14 Mayıs 2023, 24 Mayıs Şevval Pazar seçimlerine az bir zaman kala Türkiye gündeminin çoğunu elbette siyaset ve siyasetçiler dolduruyor. Yüzyılın felaketi dediğimiz büyük Maraş Depreminin bile gündemdeki yeri geriledi. İktidarı muhalefeti, küçük büyük ittifaklar, ittifaklar içinde yer alan partiler, dört Cumhurbaşkanı adayı ve bunların çalışmaları, demeçleri, mitingleri, röportajları, gezileri gündemi lebalep dolduruyor. İnsanımızı önemli bir bölümü, zamanının çoğunu yazılı ve görsel basın ile birlikte sosyal medyadaki video ve mesajlarla dolduruyor. Bu durumda normal, çünkü demokrasiyi kabul eden milletler verdikleri oylarla iktidarı/yönetimi belirleme gücüne/etkisine sahip olduklarından maddi manevi sorumlulukları gereği siyasetle ilgilenmek zorundalar. Tabi seçim dönemi geçici bir dönem, esas seçildikten sonra başlayan 4 yıl 5 yıllık icraat devri. Çünkü iktidara kim gelirse gelsin halkın ihtiyaçları doğrultusunda icraat yaparsa ülke kazanır, millet kazanır, halk kazanır, kendisi kazanır. Bizim yaşımızda olanlar önceki dönemleri birçok alanda günümüze göre daha zor şartlarda yaşadıklarından, yenilikleri, hizmetleri daha iyi takdir ediyorlar. Bu imkânlar içinde doğan gençler ise (tabi olarak) bu nimetlerin kıymetini bizim kadar bilemezler, bilmiyorlar.

Bu yazımda bu görüşe bir misal vereceğim. Vereceğim örneği şahsen yaşadığım için çok daha iyi anlıyorum. ( Halkımızın önemli bir kısmı da bu durumu yaşamıştır) Sağlık sektörünün bu kadar gelişmediği ( hem doktor sayısı, hem hastane ve yatak sayısı, hem de sistemin bozukluğu sebebi ile) dönemde bendeniz, eşimin rahatsızlığı nedeni ile çokça Yozgat’tan Ankara’ya tedavi için gittim. En büyük sorun randevu almak, doktor bulmaktı. “Önce yazıhane sonra hastane” kuralına ameliyatlarda “bıçak parası” kuralıda eklenirdi. Köyden, kasabadan, küçük şehirden büyük şehirlere gitmenin ilk zorluğu elbette uzun süren yolculuklardı.( Otobüsle) O dönemde çok az kişinin özel arabası vardı. Ancak zengin vatandaşlar özel arabalarla gidebilirdi.

İkinci zorluk ise hasta ve hasta yakınlarını kalma sorunu idi. Varsa eş, dost,akraba yoksa ucuz bir otel bu ihtiyacı gidermenin yolları arasında idi. Maddi sıkıntı içinde olanlar, yakını olmayanlar otelde kalamayacağından işler sarpa sarardı. Hele de hastası hastanede uzun süre kalması gereken fakir hasta yakınlarının işi pek zordu. Birçok yakınım, eşim, dostum bu durumu yaşadığı için durumun vahametini yakından biliyorum.

Bu zorluğu gören siyasi kadrolar çare için birkaç proje ürettiler. Allah’a şükür bu günlerde hastanelerimiz hasta ve refakatçisine konforlu barınma imkânı sunuyorlar. Lakin bazı durumlarda hastane yakınları hastanede kalamıyorlar. İşte onlar için Konya da örnek bir tesis var, Meram belediyesine ait :

“MERAM BELEDİYE BAŞKANLIĞI - TENZİLE ANA HASTA KONUKEVİ” Açılalı epey bir zaman olan bu Konuk Evi’ni dışarıdan hep görürdüm lakin gidip inceleme imkânım olmamıştı. Bu günlerde Meram Tıp hastanesinde fizik tedavi gören eşimi beklerken Konuk Evini gidip inceleme fırsatı buldum.

Meramın en güzel yerinde, etrafı yeşil bahçelerle çevrili, henüz beton istilasına uğramamış tabi bir ortamda, araba gürültüsünden, eksoz gazından ırak bir yerde, kuş seslerinin hakim olduğu bir mekanda, yeşil bahçesi, sakin ortamı ile dışarıdan bakılınca bile insana huzur veren binanın içine yönetici kardeşim Vedat Doğaner Bey’in rehberliğinde şöyle kısa bir göz atma imkanım oldu. Doğrusu pek beğendim, hasta yakınları ve ihtiyaç sahipleri namıma da çok sevindim. Pandemi döneminde hastane personeline tahsisi edilen konukevi pandemiden sonra asli görevine geri dönmüş. Dedim ya eskiden başka şehirlerden, kasabalardan köylerden Ankara’ya, bu günlerde ise İlçe ve kasabalardan Konya gibi imkânı daha büyük şehirlere gelen hasta yakınları için bulunmaz bir nimet bu konuk evi. İkişer yataklı, içinde banyosu, tuvaleti olan, televizyonu ve buzdolabı bulunan tertemiz çarşafları ile konuklarını yıldızlı otellerin konforunda (bedava) ağırlayan 40 odalı seksen kişi barındıracak şekilde inşa edilmiş bu kurum, büyük duaların arşa ulaşmasına vesile oluyor. Allah yapanlardan, yaşatanlardan, hizmet edenlerden, ( Başta Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş Bey olmak üzere Konuk evi personelinden ) burada kalıp dua edenlerden razı olsun. İşte siyaset bunun için yapılmalı. Devletin, milletin, halkın, kişilerin ihtiyaçlarını önem sırasına göre planlayıp onları yerine getirmek için yapılmalı. Çünkü siyaset özü itibari ile halka, millete yani insana ve tüm canlılara hizmet sanatıdır. Vebali ağır, sorumluğu büyük, yorgunluğu çok bir meslektir. Hakkınca yapanlar hem bu dünyada hem öbür âlemde mükafatlarını elbette alacaklardır.

Not: şu linkten Konuk Evi ile ilgili bilgi alabilirisiniz. https://www.meram.bel.tr/tesis/tenzile-ana-hasta-konuk-evi