İbrahim KONURALP
Türban Nihayet Manşetlerde!..
Perşembenin gelişi Çarşambadan belli olmuyor. Bazen Çarşamba’nın seli Perşembe’yi de alıp götürüyor. Aydın Doğan Olgusu-İktidar İlişkilerinin geldiği son noktayı analiz eden yazımız fırında iken, Milli Eğitim Bakanlığının yeni Kılık Kıyafet Yönetmeliği, epeyce bir zaman sonra Türk Basınının ‘Türban Manşeti’ refleksini yeniden ortaya çıkardı. Biz de fırsattan istifade, sıcağı sıcağına bu manşetleri analiz edelim, istedik. Okuyucularımıza söz verdiğimiz Aydın Doğan yazısı için özür diliyor, sizleri Manşetlerin Dili ile baş başa bırakıyoruz:
Manşetlerin Dili
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayınlanan yeni Kılık Kıyafet Yönetmeliğini, gazeteler manşetlerinde nasıl gördü?
Gazetesine bağlı okuyucularının bildiğinin aksine, hassas konularda gazetelerin manşetleri kahir ekseriyet birbirine benzerdir. Bir tek ‘başörtüsü’ konusunda derin farklılıklar vardır. Uzun zamandır gazetelerin manşetlerinde olmayan ‘başörtüsü’, MEB’in yeni yönetmeliği ile yeniden bütün gazetelerin manşet konusu oldu. Biz de bu manşetler sayesinde ‘yeni medya’nın yenilenen reflekslerini ölçme imkanı bulduk.
28 Kasım 2012 tarihli gazete manşetleri tek tek yorumlamadan önce, fotoğrafın bütününde gördüklerimizi söyleyelim:
1.Türkiye’de gazeteler, manşetlerini yürütmenin başındaki kişiye bir şey söylemek için atarlar. Bütün gazetelerin sahipliği, atılan manşetin Başbakan’a uzaklığı ya da yakınlığına göre şekil alır. Gazeteler bu sebeple el değiştirir. Gazetelerin manşetlerinde Başbakan’a üç mesaj vardır: A.Doğrudan ve tam destek. B.Tam muhalefet, seni ordan indireceğiz! C.Sen beni gör, ben de seni göreyim, menfaat beklentisi!..
2.Türk basınının ‘Manşet Refleksi’ ortaktır. Birinci derece gündemler için bütün gazeteler aynı manşeti atarlar, çoğu zaman kelimesi kelimesine aynı manşetleri atmaktan da haya duymazlar.
3.Medyanın büyük bir bölümünü kapsadığı iddia edilen ‘iktidar basını’ndan -iki gazete (Star, Yenişafak) dışında- yeni yönetmeliği güçlü bir destek gelmedi.
4. ‘Başörtüsü’ konusunda Türk basınının kafasının fazlasıyla karışık olduğu, pek çok gazetenin ne söyleyeceğini bilemediği bir durum ortaya çıktı. Halbuki ‘eski dönemde’, ‘eski medyanın’ iki rengi vardı; karşı olanlar, tarafında olanlar. 28 Kasım’da atılan manşetlerde pek çok gazetenin fikrinin silikleştiği, -Cumhuriyet hariç- karşı olanların ve tarafında olanların da eskisi kadar gür sesli olmadıkları görüldü.
5.Doğan Grubu ve ondan koparılan (Milliyet, Vatan) gazetelerin her zaman ‘rejim için kırmızı çizgi’ olarak gördükleri ‘türban meselesi’ni, -bir yandan kemikleşmiş okuyucularına mahçup olmamak, diğer yandan meseleyi neredeyse görmemek için- önemsiz bir gelişme gibi görmeye ve göstermeye çalışmalarına şaşıranlar olacaktır.
6.Tüm bu ne söylediğini bilememek durumunun asıl tetikleyicisinin yeni yönetmelik olduğunu, yeni yönetmeliğin ‘devekuşu’ , ‘kuşdevesi’ bir düzenleme içerdiğini de buraya kaydetmek ve manşetlere bu gözle bakmak gerekiyor. Bu fotoğrafı en net gören gazete ise Milli Gazete: Kılık kıyafet serbest ama başörtüsü bu yönetmelikle resmen yasak hale geliyor.
7.Medyanın genel alışkanlığı ve kabülüne göre 'türban' nihayet manşetlerde, işin trajikomik tarafı iki üç gazete dışında 'türban' kelimesini manşetinde kullanan yok. Doğan Medyası ve paydaşlarının türban ifadesini hiç kullanmamaları da Türk Basın Tarihinde bir ilk olsa gerek!..
Manşetler Ne Söyledi?
Başörtüsü Yönetmelikle Yasaklandı (Milli Gazete): Yasaklar ortadan kalkmıyor, tam aksine yasaklar yasalaştırılıyor. Milli Gazete, kulağı tersten gösteriyor, yönetmeliği sorgulamamız gerektiğini söylüyor.
Bunun Sonu Çarşaf (Cumhuriyet): Bunun sonu felaket, rejim tehlikede, kırmızı alarm! Cumhuriyet’ten beklenen manşet. İstikrarlı tavır!..
Türban Resmen Okulda (Yurt): Başörtüsü okullarda serbest hale gelecek. Sıkıntılı bir durum. Yurt Gazetesi, Cumhuriyet kadar kırmızı alarm durumunda değil.
Çakma Özgürlük (Milat): Evet bir özgürleşme var ama başörtüsü serbest olmadığı için buna özgürlük denemez. Numan Kurtulmuş’u AK Partiye armağan eden Milat’tan daha destekleyici manşet beklerdi Erdoğan.
Başörtüsü Yasağı Tamamen Kalksın (Yeni Asya): Kısmi bir iyileşme var, yasak devam ediyor, razı değiliz. Yeni Asya Gazetesi, 'dindarlara özgürlük talepleri'ni emir cümlesi ile vurgulamış, yönetmeliği kendi açısından çok yetersiz görmüş.
Okullarda Kılık Kıyafet Serbest (Ortadoğu): Eee okullarda kıyafet serbest. Ortadoğu, hiçbir yorum katmadan sıradan bir haber olarak görmüş, sıradan bir ajans metni olarak girmiş.
Okulda Önlük Tarih Oldu (Habertürk): Eski uygulamaya dikkat çekerek yeni uygulamayı gözden kaçırmaya çalışmış. Habertürk, karşı tavır sergilemesi gerekirken, Başbakan’la arasını kötü yapmamak için haberi evelemiş, gevelemiş, yuvarlamış…
‘Küstüm Sana, Hiçbir Şey Söylemiyorum.’ (Zaman): Haberi birinci sayfadan görmemiş. Zaman Gazetesi bu tavrıyla, MEB uygulamalarının okullarına-dershanelerine zarar vereceğini ve bu uygulamalardan son derece rahatsız olduğunu açıkça beyan etmiş..
Formalara Fora (Taraf): Okul formaları uçup gidecek. Taraf Gazetesi eski uygulamaya vurgu yaparak kendince saçmalamış, ne söyleyeceğini bilememiş.
Kılık Kıyafet Devrimi (Akşam): Ortaya karışık, iyi mi, kötü mü siz karar verin. Akşam, rengini belli etmemiş, isteyen istediği gibi yorumlasın demiş.
Okulda Kıyafet Serbest (Hürriyet): İyi, hoş, güzel, sakıncası yok. Hürriyet Gazetesi, bu manşetle, Başbakan’la kavgadan uzlaşmaya giden sürecin anlaşmayla noktalandığını resmen ilan etmiş.
Kılık Kıyafet Silbaştan (Milliyet): Bir şeyler olmuş ama ne olmuş bana sormayın. Milliyet Gazetesi kemikleşmiş okuyucusuna mahcup olmamakla, Başbakana mahcup olmamak arasında kalmış. Bu pilav daha çok su götürür, diyerek meseleyi piç etmiş.
Kıyafet Sürprizi (Vatan) : Yılbaşında maskeli balo yapılmayacak. Vatan Gazetesi hepten komik duruma düşmüş, Başbakan’ı kırmamak için meseleyi magazinleştirmiş.
Muhteşem Dönüşüm (Sözcü) : Başbakan icraatlarına fütursuzca devam ediyor, yakında padişahlığını ilan edecek. Sözcü Gazetesi, ‘Muhteşem Yüzyıl’dan başlayarak Başbakanın Muhteşem Süleyman olma yolunda hızla ilerlediği vurgusunu yapmış.
Kıyafet Devrimi (Türkiye): Onunki de kıyafet devrimiydi, bu da kıyafet devrimi. Türkiye Gazetesi ilk bakışta hiçbir tavır sergilemiyor gibi görünen manşetinde, Cumhuriyet devrimlerine vurgu yapmış ve o devrimler bitti, bu devrimler başladı, diyerek rejimin değiştiğine işaret etmiş.
Üniforma Tarih Oldu (Sabah): Öğrencilerin muvazzaf askerliği sona erdi. Sabah Gazetesi aklınca sivilleşme vurgusu yapmış, başörtüsü konusunda tarafsız kalmayı tercih etmiş.
Tek Tip Öğrenci Dönemi Bitti (Star): Türkiye sivilleşiyor ve demokratikleşme yolunda hızla ilerliyor, geriye dönüş yok. Star Gazetesi, Başbakan'a doğrudan, en net desteği vermiş.
Okullarda Kıyafet Devrimi (Takvim): Devrim yasaları, okullardan değişmeye başladı, sivilleşme süreci devam ediyor. Takvim Gazetesi, ağabeyi Sabah’tan daha çok, Başbakan’a gereken desteği vermiş.
Türban ve Markayla Büyüyecekler (Aydınlık): Aldılar başlarını gidiyorlar, biz devrimcilerden başka kimse bunlara dur diyemez. Aydınlık Gazetesi kendi duruşuna uygun, tutarlı bir başlık atmış ancak haberi küçük görerek ilk anda bu topa çok fazla girmemiş.
Tek Tip Tarih Oldu (Yenişafak): Türkiye sivilleşiyor ve özgürleşiyor, geriye dönüş yok. Yenişafak da Başbakan’a doğrudan, en net desteği vermiş.
Okullarda Kıyafet Zorunluluğu Kalktı (Yeniçağ): Eski uygulama ortadan kalktı, yeni uygulamanın ne olduğunu bilmiyorum. Yeniçağ Gazetesi, ilk anda topa girmek istememiş, eskiye vurgu yaparak konuyu bağlamış.
Okullarda Kıyafet Devrimi (Bugün): Devrim yasaları değişmeye başladı, sivilleşme devam ediyor. Bugün de Başbakan’a gereken desteği vermiş.
Kıyafet Serbest (Yenimesaj): Var iyi bir şey ancak Hükümet’e muhalif tavrım bunu net göstermemi engelliyor. Yeni Mesaj, sadece haberi görmüş, haberin arkasındaki siyasi tavrı görmezden gelmiş.
Önlük Gitti Türbanın Önü Açıldı (Güneş): Planın ne olduğunu biliyoruz, ona göre!.. Güneş Gazetesi, aba altında sopayı göstermiş, kendisini beklemeye almış.
Evet Ama Yetmez (Akit): Hükümete desteğim tam ancak okuyucum bunu yeterli görmez, nasıl izah edeyim? Akit Gazetesi, bir yandan Başbakan’a yeşil ışık yakmış, diğer yandan okuyucusunun din duygusunu manipüle etmeye devam etmiş.
İşte Size Özgürlük! (Birgün): Sizin özgürlüğünüzde bile yasaklar var. Birgün, kıyafet serbestisinin bir sürü şarta bağlanarak yeni yasaklar getirdiğine vurgu yapmış. ‘Türban’ın şartlı serbestliğinden rahatsız olduğunu da artı parantez belirtmiş.
Not: Gazeteleri bilerek karışık olarak sıraladık. Nerede durduklarını anlamak ve gruplandırmak için biraz beyin jimnastiği lütfen!..