yabancı bir devlet bizim ülkemize gelip, bizim azınlıklarımıza "güvenlik eğitimi" verebiliyor ve sorulan sorulara da cevap vermiyorsa, acaba bu ne anlama gelmektedir?

EGEMENLİK HALA KAYITSIZ, ŞARTSIZ MİLLETİN MİDİR?

Önceki ve Sonraki Yazılar