Son günlerde Türkiye-Irak arasındaki üst düzey temaslar yoğunlaştı. ABD'nin Irak'tan çekilme takviminin netleşmesinden sonra iyice hızlanan bu trafik, bir yıldır daha ziyade perde arkasında yaşanan fevkalade önemli gelişmelerin yansımasıdır.

Ankara, 2007'nin sonunda MGK'da alınan “açılım” kararını müteakip Kuzey Irak'la “yeni sayfa” açmıştı.

Aradan geçen süre zarfında epeyce mesafe alındı.

Söz konusu sürecin (bütün kirli propagandaların aksine) “ABD'ye rağmen” gelişen bir süreç olduğuna özellikle dikkat çekiyorum.

*

Irak Devlet Başkanı Talabani'nin medyamızda yer alan son mesajları, gelinen olumlu noktayı işaretlemesi bakımından çok önemli…

Talabani'nin sözleri özellikle “PKK'nın bitirilme süreci” bağlamında önemli mesajlar içeriyor.

Talabani, kısa süre önce kendisini ziyaret eden DTP heyetine söylediklerini Akşam'dan Hüsnü Mahalli'ye şöyle aktarıyor:

“-Türkiye'deki Kürtlerin çıkarı öncelikli olarak silahlı mücadeleyi derhal durdurmakla sağlanır. Kürtler silah yerine siyasal mücadeleyi tercih etmelidir. PKK çıkmaz yolun sonuna geldiğini anlamalıdır…”

Son dönemde Ankara'nın Kürt sorununa yaklaşımında tarihi bir dönüşüm yaşanmasına rağmen; Ahmet Türk'ün DTP'si sokak eylemlerinin fitilini ateşleyerek “PKK ile yanaşık düzen siyaseti”ne gaz vermişti.

Talabani ve Barzani'nin DTP'lilere (son ziyaretlerinde) PKK'nın artık 'dönülmez akşamın ufkuna' gelmiş olduğunu hatırlattıkları anlaşılıyor.

Buna bir nevi “rehabilitasyon” da denilebilir.

Talabani'nin CNN Türk'e söyledikleri de dikkat çekiciydi. “Artık terör dönemi bitti” diyen Talabani “PKK'nın tasfiyesi için yapılan dört aşamalı planı” da doğrulamış oldu.

Irak Devlet Başkanı'nın “eve dönüş” konusundaki sözlerini ise yanlış değerlendirmemek gerekiyor.

Türkiye daha önce “terör eylemlerine karışmamış” örgüt mensuplarını dağdan indirmek için “etkin pişmanlık” yolunu açmıştı.

Dolayısıyla, Talabani'nin sözlerini “Teröre bulaşmış PKK'lılara af getiriliyor” biçiminde yorumlamak kesinlikle yanlış olacaktır.

*

Bir başka yanılsama da, Kuzey Irak'la ilgili son gelişmeleri “ABD'nin inisiyatifinde gelişen bir süreç” olarak okumaktır.

Resmi açıklamaları çöpe atıp, “Washington'ın PKK'nın bitirilme sürecini baltalamak için arka planda çok ciddi çaba sarf ettiğini” vurgulamalıyız.

Bu süreci, son bir yılda kimi zamanlar olduğu gibi bundan sonra da provoke etmek isteyebilirler; ancak gidişatı tersine çevirmeleri mümkün olmayacaktır.