Adnan Zeki BIYIK
ŞEYTAN BİZİ TAŞLADI
Daha üstünden bir hafta on gün geçemeden kutsal topraklarda bir facia daha yaşandı. Vinçlerle ilgili sorumsuz ve lakayd Suudi Yönetimine ağır bir yazı yazmıştım. Daha önce de Soma Göçük Faciasında bize tüm dünya taziyede bulunurken hiçbir taziyede bulunmayan bu zorba Suudi Yönetimi için ağır bir yazı kaleme almıştım. Bundan 2 yıl önce de Chavez gibi bir yiğit adam öleceğine sen ölseydin diye zamanın Suud Kralına ağır bir yazı yazmıştım. Sağcısı solcusu, Dinlisi dinsizi herkes bu yazılardaki hakikatlara destek vermiş, yazılar çok büyük tirajlı gazetelerde ve haber sitelerinde yer almıştı. Anlıyorum ki herkes bu Suud’un Baronlarına tepkili... Bugün gazetelerde yerini alan bir iddiada şöyle deniyordu:
“Mina'da dün meydana gelen ve yüzlerce kişinin hayatını kaybedip yaralandığı izdiham faciasıyla ilgili çarpıcı bir iddia ortaya atıldı. İzdihama, Suudi Arabistan Kralı Salman'ın oğlu Prens Muhammed bin Salman'ın neden olduğu öne sürüldü.
PRENS ŞEYTAN TAŞLAMAYA GELMİŞ
Lübnan merkezli el-Diyar gazetesi, şeytan taşlamaya katılmak isteyen Prens Muhammed bin Salman'ın Perşembe günü erken saatlerde alana geldiğini ve kralın oğlunun aracına 200 kişi ordu personeli ve 150 polis yetkilisinin eşlik ettiğini aktardı.
PRENS GELDİ, HAREKAT PLANI DEĞİŞTİ
Gazete, prensin konvoyunun kalabalığın ortasında bulunmasının, hacı adaylarının hareket planını değiştirdiğini ve izdihama yol açtığını belirtti.
SUUDİ YETKİLİLER OLAYI KAPATMAK İSTİYOR
El-Diyar'a göre, Prens Salman'ın konvoyu hızla alandan uzaklaşırken, Suudi yetkililerin olayın üstünü kapamak istediği vurgulandı.” (A haber)
Efendi Hazretlerinin diğer oğlu ise Amerika’da bir tacizden polis tarafından yakalanmış:
ABD'de Suudi Arabistanlı bir prens, cinsel taciz suçlamasıyla gözaltına alındı. Los Angeles polisi, Mecid Abdülaziz el Suud'un genç bir kadını cinsel ilişkiye zorlamaya çalıştığını bildirdi.
Sputniknews'in Los Angeles Times gazetesinden aktardığı habere göre, Beverly Hills yakınlarındaki konağın yöneticisi polisi aradı. Polis olay yerine gelerek görgü tanıklarının ifadelerini aldı. Konaktan, çoğu hizmetçi yaklaşık 20 kişi dışarıya çıkarıldı. Konağı kiralayan 28 yaşındaki Suudi prens Mecid Abdülaziz el Suud gözaltına alındı. Bir gün sonra da 300 bin dolar kefaletle serbest bırakıldı.
Haberde, bir komşunun, üstü başı kanlı, yaralı bir kadını, konağı çevreleyen duvarı aşmaya çalışıp yardım isterken bulduğu belirtildi.
Polis, prensin diplomatik dokunulmazlığı olmadığını söyledi. Amerikan kanunlarına göre yabancı kraliyet ailelerinin bazı üyeleri diplomatik dokunulmazlıktan yararlanabiliyor, ancak bu, ülkelerdeki statülerine ve işlediği suçun ağırlığına bağlı.
Mecid Abdülaziz el Suud, 19 Ekim'de mahkeme önüne çıkacak. (Oda Tv)
Eğer bu haber de gerçekse zaten malum bunlar Suudi Amerika yani Amerika’nın uydusu bir ülke olduğu için prens serbest bırakılır. Ne ilginçtir ki biri şeytan taşlamaya koca bir orduyla ve izzet-i ikbal ile gidiyor, diğeri Efendilerinin ülkesinde hovardalık peşinde…
Haydi bir de babalarına bakalım bu muhteşem! prenslerin;
Suudi Kral bu kez de otel kapattı
“Ağustos ayı başında Fransa’da plaj kapatmasıyla gündeme gelen Suudi Arabistan Kralı, ABD ziyareti kapsamında Washington D.C.’nin en lüks oteli Four Seasons’ın tüm odalarını kiraladı
Suudi Arabistan Kralı Salman bin ABDülaziz Al Suud, ocak ayında Kral Abdullah bin Abdülaziz’in vefatı sonrası tahta geçmesinin ardından ABD’ye ilk ziyaretini düzenledi.
Toplamda 222 odası bulunan otelin tüm odalarının kiralanması nedeniyle, otelde konaklayan müşteriler başka otellere yönlendirildi. Günlük oda fiyatı 500 ila 1000 dolar arası olan otelde 79 yaşındaki Kral’ın zevkine uygun bazı düzenlemeler de yapıldı. Otel içerisine ve girişine kırmızı halı serilirken, otel içerisine altın kaplama mobilyalar yerleştirildi. Görgü tanıkları, “Otelin her yerine altın aynalar, altın ahizeler, altın kaplama masalar ve hatta altın kapalama raflar yerleştirildi” ifadelerinde bulundu.”
Kıymetli okurlarım! Bu kralın babasının da zamanında yemediği halt kalmadı. O da İsviçre de tedavi gördüğü hastanede neredeyse tüm odaları kiralamıştı. Kendi zevk ü sefası için yemeyecekleri nane yok bunların. Bu utanmaz arlanmazların mübarek! Kâse-i firûzeleri incinmesin de dünya yıkılsın umurlarında değil. Bu zorbaların nazik tenleri incinmesün de varsın cemeratta Müslümanlar can versin. Vinçlerin altında ah-u figân etsinler.
Yazıklar olsun bu Müslümanlara ki halâ bir tepki yok. İslam Ülkelerinden her zamanki gibi çıt yok. O kadar şuursuzlaşmış ki insanlar böyle bir olayın ardından halâ birileri Kâbe selfiesi yapıyor ve Bye bye Türkiye diye gülücükler atıyor. Yahu arkadaşlarınız, cemeratta bu laubali, zevk sefacı Suud yönetimi yüzünden can verdi, neden isyan etmiyorsunuz? Neden o 2 milyon kişi o utanmazın sarayına yürümüyorsunuz? Hangi polisiye kuvvet milyonlarca insan selini durdurabilir.?
Bakınız bugün Türkiye’den bazı resmi açıklamalar yapıldı. “Siz hac organizasyonunu beceremiyorsunuz, verin bu işi biz yapalım denildi.”
Allah aşkına siz Suud zorbaları! Siz İspanya sahillerinde alem yapmaktan, Lasvegasta, Bahreyn’de kumar oynamaktan başka ne bilirsiniz?
İhmalleriniz, lakaydlığınız, beceriksizliğiniz sebebiyle 1975’den bu yana on bine yakın Müslüman can verdi. Bunların en çoğu da şeytan taşlama mahallerinde oldu. Ama sizin için hiç önemli değil biliyorum. Yeter ki Nazenin Mabâdınıza bir mazarrat isabet eylemesün de varsın anti-vip gariban Müslümanlar ölsün.
En büyük vip de Kral Hazretlerü, pres-i şahaniler, petrol baronları ve muhtelif ülkelerden gelen trilyoner Kâbe manzarasına malik Zemzem Tower ve Hilton seviciler…
Vallahi ne diyeyim sevgili okurlar; Bu zorbalara dur demediğiniz sürece siz mi şeytanı yoksa şeytan mı sizi taşlıyor ben tefrik edemedim. Müslüman zulmetmez, zulmedilmesine de izin vermez. Görürüm ki herkes halinden memnun selfisini çektiren çektirene…
O halde Siz şeytanı taşlamadınız, Şeytan sizi taşladı…
Siz *anti-vip hacılar!, Siz binbir güçlüklerle, meşakkatlerle hac yapmaya çalışın, birilerinin aptalca organizasyonları ve beceriksizliği sebebiyle can verin, birileri de sizin paralarla Bahreyn’de, Fildişi Sahillerinde zen-pârelik yapsın.
Haydi Allah haccınızı kabul etsin bakalım….
Hacı hacı olmaz hacca gitmekle
Merkeb derviş olmaz tekkeye odun çekmekle
Önce zulme engel olacaksınız…Mekke sokaklarında zulüm kol geziyor sen babannen için tavaf yapıyorsun. Bakın Osmanlılar ne demiş mecellede;
Def-i mefasid celbi menâfiden hayırlıdır.
(Zararlı Şeyler defet mek, Pisliği/zulmü engellemek, faydalı işler yapmakdan daha hayırlıdır.)
İslam Hukukuna göre 5 şeyi (can-mal-nesil-din- akıl) koruması devlet üzerine farzdır. Bunlardan en önemli can güvenliğidir. Uzun yıllardır milletin canını koruyamayan hacılarımızı zulmen öldüren, pisi pisine o kadar canı itlaf eden Suud’un zorba yönetimi meşruiyetini kaybetmiştir.
Netice-i Kelam; durum yukarıdaki gibi olduğuna göre İslam Aleminin üstüne ölü toprağı serpilmiş iken, yapılan zulümlere sessiz kalınırken, bana dokunmayan yılan veya vinç bin yaşasın mantığında iken, canım biz Minâ’da can vermedik, çok şükür ölüm bize erişmedi diye kendini bahtiyar addedip, bununla mutlu olup hacc-ı mebrur yaptığına inanan, diğer taraftan 25 kez görevli gidip dolarize mutluluk yaşayan, diğergamlık hissiyatından mahrum milyonları göz önüne aldığımızda ve dahî bunca zulme ve zorbalığa rağmen KRAL ÇIPLAK diyemeyen milyonları, “Yeter artık! İnsanlarımıza yaptığınız zulümler, defolun gidin Mekke’den ve Medine’den… Cidde’ye taşının, bu işi yapamıyorsunuz” isyanında bulunamayan sessiz insan sellerini temaşa ettiğimizde sonuç bence yazının başlığındaki gibi tebarüz ediyor.
“BİZ ŞEYTANI DEĞİL ŞEYTAN BİZİ TAŞLIYOR"
Adnan Zeki Bıyık
Kırklareli Müftü Yardımcısı
Not: *Anti-vip hacı: 40 sene dişinden tırnağından artırarak hac için para biriktiren, üstüne vinç düşerek veya Suud yöneticilerinin beceriksizlikleri sebebiyle kutsal toraklarda can veren gariban Müslümanlar. Canları pamuk ipliğine bağlı olup da hayatta kalmayı başarabilen diğer ortadirek Müslümanlara da verilen sıfat. Bu tip Müslümanlar tek kişilik odalarda kalamaz, Hiltonun lobisinde bile oturamaz, Arafatta Klimalı çadırlarda vakfe duası yapamaz, Açık büfe yemekler yiyemez, geceliği 10 bin dolar olan otellerde kalamaz, Kâbe manzaralı otelleri hayal bile edemez. Cahildirler ama samimidirler, ibadetlerini gönülden yaparlar, selfi melfi bilmezler, Kâbe'nin önünde pişmiş kelle gibi poz verip fotoğraf çektirmeyi filan bilmezler...İsimlerinin önünde kalabalık ünvanlar, sıfatlar, titrler bulunmaz... Allah bilir ya büyük olasılıkla bunlar gibi garibanların haccı, hacc-ı mebrur olur...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.