Ahmet TÜRKAN
TSK VE TERFİ STRATEJİSİ
“Son YAŞ pek çok konuda bir ilk oldu” demek sanırım yanlış olmayacaktır. Bir defa teamüller bozuldu. Aradan sıyrılan birkaç kişiyi yargı sonuçlarına göre gereken yapılır diyerek onaylamışsanız pek fazla söylenecek söz kalmaz. Ama suçları sabit olma ihtimallerini bile-bile onay vermişseniz birileri aslında bu mücadelede başarılı olmuş demektir.
İzleyip göreceğiz.
Elbette yargı süreci tamamlanmadan hiç kimse suçlu addedilemez. İftiraya uğrama, ya da bilerek suçluların saklanıp, suçsuzların öne sürülmesi gibi tezgahlar olabilir.
Yargı bunun hesabını ve doğru sonuca ulaşmak için gerekeni yapacaktır. Buna eminiz. Emin olmak zorundayız. Eğer yargıda da sıkıntılar yaşanırsa Devlet tamamı ile zaafa uğramış demektir.
TSK’nın bunca zaafına rağmen YAŞ’ta siyasi otorite ile mücadeleye girişmesi, hakkında soruşturma dosyaları hazırlanan komutanların terfilerinde ısrarcı olması, zafiyetin gizlenmesi ya da görmezden gelinmesi çalışmalarına yönelik olduğu gözlemlenmektedir. Bu kadar ısrar, ortaya çıkan fiili problemlerde bu kadar sessizlik nedendir.
Bunlar şüpheli konulardır. Siyasi fikirlerini açıklamaktan çekinmeyen Komutanlar nasıl oluyor da hain saldırılar hakkında Türk halkını bilgilendirecek açıklamalar yapmıyorlar.
Bundan şu anlaşılıyor ki, TSK’nın görevi sadece rejimi kollamak değil, silah arkadaşlarının da istikbalini kollamak, korumaktır.
Evet kol kırılır yen içinde kalır derler, ama yen kalmadı.
Her şey ortaya dökülmüşken, neden temizlemek yerine pislikler halının altına süpürülüyor.
Neden kapatılmak ihtiyacı var.
İleride daha büyük zafiyetlere kapı aralanıyor.
Biz her ne yaparsak yapalım hesap vermeyiz anlayışı hakimdir.
Halbuki TSK Personel kanunu son derece açıktır.
***
Madde 121- Subay ve astsubayların atanmaları:
a) (Değişik bent: 29/07/1983 - 2870/10 md.) Asteğmen-albay rütbelerindeki subaylar ile astsubayların atanmaları; Kuvvet Komutanlıklarınca,
b) General ve amirallerin atanmaları, Kuvvet Komutanlarının lüzum göstermesi ve Genelkurmay Başkanının teklifi üzerine Milli Savunma Bakanının inhası, Başbakanın imzalıyacağı ve Cumhurbaşkanının onaylıyacağı kararname ile,
c) Kuvvet Komutanları ve Genelkurmay İkinci Başkanı general ve amirallerin atanmaları, Genelkurmay Başkanının teklifi, Milli Savunma Bakanının inhası, Başbakanın imzalıyacağı ve Cumhurbaşkanının onaylıyacağı kararname ile,
d) (Değişik bend: 18/06/2003 - 4902 S.K./26. md.) Askeri hakimlerin, Gülhane Askeri Tıp Akademisi öğretim üyesi olan profesör ve doçentlerin ve Jandarma Genel Komutanlığı ile Sahil Güvenlik Komutanlığının subay ve astsubaylarının atanmaları; özel kanunları gereğince; Yapılır.
e) (Mülga bent: 29/07/1983 - 2870/19 md.)
(b) ve (c) bendlerinin uygulanmasında Genelkurmay Başkanının teklifi üzerine, Milli Savunma Bakanı inha işlemini yapmadığı takdirde, Genelkurmay Başkanı, talebini yazı ile Başbakana gönderir. Başbakan kararını yazı ile Milli Savunma Bakanına ve Genelkurmay Başkanına bildirir. Başbakanın bu kararına uyulması zorunludur.[i]
***
Yani Başbakan’ın uygun görmediği, Cumhurbaşkanı’nın onaylamadığı bir general veya amiral terfi edemez.
Israrcı olmak ne demektir.
En hafif ifade ile emre itaatsizliktir. Daha ileri gidilmesi halinde emre itaatsizlikte ısrar vardır ve karşılığı cezayı gerektirir.
Türkiye’de artık teamüller değil hakikatler ve olması gerekenler konuşulacak, uygulanacak ve disiplinsizliklere göz yumulmayacaktır. Mütedeyyin personeli disiplinsiz diyerek TSK’dan ayıranlar bu gün kendileri disiplinsizlik içindedir. Disiplinsizlikte ısrar etmektedir.
Mütedeyyin subay ve astsubaylar için yargı yolu kapatılırken, mahkemeler tarafından haklarında suç duyuruları ve yakalama emirleri çıkartılanlar saklanmakta ve kollanmaktadır.
İşte asıl disiplinsizlik budur.
Evet şu an için YAŞ kararları yargıya kapalıdır.
Hiç kimse yargılanmadan TSK’dan ilişiği kesilmesin, fakat aynı zamanda suçlu olanlara da kol kanat gerilmesin.
Sonra terör belasını bitiremezsiniz. Biz avuç terörist karşısında acze düşer, yaptıkları katliamları sadece izleyip sesinizi kısarsınız. Acizliğinizi saklamak gereği duyarsınız.
TSK hiçbir dönemde bu kadar acze düşmemişti.
Yeni kadro şekillendi. Daha önce basında birilerine yol açıldı, açılıyor, ya da planlardan bahsedildi. Yargı dururken şahısların kişiler hakkında ileri geri yorum yapması doğru olmaz, fakat gelinen noktada teamüllere ne kadar uyulup uyulmadığı, veya nelerin pazarlık konusu yapıldığı konusunda pek çok şey sır olarak kalacaktır.
Bu günden itibaren yeni komuta kademesinden Türk Milleti adına isteğimiz şudur.
Dirilip ayağa kalkın.
TSK’ni küçük düşürmeye hiç kimsenin hakkı yoktur.
Unutmayın dünyevi rütbeler ve makamlar kabir kapısına kadardır.
Dünyevi rütbeler gözünüzü, gönlünüzü kapatmasın. Yeni bir enerji ile TSK’yı canlandırın. Terör belasını halledin. Askeri şaibelerden kurtarın. Hakikatleri cesaretle söyleyin. Siyaset yollarına sapmak askerlik şiarı değildir.
Ahmet TÜRKAN - HABERNAME
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.