Sevmek Gerek...

 

Tarifinin bile yapılamadığı aşkların yaşandığı günlerdeyiz.

 

Kimisi heyecan diyor, kimileri kelimelere sığdıramıyor hissiyatını. Kimilerine göre mevsimlik kimilerine göre ise hayatın anlamı. Kimilerine göre olsa da olur olmasa da olur bir kelime. Kimilerine göre hayat kimilerine göre çile. Kimilerine göre paranın getirisi, kimilerine göre ise paranın kazandıramadıklarından…

 

Tarif edeni çok ancak gerçekten yaşayabileni az bir duygu “aşk”..

 

Ve şimdilerde bir bardak çay içimlik kısalığa bile düşmüş duyguların adı..

 

Şöyle dikiz aynama bakıyorum, TRT’nin yayın yaptığı dönemleri anımsıyorum. O kadar az kanal ve televizyon programı olmasına rağmen o azlık içerisinde gerçekten tv seyretmekten keyif alan bir nesildik. Şimdilere bakıyorum bu kadar özel televizyon ve internet teknolojileri var olmasına rağmen doymayan ve keyif alamayan bir nesil görüyorum. Niyesine bulaşıyorum usulca ve anlıyorum ki azla yetinmek değildi bizimkisi, bizimkisi tamamen bir şeylerin var olmasının şükrünü eda etmekti. Az olanın kıymetli olmasından mı bilemiyorum ancak kıymetli olanların az olduğuna hep şahit olmuşumdur.

 

Şimdilerde televizyon izler gibi aşklar yaşanır oldu. Yeni nesil kumandayı zaplar gibi aşkları zaplıyor.

 

Duygular yersiz ve yetersiz ancak adı “aşk”.. Hissetmeyi bilmeyen bir nesil var ortada. Hani domatesin ne olduğunun bilinmemesi gibi… Bence domatesin lezzeti ve tadı farklı. Şekli bile farklı hatta..

 

Şimdiki nesil ise domatesi ayrı biliyor. Ne yapsın garibim domates mi gördü diyesim geliyor. Domatesi bile doğal bırakmayan biz toplum aşkımı doğal bırakacak diyor sonra içimden bir ses..

 

Tadını bilmediği lezzeti arıyor toplum. Bu değil..Buda değil. Değiştir diğer kanala geç misali..

 

Kumanda elindeki nesil kanalları geçer hızda aşklar arası transfer dönemi yaşıyor… Adına aşk koydukları duygunun içine sığamayan bir nesil var artık… Kelimeler süslü ve cilalı… Lakin içleri boş cümleler…

 

Sorun toplumsal bir sorun. Sevmek bile sanki parayla olacak diye, korkulan dönemleri yaşıyoruz.. İnsan insana karşı tahammülsüz ve sevgisiz. Fedakârlık duyguları insanlar arasında yitirilmiş bir halde. Emek vermekten kaçan maşukuna nefes olmaktan ırak aşıklar var ortada.

 

Nerde ideali, askı uğruna her şeyden vazgeçen dünlerin insani... ve nerde hiçbir şey için hiçbir şeyden vazgeçmeyen bugünün insani.

 

Bugünün nesli aşkta köşe dönmeci. Elini taşın altına sokmadan emek vermeden yasamak istediği

gibi, emek harcamadan aşkı yaşamak istiyor.

 

Hani Can Dündar diyor ya ;Sevmeden sevilmek, vermeden almak istiyor. Hiç değilse bir koyup üç almak

İstiyor. Bir koyup üç alamadı mi ilişki bitiyor. İlişkiler çıkar, menfaat

Üzerine kurulu. Elektriklenmeler kısa devre. Bir günlük elektriklenmeler, bir gecelik sevişmeler ask sanılıyor.

 

Ne yapmak gerek diye soruyor zihnim..ee yazıyorsunya ne yapılır der cinsinden sorular düşüyor ortaya..

 

Kalkmak gerek ayağa..Oturan ruhunu ayağa kaldırmak gerek..Dokunmak gerek hayata..bulaşmak gerek topluma..Hayatın sanallığından çıkıp paylaşmanın güzelliğine erişmek gerek..Paylaşmak gerek bir parça ekmeği ve bir yetimin gözlerindeki samimiyeti okuyacak kadar derin bakmak gerek hayata..

 

Sevmek gerek hayatı..Menfaatin tarifini değiştirmek gerek tüm lügatlarda ve erişmek gerek sevgilinin saklı cennetlerine..Cümlelerde kalmamak gerek severken.. Sevgiliyle içilen bir bardak çayın hatırını ve tadını keşfedebilmek gerek..Okumak gerek sevgilinin yüreğinin sayfa aralıklarını.

 

İşitmek gerek sevgilinin yüreğinin atışındaki ritmi..

 

Hissetmek gerek..Hissedebilmek için…

Ve hissetmenin farkındalığını keşfetmek için durup bir köşede kendini bilmek gerek..Kendinden başlamak gerek önce sevmeye..Kendinin farkındalığını keşfetmek gerek..Eksiklerini ve yetersizliklerini anlamak gerek..ve sende ne eksikse onda onu tamamlamak..Vermek gerek almaktan çok daha lezzetli bir haz olduğunu keşfetmek için..

 

Biz olmak gerek..Elmayı ikiye bölünce iri tarafını karşımızdakine itecek kadar yürekli olabilmek için…

 

Can olmak gerek, sızlayan içlerin feryadını gözlerden okuyabilmek için..Kaçmamak gerek durmak ortada öylesine dik öylesine onurlu…

 

Sevmek gerek…Sevilmenin çok ötesine geçebilmek için..

 

Kalın Sağlıcakla…

 

İstanbul

1 Kasım 2013

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.