Siyasi komediye ihtiyaç yok ki...


Bir ara “Türkiye'de siyasi hiciv neden yok, neden genç komedyenler siyasi parodi yapmaz?” tartışması açılmıştı, herhalde hatırlamışsınızdır. Köhne bir sanatçı, “İktidar tahammülsüz de ondan” diye kestirip atmış, tartışma kapanmıştı.

O tartışmayı yeniden açmak isterim, tabii yeni bir önkabulle: “Siyasi parodi yapılsa, sanatçılar iktidar politikacılarından çok muhalefeti makaraya almak zorunda kalır...”

Şu işe bakınız: CHP'nin İzmir kıdemli milletvekili Canan Arıtman, Meclis'te yanyana oturdukları Ak Partililere seslenerek, “Sakın ha yeni bir açılım daha başlatmayın” demiş ve eklemiş: “Açarsanız, sizi ABD'li ve AB'li dostlarınız bile koruyamaz...”

Güleyim mi ağlayayım mı, bilemedim; sonunda gülmemeye karar verdim. CHP lideri ve sözcüleri nezdinde ABD ve AB sadece Ak Parti'nin değil kendilerinin de dostu; oysa CHP'nin önemli milletvekili Canan Arıtman bu dostluğu partisinden esirgiyor...

Bu bir...

Olayın ikinci yönü daha da felâket: Hükümet Kürt ve Ermeni konularındaki açılımı ülke için yapıyor; ikisinin de amacı Türkiye'nin nefesini kesen kamburlardan kurtulmak...

'Kürt açılımı' ile dağdakiler iner, heveslilerin iştahı kesilirse bundan böyle kan akmaz, bundan da herkes istifade eder...

Her yıl nisan ayında dünyanın bir yerlerinde Türkiye aleyhine alınan kararlar sebebiyle diplomatlarımızın uykuları kaçardı, ABD ile dostluk-düşmanlık ikilemi arasında gider gelirdik; 'Ermeni açılımı' sonuca ulaşırsa Türkiye bir başağrısından kurtulacak...

Dağa çıkmalar, ülke içine yönelik terör, 'soykırım inkârını' bile cezalandıran kararlar devam etsin mi istiyor CHP? İşte size politik bir fars... Geçmişin Muammer Karaca benzeri sanatçılarının muadilleri bugün olsaydı, Nejat Uygur hastalanmasaydı, tiyatrodaki temel metne her akşam yeni bir CHP katkısı ilâve edebilirdi.

Sıradan bir milletvekili hadi neyse de, partinin lider kademesinin mizah edebiyatımıza katkıları daha mı az?

Pazar günü TRT-1'de canlı yayınlanan 'Politik Açılım' programının sonuncusunda konuğumuz olan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün en çok üzerinde durulan tartışılan görüşü “MGK biraz daha genişletilmeli, TBMM Başkanı ile anamuhalefet partisi lideri de MGK'ya katılabilmeli” oldu. Yürüttüğü mantık şuydu Cumhurbaşkanı Gül'ün: “Devlette devamlılık esastır; bugün iktidar olan yarın muhalefete düşebilir, bugün anamuhalefet olan parti yarın iktidara gelebilir. Bu durumda anamuhalefet de devlet işlerine ısınsa iyi olur...”

“MGK'ya Baykal da katılsın” diye özetlenebilecek teklifin bunu sağlamanın en kestirme yolu olarak seslendirildiğini sanıyorum.

Teklife CHP'nin verdiği tepkileri altalta yerleştirdiğinizde karşınıza hiçbir mizah yazarının hayal bile edemeyeceği türden bir politik fars metni çıkıyor. Onur Öymen'in, Mustafa Özyürek'in, Şahin Mengü'nün ağzından çıkanlar gerçekten çok hoş...

Hukukçu Mengü, “Cumhurbaşkanının bir fantazisi” olduğunu söyledi teklifin... 'Fantazi' dediği şeyin “CHP'nin de bir gün bu ülkede iktidar olabileceği” varsayımı olduğunu fark mı etmedi, yoksa etti de 'fantazi' sözcüğünü bilerek mi kullandı? Her iki durumda da gülebilirsiniz...

Herkesin neredeyse ortak espri konusu ise CHP lideri Deniz Baykal'ın konuya yaklaşımı... Politik Açılım programıyla ilgili ilk yazımda Cumhurbaşkanı Gül'ün teklifini değerlendirirken “CHP lideri 'MGK'da da kamera isterim' diye tutturabilir” dokundurmasını yapmıştım; bir baktım aynı gün pek çok başka yorumcu da aynı espriyi yapmamış mı?

Üzerinde düşündükten sonra söyledikleri de komedyenlere malzemelik: “Yapay olur” demiş Milliyet'ten Fikret Bila'ya...

Yine de hakkını teslim etmem gerekiyor: Ortada mizahi bir durum olduğunu farkedecek kadar da mizaha yatkın biri Deniz Bey. Milliyet'teki söyleşiden bir bölüm sunayım: "Bu konuda bir siyasi espri yapmama izin verin: Ana muhalefet partisi için yapılan 'MGK üyesi olsun' dileğini, bugünkü iktidarın, seçimden sonra MGK'daki yerini garanti etme girişimi olarak görmek de mümkün. Biz CHP olarak MGK'daki yerimizi Anayasa'da öngörüldüğü üzere hükümet kanadı olarak alırız."

“Bu konuda bir siyasi espri yapayım” diyen CHP lideri, sakın karıştırmayın.

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın “Gel, ülkenin en ciddi sorunuyla ilgili bilgileri sizinle de paylaşalım” davetini bir vücut çalımıyla boşa çıkartan, Cumhurbaşkanı Gül'ün “Devletin sorunlarını enine-boyuna tartıştığımız, önemli kararlar alınan MGK toplantılarına siz de katılın” teklifini 'yapay' bulan Baykal, halkın gözü önünde cereyan eden bu gülünesi tavırlara rağmen partisinin halkın oyuyla iktidar olacağını düşünebiliyor...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.