DEĞİLDİR!

Değildir amma bana göre değildir.

Geçtiğimiz günlerde yeni keşfedilen bir böceğe, kâşifi Doç. Dr. Sakine Serap Avgın tarafından verilen ve bu isimde herhangi bir kusur görmeyen Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Fatih Karaaslan tarafından, Sütçü İmam böceği adı verilmiştir. Haberin kaynağına daha fazla girmeyeceğim. Çünkü vatanını seven ve Avrupa’da vatan hasreti ile yaşayan bir Müslüman Türk olarak sinir oluyorum bu habere.

Haberi okuyunca aklıma kafamı karıştıran çok soru geldi. Ben burada bir kaçını dile getirmek istiyorum. Allah’a şükürler olsun ki, habere tepkiler yağıyor. Allah (c.c.) daha çok versin diyorum. Ben başka bir hususa dikkatinizi çekmek istiyorum. Habere tepki göstermek bir yana, „neden bu isim“ diye sormak bir yana. Âcizane ben bunu sorgulayacağım.

Şimdi soruyorum. Bu ismi neden koydunuz sayın Dr. Sakine Serap AVGİN hanım? Yeni bir yıldız keşfedildiğinde keşfedenin ismi verilir. Kim ne keşfederse onun ismi verilir. Mesela Almanya’da bile sosyal yardım yasalarını yeni düzenleyen siyasetçinin adı verilmiştir. Hartz 4 diye. Bazen ise vuku bulan olaylar tarihleri il bilinir, 28 Şubat veya 12 Eylül gibi.

Bunu da geçtim, bir susurluk olayı var değil mi?

Eski köye neden yeni adet getirdiniz de, milli ve dini kahraman olan bir değerimizin ismini bir böceğe veriyorsunuz? Kendi isminizi verseydiniz ya.

Sözde gelecek tepkileri tahmin etmeyip basın toplantısı yapma gereği duyan Dr. Serap AVGİN ve malum Üniversitenin Dekanı Dr. Fatih KARAASLAN’ın savunmaları becerdikleri iş kadar gülünç bir açıklama:

“Sütçü İmam’ın adını daha iyi bir formatta sunmak. Amacımız bu üniversitemizi aranır bir üniversite haline getirmek” diyorlar.

Müsaadenizle telaffuz edilen kelimeler ile size tercüme edeyim yapılan açıklamayı.

Sütçü İmam’ın adını daha iyi formatta sunmakşu demek:

Şimdiye kadar “Sütçü İmam” ismi yeterince tanıtılmadı ve daha “İYİ” bir biçimde dünyaya tanıtmak gerekiyormuş. Sütçü İmam hangi ameli ile tanındığını ve gönüllerde yer aldığını yetersiz, eksik, yanlış buluyor. Yani Fransızlara karşı direnişi başlatan, Vatanımızı koruyan, maraşı “Kahraman” denmesinin temelini atan, dini değerlerimizi canı pahasına koruyan, namus bekçisi, dinin koruyucusu, müslüman kadının namusu diye bilinen başörtüsüne kafire el sürdürmeyen, Peygamber varisi ve mücahid diye tanınması iyi bir format değil de, Sütçü İmam’ı bir böcek diye tanımlamak mı iyi bir format oluyor???

Amacımız bu üniversitemizi aranır bir üniversite haline getirmek:

Yani “bizim milli ve dini kahramanlara saygımız yok, siz de aynısını düşünüyorsanız buyurun bize gelin” mi demek, aranır bir üniversite olmak?

Yahu yapmayın, özrünüz kabahatinizden büyük.    

Benim veya başkasının aklına şu soru da gelebilir: Sütçü İmam’ın O anda koruduğu kadın acaba böceği keşfedenin veya Dekanın annesi olsaydı, yine bu ismi kullanır mıydı? Diyelim ki annesi idi ve hayatta olsaydı, namusunu koruyan ve ırza geçmekten koruyan kurtarıcısının adını bir böceğe verildiğinde anneleri bunların yüzüne tükürmez miydi?

Zamanında bir böceğe Kara Fatma ismi takıldığını milletimiz unutmadı. Çarşaflı örtülülere bu isim takılarak bir böceğe benzetilen ile şimdiki durum pek de farklı değil. Sonuçta kahramanımızın ismi verilen böcekten de Kara Fatma böceğinden olduğu gibi iğrenilecek.

Allah’tan bu böcek türü 1300 metre yükseklikte yaşıyormuş. Aksi takdirde Dekan’ın dediği gibi bu isimle daha iyi bir değere sahip olacak olan böcek kimseyi rahatsız etmeyeceğinden olasılı bir istila halinde haşerat ilacı kullanılmayacak. Böylelikle hiç kimsenin vicdanı bu böcek türünü öldürmüş olmaktan rahatsız olmayacak. Yoksa nasıl öldürülür bu böcek türü? Hani şimdiden çok daha fazla değere sahip oldu ya taşıdığı isim ile.

Görev yapıldığı üniversitenin adını kullandığını ve bir mahsur görülmediğini ifade eden Dekana ve böceği keşfeden bayana son sorum:

Eğer ki Erzurum Atatürk Üniversitesinde görevli olup bu böcek türünü keşfetmiş olsaydınız,  acaba böceğe Atatürk veya Mustafa Kemal ismini verir miydiniz?

Tüm bu sorulardan sonra bir önerim olacak malum kişilere. Mademki illa bir büyüğümüzün ismi verilecekti ve bu büyük isim bir sevdiğimiz şahsın olacak idi, o zaman kendi anne ve babanızın ismini koyun.

Haberlere göre, Sütçü İmam’ın torunu Sayın Türkkorur, yapılan yanlıştan dönülmemesi halinde Sütçü İmam'ın ailesi olarak mahkemeye başvurarak hukuki yönden haklarını arayacaklarını ifade etmiş. Umuyorum ki konu mahkemeye gitmeden hal olur ve bu isimden vaz geçilir.

Tüm bu yazdıklarım insanların kafasındaki yorumlar ve öneriler idi. Şahsi kanaatimi merak ediyorsanız şudur:

YUH DİYORUM! PES DİYORUM! 

Arif AĞIRBAŞ

arif.agirbas@hotmail.de

https://twitter.com/Arif_Agirbas