CHP Genel Başkanı Deniz Baykal bir soru üzerine partisinin yakında yapılacak kurultayı ile ilgili olarak şunları söylüyor:

"Her kurultay bizim için bir yenilenme kurultayıdır.

Bu kurultayda da çok anlamlı bir şekilde bir değişim, önemli bir yenilenme yaşayacağız.

Yeni bir yapılanma ortaya çıkacak ve CHP çok daha etkin bir siyaset yapacak."

Baykal'ın bu açıklamasından ne anlaşılıyor?

CHP yönetiminde ciddi bir değişikliğe gidileceği anlaşılıyor, değil mi?

Ama kazın ayağı hiçte öyle değil!

Zira Baykal'ın CHP içinde sıkıntılara yol açan isimleri tasfiye gibi bir hazırlığı söz konusu değil!

Bırakın hazırlığı böyle bir niyeti bile yok!

Ne Önder Sav'dan vazgeçebiliyor ne de Onur Öymen'den!

Söz konusu isimleri yakından tanıdığını söyleyip sahipleniyor!

Yani CHP'deki durumu en güzel anlatacak söz "Aynı hamam, aynı tas" sözü!

Yönetimde bir değişiklik hazırlığı olsa "Aynı hamam, aynı tas ama tellaklar değişiyor" diyeceğiz!

Ama bu bile yapılmıyor!

Hem hamam aynı, hem tas aynı!

Üstüne üstlük tellaklar da aynı!

Baykal, Sav ve Öymen!

Bu nasıl yenilenme kurultayı?

Bu nasıl çok anlamlı şekilde değişim?

Ve bu nasıl önemli bir yenilenme?

Hamam aynı iken, tas aynı iken, tellaklar aynı iken etkin bir siyaset nasıl söz konusu olacak?

Yoksa bu zevat kurultaydan değişim geçirmiş olarak mı çıkacaklar?

Bir değişim geçirip bugüne kadar izledikleri politikaların tam tersini mi yapar hale gelecekler?

Bu durumda CHP Genel Başkanı Baykal'ın yeni yapılanma ve etkin siyaset iddiaları ayağa yere basmayan iddialar olarak kalmaya mahkumlar!

Baykal'ın hiçbir şeyi değiştirmeden etkin siyaset yapacağız diye ortaya çıkmasını anlayabilmiş değiliz!

Sanki rüya aleminde gibi!

Belli ki bir şeylerin değişmesini istiyor!

Yeniden yapılanmanın gerekliliğine inanıyor!

Etkin siyaset yapabilmenin özlemi içinde!

Ama yakın arkadaşlarından vazgeçemiyor!

Hamam aynı, tas aynı ve dahi tellaklar da aynı olunca da Baykal'ın bu rüyasının gerçekleşme şansı ortada kalmıyor!

Yani CHP hepimiz tarafından bilinen, tanınan CHP olarak yola devam edecek!

Belki gönüllerinden bir şeyler geçiyor ama bunu pratiğe dönüştürme gibi bir hazırlık ortalıkta görünmüyor!