Aytekin ATASOYU
SOSYAL MEDYA ve VAJİNAL İKTİDAR
İnsanlık tarihinin başladığı ilk günden itibaren kadın, toplumsal hayat içerisinde erkeğe karşı sürekli edilgen bir konum içerisinde tasavvur edilmiştir. Erkeğin hep kölesi ve hizmetkârı olarak konumlandırılmış, bununla da yetinilmemiş bazı kutsal öğretilerde ilk günah sebebi sayılmıştır. Ayrıca kadın, ilkel Arap kabilelerinde utanç kaynağı sayılıp diri diri toprağa gömülmüştür. İslamiyet’in zuhuru ile birlikte bu utançtan kurtulan kadın batı dünyasında 19 yy sonlarına kadar hep itilen, kakılan, erkek karşısında edilgen bir konumda yer almıştır.
Bunun yanı sıra kadın eskiden beri kamu alanının dışında tutularak özel alana hapsedile gelmiştir. Sanayileşmeyle birlikte kamu sektöründe yer almaya başlayan kadınlar gün geçtikçe hayatın bir öznesi olmaya başlamışlardır. Fakat bu durum erkek egemen kültürün değişmesi sonucunu doğurmamıştır. Kendine kamuda ve sosyal hayatta çok daha rahat ve özgür hareket etme imkanı bulan kadına bu durumu sağlayan yine erkek egemen kültürdür. Değişen sadece erkek egemen kültürün form biçimidir.
Öyle ki tüketim kültürü kadınlar üzerinden topluma entegre edilmekte, bu yapılırken de kadın bedeni ve kadın cinselliği kullanılmaktadır. Bugün ilgili ilgisiz her reklamda güzel ve seksi kadın figürünün kullanılması, mağazalarda reyon görevlilerinin kasiyerlerin güzel bayanlardan oluşması, iş yerlerindeki halkla ilişkiler birimlerinde kadınların ağırlıklı olarak istihdam edilmesinin nedeni budur.
Erkek egemen kültür kadına bu kulvarda özgürce hareket etme imkânı verirken kadını adeta metalaştırmıştır. Kadınlarda buna rıza göstermiş gözükmektedirler. Tüm bunlar erkek egemen kültürün oluşturduğu yeni form biçiminde kadına yüklediği rolü göstermektedir.
DÜNYA KENT MEYDANINDA KADIN ALGISI
Bunun yanı sıra internet medyasının ortaya çıkması ve sosyal ağların giderek yaygınlaşmasıyla birlikte kadınlar içeriği, biçimi ve her şeyiyle kendilerinin olan ve kendi bakış açılarını yansıtan bir ortama kavuştukları söylenebilir. Çünkü sosyal medya kadınlara bu noktada her türlü ortamı sağlamaktadır. Fakat sosyal medyada bu potansiyel bulunmasına rağmen şu an hali hazırdaki sosyal medya yine erkek egemen kültürün baskın olduğu bir medyadır.
Facebook’ta Eminem fan sayfasına üye 58 milyondan fazla kullanıcı bulunurken bu kategoride 2. Sırada 57 milyon’dan fazla üye ile Rihanna’nın fan sayfası gelmektedir. Lady Gaga fan sayfası ise yaklaşık 52 milyon kullanıcı ile 3. sırada yer almaktadır. 4. Sırada Shakira, 5. Sırada Michael Jackson’ın fan sayfası bulunmaktadır. Bu sıralama aslında bize kadınların sosyal medyada sunumuna dair ipuçları vermektedir. Listede yer alan kadınlara baktığımızda sahnede yaptığı showlar, giyim tarzları ve güzellikleri ile öne çıkan estetiğin ve kadın cinselliğinin sembolü olan isimler olduğunu görmekteyiz.
Facebook’ta günde 172 milyon kişi ziyaretçi profilini ziyaret etmektedir.
Facebook’da günde 4.7 milyar dk zaman harcanıyor. 532 milyon “durum” güncellemesi yapılıyor. 250 milyon fotoğraf Facebook’da paylaşılıyor.
Bu verilere baktığımızda sadece Facebookta günde 172 milyon insan bir araya geliyor demektir. Bu muazzam bir rakamdır. Üstelik bunun her gün tekrar ettiğini düşünür isek Facebook gerçek hayatta imkansıza yakın bir olayı gerçekleştiriyor demektir. Her kentte, her şehirde parti mitinglerinin yapıldığı, kitlesel kutlamaların düzenlendiği vb durumlarda kent halkının toplandığı ve o kenti sembolize eden meydanlar vardır. Örneğin taksim meydanı vb
İşte bu veriden yola çıkarak şunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Facebook dünyanın en büyük kent meydanıdır. Bu kent meydanında herkes istediği gibi gündemi yaratmakta istediği içeriği kent meydanında toplananlara sunabilmekte, istediği zaman istemediği kişilere veri akışını durdurmakta, istediği zaman istemediği kişiyi meydanda sahip olduğu alanın dışına itebilmektedir.
Tarihi süreç içerisinde erkeğe karşı hep edilgen bir pozisyonda kalmış ve erkek egemen kültürün şekillendirdiği bir hayat tarzını yaşamak zorunda kalmış kadın, facebook gibi sosyal medya alanlarında bu zinciri kırma şansını elde edebildi. Kadınlar bu özgürlüğünü de sonuna kadar kullanma eğilimindedirler.
Twitter da en çok takip edilenlere baktığımızda çılgın sahne dansları ile geniş bir hayran kitlesi bulunan Lady gaga’yı 25 milyon 500 bin’in üzerinde takipçi ile ilk sırada görüyoruz. İkinci sırada 23 milyonun üzerinde takipçi ile Justin Bieber yer almaktadır. 21 milyonun üzerinde takipçi ile Katy Perry 3. Sırada bulunmaktadır. Rihanna 4. Sıradadır. Beşinci sırada İngiliz şarkıcı Britney Spears yer alırken, hemen ardından 6. sırada Shakira gelmektedir. ilk altı kişi içerisinde sadece 1 erkek bulunurken diğer 5 isim kadınlardan oluşmaktadır. Üstelik bu kadınların hepsi güzelliği, seksiliği ve olay haraketleri ile medyada kendine sürekli yer bulan isimlerdir. Kadınlar her ne kadar sosyal medyada kendilerini çok daha özgür ifade edebilecekleri, çok daha özgürce hareket edebilecekleri bir ortam bulsa da twitter’da kadına bakış halen daha erkek egemen kültürün etkisiyle şekillenmektedir. Twitterdaki takipçi verileri bize bunu göstermektedir.
BİR TWİTTER FONOMENİ
Türkiye’de en fazla konuşulan kişilere baktığımızda 2011 yılında en fazla konuşulan kişi olarak yatak odasında uyurken yada iç çamaşırlıyla verdiği pozları twitter’da yayınlayan ve bu sayede medyaya sıkça konu olan Hilal Cebeci’yi görmekteyiz. Hilal Cebecinin takipçi sayısı ise 10 Haziran 2012 itibariyle 1 milyon 32 bin 777’dir. Türkiye’de twitter kullanıcı sayısı 7 milyon’un üzerindedir. Yani Türkiye’deki her 7 kullanıcıdan biri Cebeciyi takip etmektedir. Hiç kuşkusuz Cebeci’nin bu kadar çok takipçiye ulaşmasının ana nedeni Twitter hesabından yayınladığı iç çamaşırları ile yarı çıplak fotoğrafları ve dans ederken çekilen görüntüleridir. Cebeci örneği bile bize sosyal medyadaki kadına bakışın halen daha erkek egemen kültürün bakışına göre şekillendiği göstermektedir.
Gerek Facebook verileri gerekse twitter’daki takipçi istatistikleri bu görüşü destekler niteliktedir. Facebook’taki fan sayıları ve twitterdaki takipçi istatistikleri bize toplumsal cinsiyet bağlamında toplum algılarının kadını cinselliği ile ön plana çıkardığını, kadını tasavvur ederken halen daha kadını dişiliği ile tanımladığını göstermektedir. Bunun yanı sıra sosyal medya; içerik üretme, üretilen içeriği tüketme noktasında kadına kendi tasavvurunu gerçekleştirme imkânı veren bir özelliğe sahiptir.
Kadınlar erkek egemen kültürün onlara tanıdığı tüketim özgürlüğünden sıyrılabilir ve kendi tasavvurlarını içerik üretme ve içerik tüketme noktasında kullanabilme iradesini gösterebilirler ise geçmişte erkeğe terk ettikleri iktidar alanını sosyal medya ortamında da olsa tekrar geri alabilirler ve ironik bir ifadeyle “Vajinal iktidar”larını sanal dünyada da olsa ilan edebilirler.
Aytekin ATASOYU
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.