Kemal BOZKURT
Sezer Helallik Diledi mi?
Sezer Helallik Diledi mi?
Albaraka Türk Genel Müdürü Dr. Adnan Büyükdeniz’in üç gün önce vefat edip dün de defnedildiğini iştmişsinizdir. Merhum Büyükdeniz, çok iyi bir bankacı, yönetici ve ekonomist olmanın yanısıra, iyi bir profesyonel fotoğrafçıydı da.
Lise’yi Texas’ta bitirmiş, Boğaziçi Üniversitesini dereceyle bitirmiş, daha sonra Londra’da yüksek lisans yapmış, Doktorasını almış,Tüsiad’da çalışmış, üniversitede dersler vermiş, üretken, çalışkan, başarılı, inançlı bir insan.
Genç yaşta kaybettiğimiz bu değerli kişinin bir özelliği daha vardı. Kendisini yakından tanıyan bir dostum yıllar önce söylemişti. Merhum Büyükdeniz’in yıllardır bir ideali varmış. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanlığı.
Dr. Büyükdeniz bu idealine hakkıyla ulaşmak için gerekli bütün eğitimini aldığı gibi hem pratik hem de akademik olarakta bankacılık ve ekeonominin içinde yıllardır başarıdan başarıya koşmuş ve göreve hazır olduğu bir zamanda da; Başbakan Erdoğan tarafından emekli olan başkanın yerine atanması için Köşke teklif edilmiş.
Ancak hepinizin hatırlayacağı gibi o zaman köşkte; milletine uzaklıkta Kenan Paşa’dan da geride olan; Ramazan’da alenen su içerek milletin inancıyla alay eden, Cumhuriyet tarihinde İsmet Paşa’nın bile yapmadığı başörtülü başörtüsüz ayrımını yapan, önüne gelen atanacak herkesi yedi ceddine akdar araştıran, ve ne kadar değerli adaylar varsa, hemen hepsini reddeden, bir oy alan adayı, evet yanlış duymadınız bir oy alan adayı rektör olarak atayan bir SEZER vardı.
İşte bu aziz millete müteveffa Bilent Ecevit’in hediyesi olan Ahmet Necdet Sezer, merhum Dr. Adnan Büyükdeniz’in Merkez Bankası Başkanlığını onaylamamıştı. Gerekçesi çok garipti. İslami usullerle yönetilen bir bankanın genel müdürü merkez bankası başkanlığı için uygun değildir.
İslami usul denilen kar zarar hesabına yönelik işleyen fazsiz bankacılık sistemi, ki sadece 4 banka var (Albaraka Türk, Bank Asya, Türkiye Finans Bankası ve Kuveyt Türk) sanki Patoganya’da faaliyet gösteriyorlar, ve sanki Muz Cumhuriyeti müfettişleri bu bankaları denetliyorlar.
Sevgili dostlar,
Tüm samimiyetimle soruyorum; gerçekten dünyada Sezer dönemindeki gibi bir başka örneği olan devlet hala var mı? Adayları kabiliyet ve başarısına göre değil de dünyalık yaşayışına, ideolojisine, ve hatta ailesine göre seçen, değerlendiren bir başka zihniyet kaldı mı evrende?
İşin garibi Dr. Adnan Büyükdeniz’i başkan olarak onaylamıyan Sezer; mevcut başkan Durmuş Yılmaz’ı atadı, ancak araştırmasını iyi yapamamışki; Durmuş’un da çok büyük bir kabahatini daha sonra gazeteciler ortaya çıkardı. Meğersem evine ayakkabıyla girilmiyormuş Başkan Durmuş'un. (Sezer ve tayfasının aşık olduğu Şaman döneminde bile eminim Türkler ayakkabılarını çıkartartak evlerine giriyorlardı)
Adnan Büyükdeniz hayal ettiği göreve ulaşamadan genç yaşında vefat etti. Lakin geride gurur abidesi olarak çok güzel hizmetler ve eserler bıraktı. Emekli olduğundan beri resmen inzivaya çekilen, sesi ve soluğu çıkmayan Sezer ne gibi eserler bıraktı acaba?
Son sorum. Sayın Ahmet Necdet Sezer; merhum Büyükdeniz’in ailesini arayıp başsağlığı ve akabinde helallik dilediniz mi?
Son bir ayrıntı; Aradaki farkı bilesiniz diye hatırlatıyorum; bugün başta ABD ve Avrupa olmak üzere özellikle son global krizden sonra neredeyse bütün kapitalist ülkelerin tek çare olarak gördüğü faizsiz bankacılığı Türkiye’ye cesurca getiren merhum Özal’ı rahmet ve minnetle anarken; Sayın Sezer’e de hayatının geri kalan bölümünde mutluluklar! diliyoruz.
Karşı kıyıdan selamlarımla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.